MUCİZE'M

70 6 15
                                    



---

Merhaba Değerli Okur,

Yeri geldiğinde güleceğin belki ağlayacağın ama çokça eğleneceğin.
Hayattaki stres, problem ne varsa onlardan uzaklaşman adına yaratılmış bu evrene hoş geldin!

Öncelikle, size kitabın içeriği hakkında önemli bir bilgilendirme yapmak istiyorum.

Bu hikaye, tamamen hayal ürünüdür ve herhangi bir gerçek kişi, mekan veya olayı yansıtmamaktadır. Karakterlerin, olayların ve mekanların tamamı yazarın hayal gücünden doğmuş ve kurgulanmıştır.

Amacım, sizi eğlendirmek, düşündürmek ve belki de biraz heyecanlandırmaktır. Ancak, bu hikaye gerçek hayatta var olan herhangi bir durumu veya kişiyi temsil etmemektedir.

Keyifli okumalar dilerim!

Saygılarımla,
@elasyon

---

  












Mucize, kapılarını ancak kendisine inananlara açar.

Nazan Bekiroğlu

Bölümde geçen Türkü: "Büyüdün Bebeğim"
Ahmet Kaya







08/08/1998 Hakkari Şemdinli

Türkiye'nin bir ucunda bulunan lojmanın camından uçsuz bucaksız dağlara baktı uzun uzun Alçin. yalnızlığının simgelerine, o dağlara baktı.

Yalnız geçen her günün, özlemle dolu anıların sebebi olan dağlara...

Yine yoktu sevdiği yanında, görevdeydi. Sevdiği adam yanındayken su gibi akan zaman beklerken tam tersi olmasından bir hayli rahatsızdı. Kocası Barlas gittiğinden beri sadece bir kere sesini duyabilmişti. Sonra da telefonu kapatıcağını söylemiş o kapatış o kapatış olarak kalmıştı. Bir insanın sesi özlenir miydi? Alçin ölürdü o sesi duymak için.

Hamileydi Alçin, kocası Barlasla beraber minik meleklerini, kızlarını bekliyorlardı. Tabi ki sağlıklı olması her şeyden önemliydi fakat ikisi de birbirine belli etmese de kızları olmasını çok istiyorlardı, bunu öğrendiklerinde çok mutlu olmuşlardı. Barlas çok iyi bir baba olacaktı. Bunun olacağını her şeyinden biliyordu, ona davranışı, ince düşünceli olması, sevgisi... her şey buna işaret ediyordu.

Bebekleri ile beraber geçireceği zamanları düşünürken ister istemez yüzünde tebessüm oluştu. Bir an önce o günlerin gelmesini dört gözle bekliyordu. Son zamanlar hormonları onu yeterince zorluyordu. Sevdiği yanında yokken daha da zordu işte...

O yokken bazen kabuslarla uyanıyordu bazen de karanlık düşünceleriyle boğuşmak zorunda kalıyordu. Barlas yanındayken öyle olmazdı, hiç bir zaman olmamıştı. Barlas her şeyden koruduğu gibi onlardan da korurdu. O sarılınca her şey geçerdi. Dünya dönmeyi bırakırdı. Stresli yaşam gider yerini sakin huzur dolu olan gövdeye bırakırdı. Sıcacıktı onun gövdesi Alçin de sığınırdı oraya. Onun yanında bulduğu huzur başka bir yerde bulamazdı. kendini bildi bileli Barlas vardı yanında. Her anında iyi kötü fark etmeksizin Barlas vardı...
Şimdi ise alışamıyordu yokluğuna. Gittiği ilk görev değildi son da olmayacaktı fakat alışamamıştı işte yanında olmayışına, en ihtiyacı olduğu dönemdeki yokluğuna alışmak da istemiyordu.

Zordu bir asker sevdiğinin olması. Öyle herkesin kaldırabileceği bir zorluk değildi bu.
Zorluk da değildi,
Sevene de zor değildi.
O yüzden zordu işte, asıl sorun sevmenin büyüsünü kabullenmekti..

SESSİZ SAVAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin