*9*

525 20 0
                                    

"Bugün babam florya'ya çağırdı gidelim mi?" Dedi İzgi, Kafamı sallayıp Damlanın sütünü Damlaya uzattım

"Ya Eylül abla beni de götür Zaniolonun yanına!" Damlaya göz devirdim

"Damla bugün gidiyorsun ya sen ablacığım, nasıl gideceksin?"

"Anneme söylerim gece gideriz"

"Kızım Mert bu kadar Galatasaray'a tutulmadı, ne oldu sana böyle? Zaniolo mu aşık etti seni takıma?" Damla kısık bir sesle gülüp bana sarıldı

"Evet! Zaniolo müthiş bir insan, son kez göreyim işte Eylül abla, anneme söylesem o izin vermez, sen söyle lütfen" dayanamayıp güldüm ve ben de Damlaya sarıldım

"Tamam söylerim ama izin vermezse ısrar yok duydun mu?" Damla kafasını sallayınca gülümsedim

"Mert hâlâ uyanmadı değil mi? Ben bir gidip Mert'e bakayım" Masadan kalkıp odama çıktım, Mert hâlâ uyuyordu

"Mert ablacım kalk hadi!" Dedim yanına yaklaşarak, Mert gözlerini açarak bana baktı ve sonra tekrardan gözlerini kapattı

Mert'in yanına oturdum ve tekrardan konuşmaya başladım "Eğer kalkarsan seni İcardi ve Muslera'ya götürürüm" Mert aniden gözlerini açtı ve doğruldu

"Ama gideceğiz biz, nasıl olacak o?"

"Annene söyleyeceğim" Mert gülümsedi ve ayağa kalktı

-

"Hayır dedim! Ne işimiz var bizim Onların Antrenmanlarında?"
5 Dakikadır çocuk gibi Mert ve Damlanın annesine yalvarıyordum ama nafile, kabul etmiyordu.

"Ya Çocuklar şurada son gününü doya doya geçirsin, Hadi Sedef Ablam ya!" Sedef abla daha fazla dayanamayıp nefesini verdi ve kafasını salladı

"İyi tamam, ama çok durmayız ona göre" kafamı sallayıp hızlıca odama çıktım

-

Florya'ya gelmiştik, Mert ve Damla Oyuncular ile konuşuyor, Sedef abla kenarda etrafı izliyordu, benim ise gözlerim Zanioloyu arıyordu

"Nerede bu ya?"

"Stai cercando qualcuno?"
(Birini mi arıyorsun?)

Bir anda yerimden zıplayıp arkama döndüm, Karşımda Zanioloyu görünce gülümsedim

"Hai imparato il turco?"
(Türkçe mi öğrendin?)

"Non da dove provenga questo?"
(Hayır, bu nereden çıktı?)

"I miei occhi ti cercavano e tu sei venuta da me e mi hai detto:stai cercando qualcuno!"
(Gözlerim seni arıyordu ve yanıma gelip "birini mi arıyorsun?" Dedin!)

"I tuoi occhi mi cercavano, vero?"
(gözlerin beni arıyordu öyle mi?)

Küçük Bir kahkaha atıp kafamı
Salladım, Konuşmaya devam
Edecektim ki lafımı bir kız kesti.

"Nicolo!"

Zaniolo kızı görünce kocaman gülümsedi ve kıza sarıldı

"I didn't know you were here, Zehra."
(Burada olduğunu bilmiyordum Zehra)

İngilizce konuşuyorlardı ve en önemlisi kızın adı Zehraydı, iyi de nereden tanışıyorlar ve bu kız kim?

Adının Zehra olduğunu öğrendiğim kız bana dönüp konuşmaya başladı

"Hey who is this girl?"
(hey bu kızda kim?)

İçimden Zaniolonun karısıyım demek geliyordu ama onun karısı olmayı bırak sevgilisi bile değildim!

"Don't you know him?"
(Onu tanımıyor musun?)

"He looks familiar but I don't remember who he is"
(Tanıdık geldi ama kim olduğunu hatırlamıyorum)

"Watch some TV and you'll remember who I am"
(Biraz tv izle kim olduğumu hatırlarsın)

Kıza iyice sinir olmuştum, hem Zaniolo ile çok yakındı, hemde bakışları sinirimi bozmuştu!

Gözlerimi Zehradan çekip Zaniolo'ya baktığımda Gülümseyerek Zehraya baktığını fark etmiştim, Hızlıca arkamı dönüp Mert ve Damlaya doğru ilerledim.


---

Ay NWZNKWZNWJ Zehra karakterimiz hayırlı uğurlu olsun o zaman

Acaba Çağatay ile Zehra yakışır mıı??

Maç/ Nicolo zanioloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin