don't

1.1K 122 103
                                    

Ne yapayım ben böyleyim...

"Huh Yunjin illaki tanırsın"

"Üzgünüm hiç duymadım."

"Hmm kaç yaşındasın sen?"

Beni çok rahatsız hissettiriyordu. Minho hyung'a odaklanamıyordum bile.

"22"

"21 Oppa."

Oppa'yı sanki dalga geçercesine uzatarak söylemişti. Bir şey demediğimde beni süzmeye başladı rahatsıca yerimde kıpırdandım.

"Hadi ama arkadaşı olmadığın çok belli!"

"Hanımefendi ev arkadaşıyım diyorum. Lütfen rahat bırakır mısınız?"

"Hayret Lee Know Oppa'nın evsizlere bağış kampanyası düzenlediğini bilmiyordum. Sponsoru musun?"

Gülerek 'dalgasına' dediklerine cidden çok sinirlenmiştim. Sorun çıkarmayacağım demiştim ama bu kadına ağzının payını vermeliydim.

"Kimsin kimin neyisin bilmiyorum ama, elde edemeyip küçük düştüğün şeylerin altından kalkamayınca insanları küçük düşürmeye çalışan zavallıdan başka birşeye benzemiyorsun."

Ona karşı çıkmamı beklemiyor gibiydi. Ağzı bir karış açılmış ve dik bir konuma gelmişti. Kaşları çatıldı ve resmen sinirden kızarmaya başladı

"Sen ne hadle bana bunları dersin ha?! Ben Kore'nin En ünlü modellerinden biriyim. En iyi okullarda eğitim aldım! Çulsuza benziyorsun resmen. Birde bana zavallı diyorsun. Lee Know Oppam sana evini açarak iyilik falan yapmıyor, resmen acıyor sana!"

Resmen sabrımı delmişti.

"Demek ki ün, şöhret, para ve iyi bir eğitim senin gibi terbiyesiz ve nerde ne demesi gerektiğini bilemeyen salaklara çokta birşey kazandırmıyor. Ayrıca senin gibi, birisinin benden rahatsız olduğunu bile bile yılışıklıkta yapmıyorum! Lee Know hyung resmen senden kaçıyor. Bana acısa ne olur en azından rahatsızlık duymuyor."

"Seni-"

Burada daha fazla aşağılamaya katlanamazdım. Çok gergindim buraya gelirken. Gerginliğimin üstüne bu aptal da eklenince ağlamamak için zor durmuştum. Dolu gözlerimi tutmaya çalışıyordum. Hızlıca çekim odasından çıkıp birkaç görevliye sorarak tuvalete gelmiştim. Çenem deli gibi titriyor ağzımı açamıyordum. Minho beni gördümü bilmiyordum. Şu an onu düşünecek gibi değildim.

Boş tuvalete geldiğim gibi göz yaşlarımı serbest bıraktım. Beni bu kadar küçük düşürmesi çok zoruma gitmişti. Aynanın önünde ellerimle yüzümü kapatarak sessiz ve hıçkırarak ağlıyordum. Ben o kadar şey yaşamışken bunları yüzüme vurması dahada gücüme gidiyordu. En kötüsü ise dediği bazı şeylerin doğru olmasıydı.

Yüzüme bir kaç kez su çarptım peçeteyle bütün yüzümün suyunu alıp tekrar ve istemsiz akan göz yaşlarıma aldırmadan Kirazlı dudak nemlendiricimi sürdüm. Buraya gelmem bir hataydı. Tabikide beni küçümseyeceklerdi. Ne bekliyordum ki? Minho zaten bana acıdığı için aldı evine.
Doğru söylüyordu.

Şapkamı düzeltip şirketten çıktım.
Biraz yürüyüş yapmak iyi gelebilirdi. Jeongin'i uzun zamandır görmüyordum. Hazır bütün borçlarım bitmişken gidip rahatça konuşabilirim kardeşimle.

Hastaneye oldukça yakındım. İki binada şehirin biraz uzağında olduğundan en fazla 25-30 dakika yürürdüm.

...

Sonunda hastaneye gelmiştim. Şansa koridorda yakaladığım Yeji Noona ile ayak üstü sohpet edip Jeongin'in odasını aramaya başladım. Yine mi odasını değiştirmişler di?

CHANEL - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin