Seihantai No | Shoto T.

ep13 'Operasyonu Bozan Yakınlaşma'

"LANET OLASI! NASIL BUNA CÜRRET EDERSİN SEN? KİM OLARAK YAPARSIN BÖYLE BİR ŞEYİ?" Katsuki'nin rolüne olduğundan daha çok bürünmesi dudaklarımın yana kıvrılmasına sebep oldu. Karşısında duran Denki'den cevap vermesini bekliyorduk fakat korkudan titriyordu. Off Denki! Gerçek olmadığını söylememize rağmen Katsuki onu korkutuyordu.

Hemen Denki'yi kenara iterek Katsuki'nin karşısına Kirishima'yı çektiğimde parmağım ile Katsuki'yi işaret ederek cevap vermesini istedim. Denki ise sağol dercesine bakışlar attığında göz kırptım. "N-ne yapıyormuşum!!? BURASI SADECE SANA MI AİT! İSTEDİĞİM YERDE İSTEDİĞİMİ YAPARIM!" Kirishima bağırdığında Katsuki ona karşılık verdi, sonra Iida tekrar verdi derken bir süre atıştılar fakat Aizawa Sensei bırak aşağı inip onlarla konuşmayı, odasının kapısını bile açmadı.

"Off, devam edin siz. Melez pislik yürü." Shoto'yu tişörtünün tam ortasından tutarak Aizawa Sensei'nin odasına doğru ilerlemeye başladık. İkinci kata çıkarak kapının önüne geldiğimizde elimi kaldırdım kapıyı çalmak için. Fakat Shoto elimi tutarak kapıyı çalmamı engelleyip beni duvarla arasına aldı yumuşakça. "Diğerlerine söylemeyi ne zaman düşünüyorsun?"

Kirpiklerimi kırpıştırarak yutkundum. "Bir süre daha aramızda kalsın. Zamanı gelince anlatacağım."

"Bu iş canımı sıkıyor. Hele Kirishima'nın gevşek gevşek konuşması daha da sinir bozucu."

"Aman aman kıskandınız mı Shoto Bey?"

"Nereden çıkardın kıskandığımı?" Kaşlarım çatıldı.

"Kıskançlık az kalır, onu öldürmek istedim." Diyerek tamamladığında kıkırdadım. "Abartma ve öyle bir şeye kalkışma. Kirishima benim can yoldaşım, biricik kızıl turta'm." Göz devirerek biraz daha yaklaşıp vücutlarımızı birbirine dayadı. "Her neyse, biri bizi görmeden çabuk bana bir öpücük ver."

"Neden? Zor durumda mısın?" Gözlerimi kısarak söylediğim şeye erkeksi kıkırtısıyla cevap verdiğinde içim bir hoş olmuştu. Karnımda ki kelebekleri hissedebiliyordum. "Dudaklarım senin dudaklarına muhtaç, o güzel lezzeti tekrar tatmak istiyorlar." Biraz düşünür gibi yaptım.

"Biraz yalvarman gerekecek sanırım." Diyerek kışkırtıcı bir şekilde ona sürtündüm.

'"Tanrım... Bunu bu şekilde yapmayı kesmelisin, çünkü aklımda canlanan görüntüyü daha çok arzulamama sebep oluyorsun." Diye fısıldadığında dudağımı ısırdım. "Nasıl bir görüntü?"

"İnleyerek kucağımda oturduğun bir görüntü." Demesi beni ikna etmeye yetmişti ki dudaklarına yaklaştım. Zaferle gülümseyerek dudaklarını benimkilere bastırdığında içimde yükselen o tatmin edici his bedenimi ele geçirmeye başlamıştı.

Aizawa Sensei'nin odanın kapısını açmasıyla Shoto'yu sertçe ittirdim. "A-a! Ne diyorsun sen öyle! Çok ayıp, pis tacizci melez!" Shoto şaşkın gözlerle neler olduğunu idrak etmeye çalışırken Aizawa Sensei'yi görünce bana karşılık verdi. "Ne tacizcisi be? Neyini taciz edeceğim senin? Deli midir nedir!"

"Sakura? Shoto seni taciz mi ediyor?"[Aizawa]

"A-a öyle mi demişim? Yok yani o manada taciz değil! Duygularımı şey yapıyor... İşte anladınız siz, duygularımı hiçe sayıyor!"

"Nerden hiçe saymışım? Beni sevmeyen sensin bir kere!"[Shoto]

"Yo sensin!"

"Tamam kesin şunu. Aşağıda neler oluyor?"[Aizawa]

"Sensei! Katsuki ve Kirishima çok fena birbirlerine girdiler biliyor musunuz? Katsuki öyle sinirli ki yani Kirishima'nın o güzel kızıl saçlarını her an kömüre çevirebilir! Bence koşup bakmalısınız."

"Siz niye gelmiyorsunuz?"[Aizawa]

"Bir odamıza çıkacağız. Yorulduk."

"Odanıza?"[Aizawa]

"Y..Ya! Dilim süştü! Odalarımıza, yoksa ben bu melez pislik ile ne yapayım ki aynı odada Sensei! Ayıp ediyorsunuz."

Aizawa bize şüpheli ve alaycı bakışlar atarak aşağıya indiğinde sinirle Shoto'ya döndüm. "Al işte, şüphelendi bizden. Ne diye dikkatimi dağıtıyorsun ki?"

"Vay suçlu ben mi oldum küçük hanım?" Yaklaşarak kulağıma fısıldadı. "Az önce sürtünürken öyle demiyordun ama." İçeriye girdiğinde orada öylece kalmıştım. Daha sonra kendimi toplayarak içeriye girdim ve kapıyı arkamdan kapattım.

________________________________________

Nasıldı?

Umarım hoşunuza gitmiştir.

Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen sadece oy verip gitmeyin.

Hoşçakalın.