Part 7: Her GünSeninle

1.2K 26 12
                                    

Güzel olan .
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak.
Erimek yarını olmayan zamanlarda.
Durdurmak bir yerde bütün saatleri.
Bütün kuralları kırıp parçalamak.
Sonra varmak o yerlere.
Mevsimlere dur demek.
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara.
Güneşi bir akşam saatinde tutup. bırakmamak.
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere.
Delicesine içmek.
Ve unutabilmek her şeyi ansızın.
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin .
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak.
Güzel olan.
Sevmek seni.
Tanrılar gibi.
Seninle Tanrılaşmak...

Ümit yaşar Oğuzcan

Kapıyı araladım kafamı içeriye uzattım sırtı bana dönüktü. Yatağında oturmuş, hareketsiz bi şekilde önündeki pencereye bakıyordu.

"Gelebilir miyim?"

Tepki vermedi. Yanaştim. Önünde diz çöktüm, avcunu elime tutup öptüm. Gözlerime bakıyordu ama sadece boş boş. Burada değildi. Kalktım onu kucağıma aldım.

"Özür dilerim. Özür dilerim yanında olmadığım için. Seni böyle görünce canımdan can gidiyor bir bilsen. Anlamıyorum neden biraz bana yardım etmiyorsun, kiminle inatlaşıyorsun sen. Bak sen istemediğin sürece acilarin gitmiycek, bitmiyecek hayatın böyle eriyip gidecek. Belki farkında değilsin ama kendinle savaşıyorsun Tuğçe. Hem diyelim ki hayatından vazgeçmişsin belki de diri diri gömülmek istiyorsun anladım ama annemi, bizleri hiç mi kafana takmıyorsun? Yani bu mu senin isteğin? Yapma gözünü seveyim yapma bak böyle hiç bir şeyi geri getiremezsin."

Sözümü kesip konuşmaya başladı.

"Hiç bir şey istemiyorum sadece beni kendi halime birakın bana yeter."

''Bu kadar mı?''

Bakışını gözümden aldı ve yine karanlığa daldı.

Ayağa kalktim. "Aah peki anlaşıldı bu durumda başka bir seçeneğimiz kalmadı seni kliniğe yatıracağız yoksa böyle giderse annem kalpten gider. Belki biz senin gözünde bir hiçiz artık ama sen bizim canımızın içisin senin bu halin ciğerimizi yakıyor."

Odadan çıkmak için kapıya doğru yöneldim fakat bir an duraksadım ve ona dondum. "Ama biliyormusun en çok neyi özlemişim? Senin güneşi kıskandıran o sıcacık gülüşünü. Hayat dolu o bakışların, az önce tuttuğum eller benim Tuğçe'min elleri olamaz onun elleri ateş gibiydi kalbi gibi. Peki bu sen misin? Nen artık Tuğçe'mi geri istiyorum özlüyorum senli, bizli o hep yaz kokan günlerimizi geri istiyorum. Düşün bunları. Bütün herşeye değer mi bir düşün.''

"Derin. Beni götürmesinler. Lütfen buna izin verme."

"Bak her şey senin iyliğin için bir tanem inan bana her şey düzelcek. Ben yanındayım her zamanki gibi.''

Bana doğru döndü... Gözlerinden yaşlar akıyordu. Hemen yanına koşup sarıldım alnından öptüm.

"İyileşeceksin söz..."

***

Geceyi de yanında geçirdim sabah herkesle vedalaşıp onu Cenk'le beraber kliniğe götürdük!

"Peki onu bu hale getiren ne?''

..."Babamım iflasi!"

"Ama anlamıyorum sizin maddi durumunuz gayet iyi Derin köşk, hizmetçi, lüks araban falan!"

''Aa
ah bak Şeyda evet varlıklıklıyız ama bunlar kaybetiklerimizin yaninda pek bir şey sayılmaz. Hem asıl mesele bu iflasin getirdiği sonuçlardı ve Tuğçe'yi yıpratan da bunlarin birisi oldu! Nişanlısı olan o şerefsiz Taner, babamın iflasından sonra geri çekilip onu terketti ve Allah biliyor ki kız ona tanrı gibi tapıyordu. Çok zor günler geçirdi, geçirdik ve her şey üst uste gelmişti çok şükür şimdi iyiyiz fakat Tuğçe de bir toparlanabilse."

DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin