1~Yeni Ev

1.1K 71 24
                                    

JEONGGUK'TAN...

"Huh bu kolilerde tamam."dedim elimin tersiyle alnımda damla damla biriken terleri silerken. Koliyi kucaklayıp dışarda bekleyen taşıma aracına yerleştirdim. Yetkililerden biri yanıma geldi.

"Bay Jeon, istediğiniz üzere yeni eviniz temizlenmiş ve bu evdeki  eşyaların hepsini de yerleştirdik arabaya. Şimdi tek yapmamız gereken yeni evinize gitmek olacak."

"Aa öyle mi? Teşekkürler çok sağolun."

"Ne demek efendim. Bu bizim işimiz."

"Şey o zaman yola çıkalım. Ben arabamla önden gideyim zaten siz beni takip edersiniz."

"Tamamdır Bay Jeon."

   Evimin odalarını son kez dolaştım. Hem eşya var mı diye bakmak için hemde unuttuğum birşey var mı diye bakmak için dolaştım.

Evden çıkıp kapıyı çok kez kilitleyip anahtarı,karşı komşum olan ev sahibine verdim
  Arabama geçip, arkamdaki taşıyıcı arabanın beni takip ederek yeni evime doğru yol almak için arabamı çalıştırarak yola koyuldum.

Yol oldukça sakin ve güzel geçmişti. Şimdiki evim ile eski evimin arasında epey bir mesafe vardı. Olsun. Sorun yok. Kurtulmuştum sonunda o sorunlu ev ve sahibinden.

Nihayet evime vardım. Arabamı park edip direk yeni evimin anahtarını ceketimin cebinden çıkarıp kapıya geçirdim. Kapı, birkaç kez anahtarı çevirmem sonucu 'klips' sesi geldiğinde açıldı. Derin bir nefes alarak yeni evime adım attım. Tam istediğim gibi evim yetkililer tarafından tertemiz temizlenmişti. Mis gibi deterjan ve oda spreyleri kokuyordu. Bu yüzden rutubet kokusundan eser yoktu.

Kolileri taşıyan personeller işlerini bitirdiklerini söyleyip benden nakitlerini almışlardı. Onları gönderildikten sonra evime yerleşmek için kolileri yerleştirmeye koyuldum.

********

3 saat süren eve yerleşme aşaması bittiğinde kendimi bol soslu bir ramenle ödüllendirdim.
Chopstick'e doladığım ramenleri tek lokmada ağzıma tıkıştırdım. Bir yandan ramenimi yiyor bir yandan da telefonumda olan çizimlerimi inceliyordum. Malum ressam iseniz fotoğraf galeriniz tablolarınız ve resimlerinizle doludur.

  Yemek faslınıda bitirdikten sonra gözlerim duvar saatine kaydı. Ooo saat oldukça geç olmuş gece yarısına geliyordu.

  Üst kattaki odama çıkıp banyoya girdim. Banyo oldukça genişti ve içinde kocaman beyaz bir küvet vardı. Küvetin içini sıcak suyla doldurdum. Küvetin içine attığım yeşil banyo topu köpürerek erimeye başladı.

  Üzerimdeki kıyafetlerimden bir bir kurtuldum. Bedenimi sıcak su dolu küvetin içine bıraktığımda iliklerime kadar yorulduğumu hissettim. Cidden çok yorulmuştum ve sıcak su bedenimi yorgunluktan arındırıyordu.

********

  Küvette epey bir zaman geçirdikten sonra küvetin tıpasını çıkarıp içinden çıktım. Duş başlığının altına girip durulandıktan sonra bedenime beyaz bornozu sarıp banyodan ayrıldım.

  Saçlarımı makineyle üstünkörü kurutup üstüme en rahat pijamalarımı giydim. Kendimi yatağıma atıp uykunun beni esir almasını sağladım.

********

  Yüzümü okşuyan güneş ışınlarıyla açtım gözlerimi. Kollarımı ve ayaklarımı iki yana uzatıp esnedim.

Yataktan kalkıp banyoya doğru adımladım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra köşedeki rafta dizili olan kremlerden birini alıp, yüzüme nemlendirici bakım kremini sürdüm. Çilekli lipbalmımı dudaklarıma iyice sürüp yedirdikten sonra banyodan ayrıldım.

   Üzerime rahat bir eşofman takımı geçirip mutfağa indim. Birkaç parça birşeyle kahvaltı yaptıktan sonra dün evimi yerleştirirken kenara yığın yaptığım kolileri alarak kilere gittim. Kapı gıcırdayarak açıldığında elimi duvara sürterek ışığı bulup yaktım. Kolileri kenara koyup kilerden çıkacakken ayağıma bir kutu çarptı. Kutuyu şaşkınlıkla elime alıp kapağını açtım. Oh,bu bir puzzle'dı!

  Oldukça çok parçaya sahip bir puzzle vardı ve ben tabi ki de bunu birleştirecektim. Çünkü tam bir puzzle tutkunuydum. Kutuyla birlitke gülümseyerek kilerden ayrılıp, üst katta odamın hemen karşısında olan,kendime resim atölyesi olarak ayırdığım odaya girdim. Köşedeki büyük masaya koliyi bırakıp sandalyeye oturdum.

  Bütün puzzle parçalarını döktüm masanın üzerine. Ters dönenleri düzelttim. Oldukça çoktu cidden...

  Tüm parçaları düzelttikten sonra kutuyu elime aldığımda içinde bir fotoğraf gördüm. Onu elime aldığımda fotoğrafta gördüğüm adam karşısına resmen dilim tutulmuştu. O çok yakışıklıydı ve cidden çok karizmatikti... Oh!

Alt taraflarımda kasılmalar oluyordu. Çok fazla etkilenmiştim. Çok...

Fotoğrafı daha çok inceledikten sonra sağ alt köşesinde yazan yazıları okudum. Kim Taehyung...

İsmi kadar kendi de güzeldi. Çok etkilenmiştim. Aşık olmuştum ben. Evet evet. Aşık olmuştum. Çünkü hayatım boyunca hiç böyle birini görmemiştim. Ve an itibariyle eşcinsel olduğumu öğrenmiştim. Belki de değilimdir ve hislerim sadece bu fotoğrafta olan adama karşıdır.

   Kim Taehyung... Belki de bu evin eski sahibiydi ve bu puzzle onundu.
Puzzle parçalarını izlediğimde bu puzzle elimde tuttuğum fotoğraftı. Ne yani bu yakışıklı meteor kendi fotoğrafını puzzle mı yaptırmıştı?!

Fotoğrafı cebime atarak, masayı ise puzzle parçaları ile bırakarak odadan ayrıldım...

🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️

HEYYYYYOOOOOOOOO

Yepisyeni bir ficle işte geldim buradayım. Cidden çok heyecanlıyım. Çünkü bu fic geçenlerde çok ilginç hiç olmaması gereken bir yerde geldi aklıma... Bende dedim bunu neden yazmayım.
Jungkook'un gördüğü resim kapak fotoğrafı olarak düşünebilirsiniz.

Umarım giriş bölümü güzel olmuştur.

Hoşçakalınnnnnn..

🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️🧚🏻‍♂️

THE PUZZLE MAN//taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin