" Cinsi kadın. Elli bir yaşda. Kalp hastası. Fazlasıyla darbe almış ve olay yerinde sadece bir sopa var. Gözlemlerime göre adam baya güçlüymüş çünki kafasından aldığı darbeler bunu ap açık gösteriyor"
"Zayıf"
"Anlamadım?"
"Adam zayıfdı. Kadının kolundaki darbeler ola bildiyince hafif darbe izleri. Kafasındakilere gelirsek yara izine bakarsak sert bir tahtayla vurulduğu belli bu da adamla baya mücadele etdiyini ve adamın güçsüz düşdüğü için sert bir sopayla kafasına vurduğunu gösterir . Kafa darbesine daha dikkakle bakarsak derin değil acami bir katil olsa gerek hatta ilk katliamı olsa gerek bu kadar ayrıntı bırakmış ve kadının öldüğünü kontrol etmeden sadece kafa darbesi ve kokması nedeniyle kalbine değil böbrek kısmına bıçağı saplayarak olay yerini terk etmiş. Üstüne suç aletlerini olay yerinde düşürmüş. Hıh.... Bu kadarda acemilik görülmemiş.. Birde senin gibi her şey ortada olmasına rağmen çok az ayrıntıyı fark ede bilen bir dedektifin böyle üst düzey bir yerde çalışması o tamamen görülmemiş"
Aptal aptal bakdı suratıma Bu kadar çok ayrıntıyı nasıl bulduğumu ve gördüğümü merak ediyordu. Ama önemli olanın sadece bakmak değil görmek olduğunu hala idrak edemiyordu.Ya ben çok mükemmeldim ya da bu ekibin adamları çok aptaldı. Bence ikincisi.
"Bu dediklerin mantıklı ama gerçek olduklarını ispatlamak için daha çok bilgi edinmen gerek. Ha birde bu yerde çalışmak için çok şeyi feda etdim. Senin gibi bir olay çözüp şans eseri bu rütbede değilim Almira"
"Şans diye anlatdığın olay koca bir örgütü çökertdiyim ve senin o an elinden bir şey gelmediği olaymı? Ondan bahsediyorsan hatırlatayım odanda kendi kendine bunu nasıl çözdüğümü anlamaya çalışıyordun"
"Öyle bir şey yapmadım"
"Şu an kendini savunacak bir bahane arıyorsun ama bulamadığn için sinir krizi geçirmek üzeresin aynı anda benim haklı olduğumu biliyorsun sadece inatçısın. Bazan benimde bir dedektiv olduğumu ve hislerini senden önce çöze bildiğimi unutuyorsun ama sorun değil seni anlıyorum benim gibi zeki olamazsın"
"senin çenen neden açılınca kapanmıyor? Gidip olaydaki katilin yerini bulsana sen?"
"Neden? sen bulamıyormusun? Hatırlatırsam iz sürme sendeydi . Ahh yoksa benden yardım mı isdiyorsun Poyraz Özer?" sırıtdım. En sinir bozucu halimle. Ondan yıllar sora buraya gelmeme ve daha acemi olmama rağmen daha yetenekliydim ve aynı rütbedeydik. Bu da onun sinirlerini güzelce bozmaya yetiyordu.
"Köşene çekil acemi ergen"
"Huysuzlanmayı kes ihtiyar"
"Ne ihtiyarı be aramızda dört yaş farkı var sadece"
"Bu dört yaş beni ergen yapıyorda seni ihtiyar yapamıyormu?""
"Yeter Almira Yaman! Zevzekliği kes ve işine odaklan. Şu an daha önemli bir meselemiz var. Bir katil var ve şu an nerede bulamıyoruz"
"Evin güney tarafında bir patika var ve yokuşdan inince koca bir mağara göreceksiniz. Adam orda saklanıyor .Acemi olduğu için ne yapması gerektiğini bilmiyor ve muhtemelen şu an o kadını öldürdüğünü düşünerek vicdan azabı çekiyor. Bir süre orda kalacağı kesin gidip orada bula bilirsiniz onu..Çokda yargılamaya gerek yok adam mecburiyyet yüzünden böyle yapmış büyük ihtimal" mal mal bakıyordu yine. Bu sıfatı görmeye bayılıyordum bana kazanmanın huzurunu veriyordu.
