Derin bir nefes alan siyah saçlı üzerine giydiği deri ceketinin düzgün olmasına rağmen düzeltti.
Elleri bu sefer saçlarına giderken "Of yeter ya" diyerek banyonun kapısını yaslandı Jisung.
Jeongin irkilip ona dönerken "İyisin oğlum, aşırı yakışıklı oldun yeter" dedi bıkkınlıkla.
Chan arkadan gülerek gelmiş "Hazırsanız çıkalım hadi" demişti.
Evden çıkıp Chan'ın arabasına binerken "Herkes orada değil mi?" diye sordu Jisung.
Chan başını sallayıp sokaktan çıktı. "Minho erken kapattı Hyunjin ile gelirler, Changbin zaten her masa da Felix ve Seungmin de geleceklerini söylemiş ona"
"Anlaşıldı, Jeongin bana bak lan!"
Arkaya başını uzatıp gözlerini kıstı "Hele bir mahvet her şeyi Felix den önce ben seni öldürürüm".
Jeongin göz devirip başını ittirdi "Tamam oğlum ya, yapacağım bugün". İç çekip arkasına yaslandı, elini kalbine götürüp "Hiç iyi değil burası" diye söylendi.
Geçenlerde konuştukları konser günü gelirken hepsi orada toplanmaya karar vermişti.
Kendi düşünceleri ile baş başa kalan Jeongin ise arkadaşlarının ve sonradan katılan Changbin ile adım atması gerektiğini geç de olsa anlamıştı.
Özellikle bu konser gününü beklerken terleyen avuçlarını sildi.
Geldikleri alan ile inmiş kalabalık arasına karışmışlardı. "Bu kalabalıkta nasıl bulacağız birbirimizi!" diye bağırdı yüksek sesten dolayı Jeongin.
"Bilemiyorum! Changbin ve Yeonjun gelmiş, Felix ve Seungmin de onlarla beraber!" dedi Jisung, Chan'ın elini tutmuş o şekilde ilerliyordu.
Jeongin bununla etrafına bakındı ama ikisinide görmemişti. İç çekip arkadaşlarını takip etmeye devam etti.
Grup sahneye çıkıp selamlarken çok geçmeden şarkılarını söylemeye başlamışlardı.
Chan ve Jisung zıplayarak eşlik ederken Jeongin onlara güldü, gözleri ise hala iki genci arıyordu.
"Bu çocuklar cidden iyiymiş! Of neden müzik okumadım ki!"
Söylenen Chan ile "Aptalsın bebeğim! Gül gibi ses boşa gitti! Boşa!" dedi Jisung üzgünce başını sallayarak.
İyice kalabalık olan alan ile "Tüm üniversite mi geldi, bu ne ya" diye söylendi Jeongin.
Beraber konserin tadını çıkaran ikili ise el ele tutuşup zıplıyordu. "Aaa bak şurada arkada gitar çalan Haru işte"
Seungmin farkettiği kişi ile onu Felix'e gösterirken "Lan benziyor bunlar" demişti Felix hayretle. Seungmin onun tepkisine gülmüş bedenini ona yaslamıştı.
"Çok bağırdık" demesi ile Felix kollarını ona doladı. "Çok eğlendin köpüş" diyerek saçlarına öpücük kondurdu.
Seungmin gülüp omuz silkti. "Eğlendim ki cidden, Jeongin olsa daha mutlu olurdum". Felix iç çekti "Biliyorum bebeğim, Jeongin olsa her şey daha da güzel olacak"
İstek parça olarak çalmaya başlayan 'Last Friday Night' ile Seungmin heyecanla "Ay bunu çok seviyorum!" diyerek elini tuttu Felix'in.
Tekrar bağırmaya başlaması diğerini güldürmüş ona ayak uydurmuştu.
Jeongin ise arkada ki şarkı kulaklarını doldururken ilerlemeye devam ediyor gözleri her bir noktada dolanıyordu.
Çarptığı kişilerden özür diliyor, geç kalma duygusu tüm bedenini ele geçirmeye başlıyordu.
