Bir aylık tatillerinin son gününde evde kalmayı tercih eden Jeongin ve Seungmin, salonda ki koltukta sarılarak uzanıp dizilerini izliyorlardı.
Odasından hazırlanmış olarak çıkan Felix ise başını salona uzatıp "Ben çıkıyorum bebekler, bir sorun olursa telefonum açık ararsınız" demişti.
İkili cevap olarak başını Felix'e çevirip dudak büzerken, kahve saçlı güldü. İlerleyip ikisinin de dudaklarına bir öpücük kondurdu.
Yanlarından ayrılıp ayakkabılarını giymiş evden çıkmıştı. Elleri yünlü ceketinin cebinde kısa sayılacak yolu yürümeye başladı.
Yolda denk geldiği bir çiçekçiye girip beyaz laleler alarak yoluna devam etti. Yirmi dakikanın sonunda geldiği yer ile derin bir nefes aldı.
Duyduğu motor sesi ile başını çevirmiş, Minho kaskını çıkarıp motordan inmişti. Kardeşinin yanına gelip elini tuttu.
"Nasılsın?" diye sorması ile omuz silkti çilli "İyi olmamız gerek" demesi ile Minho onun elini sıktı.
"Girelim mi?" diye sorması ile Felix cevap vermeyip geldikleri yere adımını attı. Geniş alanda ilerleyerek büyük ağacın hemen altında kalan yere vardılar.
Felix aldığı laleleri toprağa koyarken Minho taşın ucuna oturdu. "Merhaba anne" diyen kardeşi ile dudağını ısırdı
"Nasılsın? Ben çok iyiyim. Gerçekten çok iyiyim. Abim sürekli benimle ilgileniyor, beni seven kişiler ile beraberim. Sanırım şuan her şey çok güzel gidiyor"
Minho yutkunup ayağa kalkmış, etraftaki otları temizlemişti. Felix ise uzunca annesi ile konuşmuş, toprağını okşamıştı.
En sonunda gitmek için taşın karşısında durduklarında "Bizimle gurur duy olur mu anne?" dedi Minho.
"Ben ikimizide çok güzel büyüttüm" demesi ile Felix gülümseyip elini tuttu. "Görüşürüz anneciğim" dedi en sonunda.
Mezardan çıkıp motorun önüne gelirken Felix hala elini tuttuğu abisi ile yerinde sallandı.
"Minho minho!"
"Anne! Anne!"
Kendisine bakan abisi ile gülümseyip "Pizza yapalım mı bugün? Hem annemde çok istiyor hee" demişti
"Pizza yapalım mı bugün? Hem abimde çok istiyor hee"
Minho güldü, dolu gözlerini kırpıştırıp başını salladı. "Yapalım güzelim" diyerek kardeşini kendine çekip saçlarından öptü.
"Yapalım"
Akşamın ilerleyen saatlerinde tekrar soğuyan hava ile montunu giydi turuncu saçlı. "Aniden neden kafeye çağırdılar ki?" diye sorması ile Jeongin bilmiyorum diyerek omuz silkti.
"Hazır mısın?" diye sorması ile Seungmin başını sallamış, ayakkabılarını da giyerek evden çıkmışlardı.
Jeongin motor baskının birini sarışına uzatmış, Seungmin kaskı takıp Jeongin'in arkasına binmişti. "Sıkı tutun" diyen Jeongin ile kollarını gencin beline doladı.
Jeongin yola çıkıp çok da uzak sayılmayan kafeye doğru sürdü. Geldikleri kafe ile inmiş, içeri girmişlerdi.
Onlardan önce gelen arkadaşları ile "Selamlar!" diyerek kendilerini belli etti Seungmin.
"Hoş geldiniz bebişler" diyen Jisung onlara öpücük atarken gülüp yanlarına oturdular.
"Bu akşam yemeği nereden çıktı bı anda?" diye soran Jeongin ile hepsi bilmediklerini belli etti.
"Hyunjin?" diyen Chan ile sarışın gence döndüler. "Bende bilmiyorum, sadece" derken gelen sesle başlarını çevirdiler.