"Sen bunları nerden biliyorsun? Olay yerini sadece resimde gördün. kadınıysa sadece beş dakika izledin. Hele o katilin bunu mecburiyyetden kabul etdiyini nerden çıkardın? Hayal gücün baya gelişmiş "
"Hayal gücü değil gerçek bu. İster inan ister inanma. Katil dediyim gibi darbelerine göre zayıf ve güçsüz. İyi beslenmeyen ve sağlıksız darbeleri var. Ama kadının başına vurduğu açı onu uzun boylu yapar ve yaşının çokda küçük olmadığını gösterir. Kadını bırakdığı noktadan acemi olduğu ve olay yerinden alel acele kaçması onun korkduğunu yeterince gösteriyor. korkan bir adam aynı zamanda vicdan azabı çeker. Bu yüzden sağlıklı düşünemez. Aklına gelen yolla yürümüş olacakki etrafda sığınması için sadece o mağara var. Normalde katiller küçük yaşdan seçilir ve daha yetenekli olur ceset görmeye alışır aynı zamanda bu kadar kendini kayb etmez. Katilimiz yaşca büyük olarak ve fikirlerime göre ilk katliamını yapmış olarak aynı zamanda yaşına göre güçsüz olarak bu işe mecbur olduğunu ve buradan kazanacaklarına ihtiyacı olduğunu açıkca belirtmiş.. Hayat adil değil Poyraz.. vicdan azabı çekiyor şu an ama mantığıyla hareket etmiş kendince..başka çaresi yokmuş. "
Sözlerim biter bitmez telefonunu eline aldı bir numaraya tuşladı ve kulağına koydu
"Olay yerinde gizli bir patika var ve ağaçların koruduğu bir yokuş var . Yokuşdan aşağı giderseniz küçük bir mağara bulacaksınız. Katil orda . Ses etmeyin şu an fazla şey yaşamış olacakki mantıklı hareket etmiye bilir. Dikkatli olun ve onu buraya getirin"
"Noldu? Bana inanmayamı karar verdin?"
"Ne kadarda acemi olupda sinirlerimi bozsanda arada mantıklı konuşa biliyorsun. Çokda havaya girme bende o patikanın varlığını sezmişdim "
"Bunu iltifat olarak kabul ediyorum ve senden iyi olduğumu kabullendiğini var sayıyorum Bunak"
"Üstünle böyle konuşmaya yetkin yok asker"
"Hey o sesini alçalt! Ne sen benim üstümsün ne de ben askerim anladınmı Poyraz Özer! Haddini bil. Aynı vazifedeyiz ve ben hatta senden daha üstünüm"
"Odamdan çık ve birdaha benim dosyalarımı karışdırma" HEHEEE burda battık.. dosyalarını kurcalıyıp olayla ilgilendiğimi anlamışdı. ne kadar hafife alsamda o da bir dedektifdi bunu unutuyordum bazen
"Al dosyalarını başına çal" deyip odadan çıkdım
"Bide ergen değilim diyo yaa yirmi yaşında ama on yaşında gibi davranıyo bide .Dedektif diyo bide kendine . Hiç değilse bilgisayarın üsdündeki saati yerine koysaydın belki anlamazdım odama girdiyini" diye bağırdı arkamdan
"Ben dedektifim senin aksine suçlu değil. Yoksa arkamda iz bırakmazdım " evet kendileri bir ara hırsızlık yaparak güya dedektifliyini gelişdirmişmiş.
Günlük Poyrazı sinir etme işimiz bitdiyine göre artık sektörün bana verdiği saçma çocuk vakalarına döne bilirdim. Gerçekdende haksızlıkdı. Ben onlardan daha iyiydim ama zamana veriyordum çünki er geç beni kabulleneceklerdi. Baktım. Aptal soruşdurmalara ve cevabı hazır sorulara. Ama biri dikkatimi çekdi. Aptal iş diye düşünüpde bana getirdikleri hazinye baktım.
"Ben Kamil Yılmaz. Özel bir şirketim var ve burada farklı ülkelerin projelerine ithafen yeni binalar için pilanlar yaratıyoruz. Yaklaşık beş yıldırki burada iş yapıyorum ve her hangi bir sorunla karşılaşmadım. Ama son bir aydır işçi sayım baya düşdü. Aksi biri olduğum söylenmez ama işçilerim sebebsiz yere işi terk ediyor ve batmak üzereyim. Bu olayı çözmenizi sizden isteyeceğim. Belkide size saçma gele bilir ama olay düşündüğünüzün aksine ola bildiğince vahim . Yardımlarınızı bekliorum. Kamil Yılmaz"
İşde her şey şimdi başlıyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİLAN
Action"Zayıfsın, o ellerle silah tutmayı düşünme bile" "Körsün, o gözlerle hedefe bakma bence"