"Nerdesiniz?" diye mırıldandı kendi kendine. Hızlı adımlarla sağ tarafa dönmüş ilerlemeye devam etmişti.
Şarkının son nakaratı da patlarken Jeongin iki kişinin arasından zorla çıkıp silkendi.
Gözleri gördüğü ikilide takılırken duraksadı. Duraksayan sadece o olmamış onu gören Felix ve Seungmin de şaşkınlıkla dans etmeyi durdurmuştu.
Şarkı bitmeye yakınken Jeongin derin bir nefes aldı. Sakin adımlarla ikisine doğru ilerledi.
Tam önlerinde dururken şarkı son sözleri ile bitmişti.
Bu sefer 'Back To Me' çalmaya başlarken Jeongin dudaklarını ıslattı "Konuşabilir miyiz?" diye sordu.
Seungmin Felix'e bakmış, başını sallayan sevgilisi ile "Konuşalım" diye mırıldandı.
Jeongin derin bir nefes alıp "Özür dilerim" dedi. İkisinin kaşları havaya kalkarken devam etti.
"Sizden kaçtığım için özür dilerim, korkaklık ettiğim için özür dilerim".
Uzanıp ikisinin birleşik olan ellerini avuçlarının içine aldı. "Kendi duygularımdan kaçtığım için özür dilerim. Ben gerçekten korktum, bu tür bir ilişkiyi kabul etmemenizden çok korktum, kaçmak istedim bu yüzden".
Bakışları Felix'e giderken "Ama o gün bana bağırdığın ve Seungmin'in elini tuttuktan sonra aptallık ettiğimi anladım".
Dolu gözlerini saklamaya gerek duymadan burnunu çekti. "Sizi çok seviyorum, gerçekten çok seviyorum. Bana o kadar farklı şeyler hissettiriyorsunuz ki, temas sevmiyorum ama sizi kollarımın arasından çıkarmak istemiyorum. Benim için çok farklısınız".
Titrek nefesini dışarı bırakıp tuttuğu ellerdeki tutuşunu sıkılaştırdı "Bana bir şans daha verebilir misiniz?" diye sordu bakışları ikisinde dolaşırken.
Onu sessizce dinleyen ikili birbirine baktı. Felix gülümseyip omuz silkmiş, Seungmin de gülmüştü.
Aynı anda Jeongin'in boynuna sarılmaları ile Jeongin'in elleri havada kaldı.
"Gerçekten affettiniz mi yani?" diye sordu şaşkınlıkla. "Evet şapşal evet" dedi Felix saçlarını karıştırıp.
Jeongin mutlulukla kahkaha atıp kollarını ikisine doladı.
"Sizi o kadar çok seveceğim ki, sevgiye boğacağım sizi"
"Ama önce" diyen Seungmin ile ona baktılar. "Bu alandan çıkabilir miyiz artık" demesi ile güldüler.
Kalabalık alandan çıkmış, konser alandan uzaklaşıp yürümeye başlamışlardı.
Sahil tarafına gelirken yan yana dizilip denizi izlerken "Şimdi tam olduk işte!" dedi Seungmin kollarını kaldırıp bağırarak.
"Uğraştırdın bizi Yang!" diyerek kollarını kaldırdı Felix küçüğünü taklit ederek.
Jeongin gülmüş ortalarında olmasından yararlanıp ikisinin elini tutmuştu. Ellerinin üstünü öpmüş "önceki aptallıklarımın hepsini kapatıp size sevgimi vereceğim sadece" dedi.
Seungmin ona sarılması ile gülmüş Felix'i de diğer kolunun altına almıştı. "Sevgiliyiz"
Jeongin başını salladı "Evet". Ay ışığının yüzlerine vurmasını izledi "Evet öyleyiz güzellerim benim".
---
Güzelleri 😭😭😭
Baysss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Me // LixSeungİn ✓
FanfictionBu iki kişilik bir oyundu ama onlar üç kişi olarak oynamak istedi. "Yapmak için yaratıldığımız herşeyi bozabilirim. Ama bana geri dönmeni sağlayamam." Jeonglixseung Hyunho Chansung Changyeon