Yazar'ın anlatımıyla |
Yine bir haftasonu gelmiş, yurttaki herkes gezmek için dışarıya çıkmıştı. Bazıları ailelerini ziyarete gitmişti. Kirishima ve Katsuki evde oturup PlayStation oynamayı tercih etmişlerdi. Oyuna o kadar odaklanmışlardı ki arkadan bağıran Mina'yı duymamışlardı bile.
"Kiri! Katsuki! Sakura nereye gitti biliyor musunuz?"
İkisi de deli gibi oyun oynuyordu. "LAN! LANET OLASI KIRMIZI KAFA BANA AT TOPU!" Katsuki sinirle Kirishima'nın kafasına geçirdi. "ATTIM İŞTE OĞLUM NE BAĞIRIYORSUN!? DAHA NASIL ATAYIM GİTMİYOR KODUĞUMUN TOPU!"
Mina sinirle önlerine geçti. İkisi de bağıra bağıra yana kayarak ekrana bakmaya başladılar. "Size diyorum! Sakura nerede?" Kirishima bu sefer yere oturdu. "Dışarıda işi varmış, sonra da Shoto'nun ailesine yemeğe gidicekler. Eve de uğrayacakmış, alışveriş yaptıktan sonra. Ondan sonra da buraya gelecekti." Dediğinde Mina ofladı. "Biliyorum aptal! Yurda uğrayacağım dedi ama uğramadı. Çaktırmadan Todoroki'ye de sordum, onun yanında da değilmiş."
"Biraz kafa dinlemek istemiştir." Dedi Katsuki. Hepsi onun yanında olmak için evde kalmıştı, dışarıda elini kolunu sallayarak gezen o hasta adamdan korkuyorlardı. En azından gözlerinin önünde rahat edebileceğini düşünüyorlardı, vicdanlarını rahatlatıp arkadaşlarını korumak istiyorlardı. Fakat pek de başarılı olamamışlardı.
"Ochaco ile gitmemiş miydi?" Diye sordu Kirishima oyunu oynamaya devam ederken. "Evet, Ochaco'yu da aradım. Ochaco'ya eve gidip ailesini görmesini kendinin halledeceğini söylemiş. Çok ısrar edince de Ochaco eve gitmiş." Katsuki ve Kirishima bir anda ayaklanarak bağırmaya başladılar. "GOL BE GOL!"
Mina göz devirerek ofladı. "APTALLAR! SAKURA YOK! BABASI ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA DOLAŞIYOR! BIRAKIN ŞU APTAL OYUNU!" Diye bağırdığı zaman Sero merdivenlerden inerek yanlarına geldi. "Niye bağırıyorsun pembe panter?"
"Babası onu kaçırdı mi diyorsun yani?" Diye sordu Kiri. "EVET! TELEFONUNA ULAŞAMIYORUM! KAÇ SAAT OLDU!" Dediğinde herkes paniğe kapıldı. Kime söyleyebilirlerdi? Shoto'ya anlatmalılar mıydı? Aizawa Sensei ile mi konuşmalılardı? Ellerinde kanıt yokken kim onlara inanırdı? Sakura gerçekten de kaçırılmış mıydı?
°°°
"Abla, o abi yine gelecek mi?" Küçük Ena ablasına umut dolu gözlerle bakarak sormuştu soruyu. Shoto'yu çok sevmişti, küçük çocuktu işte hemencecik vurulmuştu Melez çocuğa. "Ablacım abinin işleri varmış. Daha sonra gelir, hayırdır sevgilime mi aşık oldun yoksa?"
"Hayır o benim sevgilim! Ben o abiyi sevdim. Yakışıklı da." Sakura kıkırdayarak küçük kızın başından öptü. Küçük kardeşiyle onun oyuncaklarıyla oynamaya devam ettiler.
Kardeşiyle zaman geçirdikten sonra yurda doğru yürümeye başladı. Shoto'nun ablası, abisi, babası ve annesi için bir kaç parça hediye almak istemişti. Shoto'ya ve kendine de bir şeyler almıştı. Bu akşam güzel görünmek istiyordu çünkü Shoto'nun ailesi ile tanışacaktı.
Onu seveceklerini umuyordu.
Yürürken birden sendeledi. Yerin sarsıldığını hissetti, korku birden bütün bedenine yayıldı. Yer sarsıldı, gökyüzü bunu hissetmiş gibi kara bulutlarını ortaya çıkardı. Bu kötünün habercisiydi, kötülük yaklaşıyordu.
Etraf sessizleşti, bir metal sesi duyuldu. Metal zemine sürtünerek korkunç bir ses çıkarıyordu. Sakura bu sesi tanıyordu. Korkusu arttı ve elindekileri yere düşürdü. Bir daha olmasına izin veremezdi. Bu sefer hazırlıklıydı. Su ona itaat ediyordu, en küçük bir şeyde yağacak yağmuru kullanarak onu boğabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seihantai No | Shoto T.
FanficBirbirlerinden nefret eden Shoto ve Sakura sürekli didişirken okula yalan yanlış dedikodular yayılır. Okul ile ilgili açılan bir hesap da Sakura ile ilgili kötü dedikodular Sakura'nın canını fena halde sıkarken buna neden olan kişiyi aramaya başlar...