Düşüş

Part 10: Pusu.

**Ahu'nun Görüşünden.**

Sinem'i son görüşümden beri çok değişmişti...

Bal rengi gözler ve bronza yakın bi ten rengi vardi ama yüzü daha olgun ve çekici olmuştu. Uzun boya ve fit bi vucuda sahipti. Eskiden iyi bi yüzücü olduğunu da hatırlıyorum. Onu gördüğümde ister istemez gülümsedim.

Bana birini hatırlatıyordu. Aşkla sevdiğim ve aynı zamanda nefret ettiğim birini. Ciddi ve iktidarlı ve aynı zamanda kendine has, iyi kalpli bir yüzz ifadesine sahipti. Siyah bi Ray-Ban takmıştı. Ve son derece çekici, cooldu hatta mükemmel denilebilecek kadar göz alıcı bi stile sahipti öyle ki koçtan daha ziyade Hollywood yıldızlarına benziyordu. Öne gidip Merhaba, dedim ama gerisini Merve'ye bıraktım. Merve konuyu Sinem'e anlatıyordu ve bende adım adım birlikte yürütceğimiz planı kavrayıp ona gülümsüyordum. Yine her zamanki gibi dahiydi. Sinem'in fikrini de almak için bekliyordum. Sonunda dile geldi.

"Bu konunun sizin için çok önemli olduğunu biliyorum. Şeyda'yı da az çok tanıyorum. Ama öyle sizin anlattığınız gibi bir kişiye benzemiyor. Ona her zaman saygı duydum hatta benim için idol gibi sayılırdı... Humm yine de diyecek bi sözüm yok ama Ahu, eğer bunu ona yapacak olursan ki gördüğüm kadarıyla çok da kararlısın; seni hiç bir zaman affetmeyecek haberin olsun."

"Biliyorum. Böylece ödeşiriz."

Merve başını sallayarak Sinem'e döndü...

"Sana ne kazandıracağını bilmek istemiyor musun?"

Sinem kafasını piç bi gülüşle eydi ve gözlerini aynı haylazlıkla Merve'nin kine dikti...

"Eh ortada güzel bi Fransız kız var! Başı boş bırakamayız değil mi?." Ve gülmeye devam ettiler bende onlara katıldım. Konuşup tanıştık. O güne dek serserinin teki bildiğim o kızı da tanımaya fırsatım doğmuştu bu vesileyle. Haylaz ve iyi biriydi ve biliyordum ki planın üstesinden gelebilecek bir kapasitede.

Derin, Sinem gibi bi kız için ruhunu 3 saniyede teslim eder. Tanışma faslından sonra numaramı Sinem'e verdim. O günden itibaren planın devreye geçmesi için işe koyulduk. Dönüşte Merve'ye geçtim...

"Adını değiştirmek istiyorum"

"Ne koyacaksın? Superman mi yoksa?"

"Hayır senden olsa olsa joker çıkar... Valla senden korkulur. Nerden çıkarıyorsun bu şeytani planları?"

"Çok kurcalama istersen bende bilemiyorum konu nereye bağlanıyor belkide annem ve babam beni cadılar bayramında yapmış olabilirler." Gülümsedi ve bana baktı.

"Bence bundan daha fazlası gerek bilemiyorum belki kromozumun biri kırılmış olabilir."

Parmağını dudağıma bastırdı ve beni susturdu...

"Kes çok konuştun."

Dönüşümüz daha kısa ve mutlu geçti.

***

6'ya doğru yaklaşırken stresim daha da artmaya başladı. Şeyda'nn konferansı vardı ve Derin'in evde yanlız durmayacağını biliyorum. Sinem bir saat içinde bana geldi ve sonra Şeyda'nın evine doğru hareket etti orada Derin'in evden çıkmasını bekleyecekti. Neler döneceğini bilmiyordum. Ne olacak ve nasıl olacaktı? Sadece sabırsızlıkla bekliyordum.

***

**Derin'in Görüşünden.**

O gün; Bir saat önce.

"Eminmisin sen? Yani yanında kalabilirim başkasının yerime geçeceğini ayarlarım."

"Hayır bitanem çocuk değilim ki. İşim bittiğinde dişarıya çıkıp biraz dolaşırım sonra da sana gelirim birlikte yemeğe çıkarız ha?"