"Saçmaladığının farkındasın değil mi?
İn şu kucağımdan"Ve ellerini çekip kalkmam için işaret ettiğinde moralim bozulmuş bir şekilde kalktım.
Hem utanmış, hem de olayı öğrenememiştim.Yavaşça kendi yatağıma doğru gittim ve yatıp tekrar yaşadıklarımı göz önünden geçirdim.
Abimin kurt sürüsünün başında olması olayını sadece Minho hyunga sorabilirdim.
Bu yüzden yataktan fırladım ve odadan çıktım.Zaten odadan çıktığım an ona çarptım ve yere düştüm.
Hafif bir kıkırdama sesi duydum.Sesin sahibi beni kolumdan kaldırdı."Ne bu acele?"
"Aslında seninle konuşmak için geliyordum"
Kafasını salladı ve salon gibi bir odaya geçtik.Karşılıklı iki koltuğa oturduk.
Fakat tam ağzımı açacakken bu sefer de işaret parmağını salladı."Yo yo yo, ilk sorular benden"
"Oof sor!"
"Kurtlar seni neden arıyordu?"
"Bilmiyorum ki ben de..oraya gittiğimde abim yanıma geldi ve biraz konuşup sonra geleceğini söyledi ve gitti.Sonra ben olduğum yerden çıktım ve ve abimi onların başında gördüm"
Minho'nun Âdem elmasının hareket ettiğini gördüm.Gözlerini yüzümden indirip yere baktı.
"Farklılık var mıydı?"
"E-evet, bi kere bana döndüğünde gözlerindeki mavi ışığı fark ettim sonra sonr-"
"Yeter"
Yerinden kalktı ve yanıma oturdu.
Yaraladığım elimi tutup sargısını çözdü.İncelemeye başladı, sahi..abim eğer bir kurtsa bu benim de mi olduğum anlamına geliyordu?
Peki ya annem ve babamın?
Onlar da mı öylelerdi?"Siktir ya"
Minho mırıldanarak küfür etmişti ve ben de noldu anlamında yüzüne baktım.
"Oğlum seni çok fena kandırmış bu ailen lan"
Kaşlarımı çattım ve elimi hızlıca ondan çektim.
"Ne diyorsun?!"
O ise birden her zaman olduğu gibi ayağa kalktı ve beni işaret etti.
"Diyorum ki belirtilerin çıkmaya başlamış!"
Ya çok salaktım, ya da saf.Anlayamıyordum..?
"Ne saçmalıyorsun yine!"
Minho yakamdan tuttu ve beni kaldırıp karşısına dikti.
"Kaç yaşında olduğunu söyle bana"
"Ne-"
"Felix!"
"18 olucam"
Cümlemi bitirmeden gözüm saate kaydı.
"B-beş dakika sonra"
Minho binlerce sessiz kelime etti, duyabiliyordum.
"Beş dakika sonra dönüşümün tamamlanacak ve onlar gibi daha doğrusu abin gibi olacaksın"
"Ne?"
Minho beni tekrar koltuğa itti ve anında düşüyormuş gibi hissetmeye başladım.Her yer git gide kararıyordu.Yere ulaştım ama hâlâ zifiri bir karanlık vardı.
O karanlıkta 3 çift kırmızı göz,arkamda ise iki çift mavili göz ile karşılaştım.
Yavaş yavaş bana yaklaştıklarında kırmızı gözlerin sahiplerini gördüm.
Hyunjin,Minho ve Changbin'di.
Ama mavi gözler, onlar daha da tanıdık geliyordu.
Birinci yüz abime aitti.Ama bununla kalmadı,onun arkasında biri daha vardı.Yavaş yavaş ileri doğru yürüdü ve tam karşıma -Hyunjin'in ile benim arama- girdi.Yüzünü şimdi görebiliyordum.Bu, bendim.Bana elini uzattı ama ben korktum.Kendimden korktum,insan kendinden korkabilir miydi? İnsan en çok neyden korkmalıydı,peki? Belki de bu dünyada kendimize zarar veren şey aslında benliğimizdi.Bu olamaz mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Aşkım | Hyunlix
FanficFelix zorbalarından kaçarken yolunu kaybetmiş ve bilmediği bir mahalleye gelmişti.Lâkin bütün evler o kadar eskiydi ki, bir ev dışında.Tek şansı o ev idi ve gidip o evin kapısını çalmıştı.Kapıyı açanın bir vampir olacağını nerden bilebilirdi ki?