Karşımda ki kişiler bana dikkatli ama sert bir şekilde bakarken ben ürkekçe gözlerimi etrafta gezdirip gerginlikten hırkamın kollarını çekiştiriyordum.
Karşımda ki aile bana gerçek ailem olduklarını bebekken bir karışıklık olduğunu söylüyordu. Doktor yapılan karışıklık ile ilgili bir şeyler anlatırken benim aklım karşıda bana dikkatli, soğuk ve sert bakışlar atan 3 adamın zarar verirler mi düşüncesindeydi.
Çok sert ve soğuk bakıyorlardı. Ya onlarda onun gibiyse, ya bana onun yaptıklarını yaparlarsa, bitti derken tekrardan mı başlayacaktı. Aklıma gelen anılarla nefeslerim sıklaşmaya başladı. Tırnaklarımı avucuma geçirdim. Yanımda ki yetimhane müdüremiz sena hanımın bakışları bana döndü.
Ellerimi tutup yavaşça okşadı. Bakışlar bize döndüğünde nefesim daha çok sıklaştı, hızlı hızlı nefes alıp veriyordum. Göğsüm hızla inip kalkıyor, korkudan sesleri uğultu olarak duyuyordum.
"Gazel, gazel bana bak kızım. Sakin ol şimdi, sadece kan alacaklar eğer onların kızıysan aileyi kontrol için bir kaç kişi göndereceğiz. Güvenilirlerse seni onlara vereceğiz tamam mı?"
Yavaşça başımı salladım. Belki kötü birileri değillerdir. Belki bana aile olmak ister beni severler.
Şu gözlerine bak ucubelere benziyorsun! Kimse sevmez seni böyle! Lanetlisin sen!
Hayır hayır bunları düşünme düşünme!
Karşıda ki oldukça açık giyinen ve sabahtan beri telefonla oynayan kız kan vermek için ayağa kalktı. Biraz sorun çıkartsa da sonunda kanı aldılar.
Sıra bana gelince yavaşça hırkamın kolunu sıyırdım. İzler vardı, sigara, demir, kemer, sopa izleri.
Geçmeye yüz tutmuş ama hiç geçmeyen izler. Doktorun bakışları bana dönse de ben ona bakmayıp önüme bakmaya devam ettim. Son derece hafif hareketlerle kanı aldı.
Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinden gelen babam denilen şahısın kan örnekleri de gelmişti. Test yapıldığında karşımda ki aile bir şekilde iki saatte çıkmasını sağlamıştı.
Müdüre hanım çalan telefonuyla odadan çıktı. Karışan kızda kan verdikten sonra çıkmıştı zaten. Sonuçlar umurunda gibi gözükmüyordu.
Karşımda ki aile dikkatle bana bakıyordu. Kadının gözleri kızarmıştı. Gelmeden önce ağlamış olmalıydı. Niye ağladı peki? Büyüttüğü kızından mı ayrılmak istemiyor acaba? Ya beni istemezlerse.
Üzerimde olan bakışlarla hırkamın kollarını çekiştirip ellerimi kapattım. Parmaklarımla oynarken kucağımda ki ellerime bakıyordum.
"Gazel"
İsmimi duymamla başımı kaldırdım yavaşça. Kadın bana seslenmişti.
Hafifçe boğazımı temizledim. Korkuyordum. Kısık sesle konuştum.
"Efendim"
"Seninle sohbet edelim mi biraz" kısık seslerle konuşuyordu. Ağlamaktan sesi kısılmıştı anlaşılan. Bende ki gerginliği almak içinde konuşmak istiyordu.
"Olur"
"Gözlerin çok güzelmiş, doğuştan mı?"
Gözlerin çok güzelmiş
Biri bana gözlerimin güzel olduğunu söyledi. İlk defa biri gözlerimi beğendi.
Parlayan gözlerimi karşımda ki kadına diktim. Hafif tebessümle cevap verdim. "Evet doğuştan, heterokromi hastasıyım bu yüzden gözlerim farklı"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gazel Kayla
Jugendliteratur"Şu gözlerine bak, normal değiller! Ucubelere benziyorsun." Şizofren bir ailede büyüyen, her türlü şiddete maruz kalan gazel. Gerçek ailesini bulmasıyla içine umut düşer. Peki umudu boşa çıkacak mı? Saygıner ailesi onu yarı yolda bırakacak mı?? "Not...