Son kutuyu da odaya koyan siyah saçlı belini tutarak salona geçti. "Son kutuda tamamdır bir kaç gün yerde yatarız artık" dedi.
"Sıkıntı değil küçükken çok yatardım" diyerek omuz silkti Seungmin. Elinde tepsiyle gelen kahverengi beden tepsiyi masaya bırakıp "İşiniz tamam ise yiyin bunları hadi" diyerek kopardığı peçete ile elini sildi.
"Felix gastronomi okuman bizim için büyük bir şey" diyen Jeongin ile güldüler. "Haklı şimdi ben şahsen beceremem" diyen sarışın Felix'in yaptığı kızartmadan bir çatal aldı.
"Çok güzel" demesi ile Felix saçlarını kaşıyarak teşekkür etti. Yemeklerini yemeleri ile Felix bulaşıkları hallederken ikili yeni odalarına girmişlerdi.
Kutuları açıp şimdilik gerekli olan eşyalarını çıkarırken, Jeongin odanın ortasında gözlerini kısmış bir şekilde duruyordu.
Sarışın güldü "Niye öyle duruyorsun?" diye sordu. "Odayı nasıl ayarlasak diye düşündüm de" diyerek eliyle cam tarafını gösterdi.
"Şu kısma bir yatak ve karşısında diğer yatağı koyabiliriz masaları da yan yana koysak" dediği sıra odanın içindeki kapıya ilerledi.
"Burası ne?" demesi ile Seungmin omuz silkti "Banyo olabilir". Jeongin kapıyı açıp ne çok dar ne çok geniş olan odaya baktı. Kaşları havaya kalkarken "Minik oda burası, sanırım eşya koymalık".
"Olabilir, o zaman orayı kıyafetler için ayarlasak olur mu?". Ayağa kalkıp Jeongin gibi odaya baktı. Siyah saçlı başını sallayıp "Hallediriz" demişti.
O Felix'in getirdiği örtüler ile yer yatağını kurarken "Ben Felix'e bakayım" diyen sarışın odadan çıktı.
Mutfağa geçip sebze doğrayan bedene baktı. Kaşları havaya kalkarken "Ne yapıyorsun?" diye sordu.
"Ah Seungmin, akşam için bunlar. Tavuk düşündüm" demişti. "Yardım edebilir miyim?" diyen sarışın ile elindeki bıçak dururken ona baktı.
Jeongin'in ilgisi onda olduğu için sarışına karşı istemsiz uzaklığı olsa da, içten içe tatlı biri olduğunu biliyordu. Yüzün de gülümseme oluşurken "Tabiki" dedi.
Seungmin mutlulukla yanına geçip elini çırptı "Ne yapacağım şimdi?" demesi ile Felix sebzeleri ona uzattı "Sen bunlara devam et ben tavukları tavaya atayım".
Seungmin onu onaylayıp sebzeleri keserken Felix onun ciddi yüz ifadesine güldü. Sarışın gözüne tatlı gelmişti.
Kendiside tavukları kesip, altını kısık bir şekilde açtığı tavaya attı. Onları pişerirken bir gözü de sarışın gençteydi.
Eline mor lahana almış beden anlamayarak ona bakarken Felix güldü. "Bak şöyle diyerek" elinde almış, kenarda duran doğrama aparatını almıştı. Lahanayı nasıl keseceğini gösterip ona uzatmış, Seungmin "Anladım!" diyerek denemişti.
Zar zor kesmeye çalışması büyüğünü tekrar güldürdü. Seungmin'in ellerini kavrayıp "Hayır hayır, bak böyle" diyerek tekrar gösterdi. Seungmin yakınında olan ve ellerini tutan beden ile nefesini tutarken "anladım bu sefer" diye mırıldandı.
Felix gülümseyip geri çekilmiş "Güzel o zaman" diyerek tavada ki yemeğe geri dönmüştü. Sosları katarken Seungmin'in kesmeyi zar zor bitirdiği sebzeleri de kattı.
"Ay tuz kaldı" demesi ile tezgahın diğer tarafına geçerken yukarı kalkan halıya takılmış, onu tutmaya çalışan Seungmin ile tezgaha doğru sendelemişti.
Beli tezgaha çarpan sarışın gözlerini acı ile kapatırken, belinde hissettiği el ile şaşkınlıkla açtı. Yakının da ona doğru eğilmiş beden endişeyle "Seungmin iyi misin? Üzgünüm bir anda takıldım" demişti.
"Ben, ben iyiyim evet" diyen sarışının belinden destek vererek tezgahdan uzaklaştırdı. "Kötü çarptın, eğer ağrı olursa söyle hemen. Çok acıyor mu?".
Açıyordu, ama belinin okşanması bunu unutturmuştu. "Hayır ben iyiyim, ağrı olursa söylerim". Felix rahat bir nefes verdi "Tamam ben hallederim gerisini sen uzak dur tekrar kaza çıkmasın".
Seungmin gülüp başını sallamış, içeri Jeongin yanına geçmişti. Felix de tuzu atarak tavanın kapağını kapattı.
Salona geçerek televizyonda denk geldikleri diziyi izleyen ikiliye katıldı. Hepsi açıkmaya başlarken yemek yemiş, ikili tekrar Felix'e iltifat ederken çilli olan gülerek saçlarını karıştırmıştı.
Yemekten sonra mutfağı toplayıp en son masayı silerken "Felix krem var mı? Seungmin belim acıyor diyor".
Felix endişeyle "Evet var, dur getireyim" diyerek odasına adımladı. Komidinin üstünde olan kremi alıp salona geçmiş kremi Jeongin'e vermişti.
Jeongin aldığı krem ile sarışının arkasına oturup "Evet bakalım yaralı köpüşe" diyerek tişörtünü yukarı çekti.
Hafif moralan yara göz önüne çıkarken Felix iç çekti. "Of ya" demesi ile "Sorun yok" dedi Seungmin.
Jeongin parmağını aldığı kremi sürerken hafifçe titredi. "Acıdı mı? Üzgünüm" diyen Jeongin hafifçe üfledi.
Seungmin gülüp "İyiyim" demiş, Jeongin krem sürme işine devam etmişti. "Belin incecik" demesi ile "Hm?" dedi sarışın.
"He yok bir şey" demesi ile başını salladı. Felix ise onların arkasında kalan koltukta dudaklarını birbirine bastırdı.
Jeongin tişörtü indirip esnedi "Uykum geldi". "Yatsak güzel olur" diyen çilli ile onaylayıp ayaklandılar.
Seungmin ve Jeongin kurdukları yer yatağına girerken "İyi geceler" diyen Felix'e "Sana da" diye karşılık verdiler.
"Acımıyor değil mi?" diye soran Jeongin ile başını iki yana salladı "Hayır daha iyi".
"Harika" diyen Jeongin ile gözlerini kapatırken siyah saçlı bir sürü onu izledi.
İç çekip diğer tarafa dönerek gözlerini yumdu.
---
Felix'e arada üzülüyorum ben hakdnskdm
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Me // LixSeungİn ✓
FanfictionBu iki kişilik bir oyundu ama onlar üç kişi olarak oynamak istedi. "Yapmak için yaratıldığımız herşeyi bozabilirim. Ama bana geri dönmeni sağlayamam." Jeonglixseung Hyunho Chansung Changyeon