"Hoşgeldiniz gençler, Felix ile sizin için yemek hazırladık. Bir daha böyle bir şey göremezsiniz benden bu yüzden değerini bilin" diyen Minho güldüler.
"Ne oldu birden size?" diye sordu Changbin. Minho omuz silkip geri mutfağa geçmiş altı genç kendi arasında sohbet etmeye başlamıştı.
"Hazır mı?" diye soran Minho ile Felix iç çekip başını salladı. "Hazır".
Minho tepsiyi eline alıp geri çıkarken Felix arkasından geldi."İşte!! Lee ailesinin meşhur pizzası!" diyerek önlerine koydu tespiyi. Üç genç mutluluk sesleri çıkarırken diğer taraftaki üç genç ise şaşkınlıkla sevgililerine bakıyordu.
"Ama" diyen Hyunjin ile Minho onun saçlarını karıştırdı. "Hepimiz için yapmak istedik bir kez daha" demesi ile Hyunjin gülümseyip elini tutup öptü.
Felix ise sevgililerinin yanına oturmuş onlardan pizza için yorum bekliyordu. Seungmin ağzına gelen tatla gözlerini kocaman açmış, ayaklarını sallamıştı.
Onun beğendiğini anlayan Felix gülüp saçlarını okşadı. "Nasıl olmuş?" diye sorması ile hepsinden "Harika!" sözleri gelirken iki kardeş gururla gülümsedi.
Kulağına eğilip "İyisin değil mi?" diye soran Jeongin ile elini tutup okşadı. "Evet iyiyim bebeğim. Bazı şeyleri aşmak gerekiyor öyle değil mi?"
Jeongin onun saçlarından öptü "Öyle bebeğim" diyerek o da pizzaya uzandı. "Gerçekten güzel olmuş" demesi ile Felix güldü.
Arkadaşları için pizza yapsalar da yeme kısmında dokunmayan kardeş mutlulukla arkadaşlarını izlediler.
Saat iyice geç olurken dağılmaları ile üç genç karanlık sokaklarda yürümeye başladılar.
"Bugün aslında mezarlığa gittiniz yani" diyen Jeongin ile başını salladı Felix. "Öyle yaptık"
Koluna giren Seungmin ile gülüp önüne döndü. "Ama iyiyim, evet onu çok özlüyorum ama aşmak gerekiyor. Abim hala benimle, babam var. Siz varsınız. Benim ailem oldunuz siz".
"Ağlarım" diyen Seungmin ile güldüler. Felix iç çekti "Gerçekten iyiyim bu yüzden. Hayatım güzel gidiyor, sizinle beraber olduğum sürece"
Jeongin onu kendine çekip yanağından öptü. "Biz hep seninleyiz çilli güzelim"
"Evet sen bizim gün ışığımızsın!" diyen Seungmin ile güldü Felix. "Sizi çok seviyorum, gerçekten çok çok seviyorum sizi"
Jeongin ve Seungmin birbirlerine bakmış aynı anda Felix'in üstüne atlayıp kahve saçlıya kollarının arasına almışlardı.
Kahkahaları sokakta yayılırken "Bizde seni seviyoruz gün ışığı" dedi Jeongin dudaklarından öpüp. Felix gülümseyip onu tekrar öpmüş "Bende!" diyen Seungmin ile gülüp bir elini sarışının beline atıp onun da dudaklarından öpmüştü.
Seungmin gülerek ondan ayrıldı, yumuşak saçlarıyla oynarken "Seni seviyoruz Lixie" dedi.
"Hm, sizi seviyorum" dedi Felix onların koluna girerek.
---
Final kaçıncı bölüm olurkine
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Me // LixSeungİn ✓
FanfictionBu iki kişilik bir oyundu ama onlar üç kişi olarak oynamak istedi. "Yapmak için yaratıldığımız herşeyi bozabilirim. Ama bana geri dönmeni sağlayamam." Jeonglixseung Hyunho Chansung Changyeon