𝟼

67 7 107
                                    

"Pişman gibi gözükmüyorsun."

Ranpo bir cesaretle tekrardan Dazai'e baktı.

"Yine olsa yine yaparım."

Dazai'in yüzünde bir gülümseme oluştu, Ranpo'nun belini yavaşça okşamaya başladı. Ranpo bu hareket karşısında ürperdi. Dazai tepkisini hiç aldırmadan konuştu.

"Bir insan öldürdün diye ağlıyordun, bir daha yaparsın öyle mi?"

Ranpo başını salladı. Yüzü kızarmıştı ve gözlerini kaçırmadan duramıyordu, Dazai o an onu öpmek istedi. Ranpo bunu anlayınca kollarını Dazai'in boynuna dolayıp onu kendine çekti. Öpücük fazla hızlıydı; daha önce hiç öpüşmemiş olan Ranpo, Dazai'in öpücüğü karşısında afallıyordu. Dazai için ağzını araladığında dilleri buluştu. Ranpo bacaklarında daha fazla güç kalmadığı için onları Dazai'in beline doladı. Bunu yaparken bile öpücüğü kesmediler, Dazai, Ranpo'nun alt dudağını dişlerinin arasına aldı. Bu hareketi Ranpo'nun ağzından boğuk bir inleme çıkmasına neden olmuştu.
En sonunda Dazai, dudaklarını rahat bıraktı.

"Bunu daha erken yapmalıydık."

Ranpo utandığı için kafasını Dazai'in göğsüne yasladı.

"Beni yiyeceksin sandım."

Dazai kıkırdadı.

"Eğer çok istersen yaparım."

Ranpo başını iki yana salladı.

"Şu anda tek istediğim şey uyumak."

Dazai emir almış gibi Ranpo'nun odasına ilerledi. Küçücük evde odayı tarif etmeye gerek bile kalmamıştı. Herkes zengin değildi işte. Odaya girdiklerinde Ranpo, Dazai'in kucağından inmek için hareketlendi. Belini saran kollar onu bırakınca yatağa doğru ilerledi. Örtüyü kaldırdı ve Dazai'e döndü.

"Gel."

Bir kelime bile konuşmadan yatağa geçtiler. Ranpo kollarını Dazai'e doladı. Evde uyuyan kimse olmamasına rağmen sessiz bir şekilde konuşmaya başladı.

"Ya kim olduğunu bulurlarsa?"

Dazai onu rahatlatmak için elini Ranpo'nun saçlarına götürdü.

"Sorun yok, ben halledeceğim."

Ranpo bundan sonra bir şey demeyip uyumak istemişti ama aklına durmadan bugün yaşadıkları geliyordu. Bu yüzden Dazai ile konuşmaya devam etti.

"Ben hep bir dedektif olmak istemiştim."

"Neden olmadın?"

Ranpo saçını okşayan ellere daha da sokuldu.

"Yetimim, param yok, katilim. Bence çok fazla neden var."

Dazai kahkaha attı.

"Bu konuyu fazla kafana takıyorsun."

Ranpo aklına gelen şeyi sesinde belli olan bir merakla sordu.

"Birini ilk kendi başına öldürdüğünde ne hissettin?"

"Hiçbir şey, biraz imrendim. Ölümü tadabiliyordu."

Ranpo bu sözler karşısında biraz korkmuştu. Dazai tabii ki de bunu fark etti ama herhangi bir şey söylemedi.

"Dazai."

Adını hiç beklemediği bir anda duyunca biraz şaşırdı. Bundan sonra Ranpo'nun susup uyuyacağını düşünmüştü.

"Evet?"

"Benden bıkınca kanım kalmayana kadar içecek misin?"

Ranpo normal bir şeymiş gibi konuşmuştu ve bu ona fazlasıyla garip gelmişti. Şu ana kadar hiçbir insanın bundan normal bir şekilde bahsettiğini duymamıştı.

"Neden öyle yapayım?"

"Çünkü artık bir değerim kalmıyor."

"Sen her zaman değerli olacaksın, Ranpo."

Ranpo içinin ısındığını hissetti. Bir vampirle öpüşmek etik olmayabilirdi, aynı yatakta uyumak da etik olmayabilirdi ama bazen mantığı dinlememek de iyi şeyler kazandırırdı. Dazai saçına bir öpücük kondurduğunda düşüncelerinden kurtuldu. Ona soru soracaktı fakat Dazai buna izin vermeden konuştu.

"Artık uyu."

Bu da Ranpo'nun refleks olarak gözünü kapatmasına neden oldu.

...

Aşıklar bence

Cingulomania (Souheki Bsd)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin