THE PUZZLE MAN//taekook +18

4~Kurtuluş

ERTESİ GÜN...
JEONGGUK'TAN...

Taehyung'la heyecanlı bir şekilde son 8 dakikayı bekliyorduk. Yaptığımız seksin işe yarayıp yaramadığını sekiz dakika sonra, Taehyung'un puzzle'a geri dönüp dönmeyeceği ile öğrenecektik.

O heyecanla ayaklarını sallıyordu. Bende ellerimin arasındaki ellerini tutup öpüyor, ona destek olmak istercesine ellerini okşuyordum.

10

9

8

7

6

5

4

3

2

1

Veee sıfır...

Son on saniyedir kapalı olan gözlerimi aralayıp baktığımda karşımda gözleri dolmuş bir şekilde bana hülyalı gözlerle bakan Taehyung'u ve puzzle'a dönmemiş olduğunu görünce sevinçten birkaç damla gözyaşı aktı gözümden.

Uzanıp hızlıca sildi gözyaşlarımı.

"Ağlama benim güzeller güzeli,altın kalpli Jeongguk'um. İşe yaradı. Aşkımız işe yaradı." der demez ayağa kalkıp beni kucağına aldı. Etrafında dönmeye başladığında kollarımı boynuna daha sıkı dolayıp kahkaha atmaya başladım.

"Seni seviyorum Jeongguk. Aşığım sana Jeongguk." diye bağırıyordu kendi etrafında dönmeye devam ederken. Ne de güzel yakışıyordu ağzına ismim!

Uzanıp dudaklarımızı birbirine mühürlenircesine kapattı. Bu çok yumuşak bir öpücüktü. Çok masum...

Beni kucağından indirmeden koltuğa oturdu. Dudaklarımız bu esnada ayrılmıştı. Saçlarımı okşayarak kulağımın arkasına tıkıştırıp dudaklarımı öptü.

"Seni seviyorum bebeğim. Beni kurtardın."

"Bende seni seviyorum Taehyung'um."

***********

Taehyung, yaklaşık üç buçuk saattir bana kendi hayatını, geçmişini, kendisi hakkında bilgileri ve ailesini anlatıyordu. Çok şey yaşamıştı. 25 yaşından beri bir puzzle'a hapsolmuştu. Şuan 30 yaşındaydı. Kim bilir beş senedir nasıl kalmıştı o puzzle'ın içinde?

"İşte böyle Jeongguk'um. Ben sırf büyücünün oğlu olduğum için dışlandım ve cadılar beni suçsuz yere lanet puzzle'a hapsetti. Annem zaten en baştan beni ve babamı bırakıp gitmeye razıymış. O bizi terk ettikten sonra babam Seokjin babamla tanıştı. Cidden birbirlerini çok seviyorlar. Onları senelerdir göremiyorum. Çok özledim cidden. Daha sonra babalarım birlikte bir tatile çıktılar. Bende bu nedenden dolayı evde tek başıma kaldım. Sonra kahrolasıca annemin düşman cadıları gelip beni bu puzzle'a hapsetti. Sen olmasaydın kim bilir ne zaman kurtulurdum."diyip saçlarımın arasına bir öpücük bıraktı.

"Üzülme Taehyung'um. Babalarını bulacağız. Bende onlarla tanışmayı çok isterim. Bunu da birlikte başarabiliriz." Kafamı yasladığım göğsünden kaldırıp gözlerine bakarak konuştuğumda beni belimden tutup kendine çekerek dudaklarımızı birleştirdi. Minicik bir öpücük bıraktıktan sonra yanaklarımı tutan elleri yanaklarımı okşadı.

"Güzel kalpli Jeongguk'um, önceliğimiz senin yarın ki sergine hazırlanmak. Daha sonra babamları arayabiliriz bebeğim."

Burnumun ucunu öptüğünde gözlerimi gözlerine diktim.