Ben bu after carelerde yumus yumus oluuomm yaa
...
Han Jisung
Sonunda içime bir kez daha boşaldığında kendimden geçmiş bir şekilde yatağa attım bedenimi.
Seslice nefes alırken o da yanıma uzandı yavaşca. Sesli nefesleri kulağımın dibindeyken, bana doğru döndü. Kaslı sağ kolunu uzatarak belime sarılıp beni kendine çekti ve yanağıma bir öpücük bıraktı. Boynum morluklarla kaplıydı. Dudaklarımın sertçe öpülmekten kıpkırmızı haldeydi. Deliğim çok fena sızlıyor, bacaklarım ağrıyordu. Kasıklarım kaç kez üst üste boşalmamdan dolayı sancılanıyor, başım aldığım zevkten dönüyordu. Boğazım inlemekten tahriş olmuştu. Bileklerim bedenimi taşımaktan ağrıyordu.Lee Minho beni tam anlamıyla mahfetmişti.
Gözlerimi yavaşca kapadım. Kendimi sakinleştirmeye çalışırken seslice aldığım nefeslerimi dinliyordum. Nefesim hafiften düzene girince gözlerimi araladım. Minho yorgunca beni izliyordu. Gözüme uyku çökmüştü. Akşam oluyordu. Acilen yıkanmamız lazımdı ve ben kendimi taşıyabileceğimden emin değildim. Şu an hiç bir şey düşünecek halde değildim.
O hala beni izlerken çatlayan sesimle konuştum "Minho, banyo yapmalıyız." Dediğim şeylerden sonra onunda aklına yeni gelmiş gibi gözlerini açtı ve kafasını yavaşca duvarındaki dijital saate çevirdi. Saatin farkına yeni varmış gibi kafasını sallayıp onaylayıcı bir kaç mırıldanma bıraktıktan sonra yataktan doğruldu. Banyoya gideceğini sanıp ağrıyan bedenime rağmen doğrulmaya çalıştığımda birden belimden ve bacaklarımdan tutup beni kucaklayan Minho ile şaşkınca kalmıştım. İtiraz edeceğim sırada bedenimi sıkıca sarıp odasının içerisindeki banyoya doğru yönelmeye başladı.
"Bebeğim kötü haldesin yürübileceğini düşünüyor musun cidden?"
Ona karşı çıkmadım. Her yerim ağrıyordu. Bu yüzden sadece susup kucağının tadını çıkardım bir kaç saniyeliğine. Çıplak sıcak teni mükemmel hissettiriyordu.
Banyoya girdiğimizde gözüme ilk çarpan şey büyükçe bir küvetti. Siyah renk hakimdi ve oldukça genişti. Ayriyeten birde duşakabin vardı. Beni yavaşca küvetin içine bırakıp suyu açtı. Sıcak su hızlı bir şekilde küveti doldurmaya başlayınca kendide geldi yanıma. Küvetteki su oturduğum için boynuma kadar gelmişti. O ise oturduğunda sadece göğsüne kadar geliyordu. Belki ulaşmıyordu bile. Suyun içinde biraz bekleyip sıcaklıkta bedenimizi dinlendirdik. Uykum geliyordu. Çok yorulmuştum ve beni mayıştıran bu suyla hemen uyuyabilirim gibi geliyordu.
Minho birden suyun içinde doğruldu ve dizlerinin üzerine çıktı. Gözlerimi açmakta bile zorlanırken birden kafamda bir el hissettim.
"Bebeğim çok mu yorgunsun?"
Ona kafamı sallamakla yetindim. O yorgun değil tabi. 'Sevilen' kişi benim çünkü. Birden suyun içinde dönmem ile şaşkınlıkla araladım gözlerimi. Minho arkamdaydı. Beni önüne çekmiş ve göğsüne yaşlamıştı. Enseme bir öpücük kondurdu. Sırtımı göğsüne yasladı ve eğilerek kulağıma konuşmaya başladı.
"Kapat gözlerini dinlen biraz."
Dediğini yapıp gözlerimi kapadım ve başımı omzuna yasladım. Kafamda ellerini hissetmem ile beni yıkadığını anladım. Karşı çıkmadım buna da, beni tüketmişti. Kemikli elleri saçlarımda gezerken kendimi daha fazla tutamamış ve uykuya dalmıştım.
...
Gözüme gelen ışıkla açtım gözlerimi, kendimi yatakta bulmuştum. Etrafıma baktığımda buranın Minho'nun yatağı olduğunu fark ettim. Lamba açılmış olmaylıydı. Arkamdaki dolabın açılma sesini duydum. Gözlerimi hızlıca kırpıştırıp açtığımda Minho'nun üzerini değiştirdiğini gördüm.
Saat kaçtı? Jeongin gelmiş miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CHANEL - Minsung
Fanfiction"Borçlarını öderim, ama bir şartla.." Kore'nin ünlü Chanel modeli Lee Minho ve paraya ihtiyacı olan Han Jisung #1 Chanel 13.11.23 #7 Minsung 03.06.24 #1 Lee 06.05.24 #2 Minho 25.06.24 #1 Han 25.06.24 #5 Jisung 04.08.24 #2 Hwang 25.06.24 #1 Yang 25.0...