6.Bölüm

466 12 0
                                    


Ne yapacağımı bilmiyordum sokağın ortasında öylece durmuştum yanımdan arabalar geçip gidiyordu bazı insanlar bana bakıyordu aralarında konuşmaya başlıyordu.

Yavaş adımlarla yürümeye başladım hiçbir şey duymuyordum düşüncelerim beynimi istila etmişti.

Biz mardinliydik berdelin kumalığın ağalığın olduğu saçma sapan kuralların uygulandığı bir şehirdeydik. Abim doğma büyüme buralıydı nasıl bilmezdi yaptığı şeyin büyüklüğünü.

Abim bir kızı kaçırmıştı üstelik bu kız mardinin en büyük ağasının kızıydı bu yüzden daha çabuk dedikodu konusu olmuştu.

Kız kaçırmanın veya bir kızla bir erkeğin kaçmasının cezası vardı bu şehirde ya namus temizlensin diye öldürülürdü kaçan masum aşıklar yada bu aşk uğruna kurban giderdi iki ruh.

Abimin tek yakınıydım eğer gerçekten abim bunu yaptıysa benim ruhum kurban edilmişti.

Abim yapmış olamazdı beni düşünmüş olmalıydı bugüne kadar beni hep korumuştu bana böyle bir şey olmaması için aşkından bile vaz geçebilirdi abim. Yani geçer miydi, abim aşkından mı vaz geçerdi, yoksa benden mi?

Bir ölü gibi yürürken duyduğum korna sesi ve ardından gelen firenle birlikte çıkan lastiğin yerde sürtünme sesiyle durdum kafamı kaldırıp etrafıma baktım.

Yürürken fark etmeden arabaların geçtiği yola atlamıştım ve bir araba son anda bana vurmaktan kurtulmuştu.

Arabayı süren kişi sinirle arabadan çıktı beni görünce bir anlık afallasa bile eski haline geri dönüp bana baktı.

Bu polattı tanıdık birini görmek gözümün dolmasını sağlamıştı bir an da ağlamaya başladım polat yanıma geldi ne yapacağını bilemiyomuş gibiydi.

"Ağlamasana kızım sen atladın önüme hem geçti gitti ne diye ağlıyorsun"

Polatı dinlemeden ağlamaya devam ettim kolumla göz yaşlarımı sildim polat derin bir nefes aldı.

"Kime diyorum ben toprak güzeli ağl-"

Bir anda polata sarılmamla susmuştu şuan hiç iyi değildim aklımdaki tek şey abimin böyle bir şey yapıp yapmadığıydı ve eğer yaptıysa bize ne olacaktı.

"Tamam ağla istediğin kadar ağla altı üstü arabayla çarpıyoduk ne duygusala bağladın be toprak güzeli"

Polat bir yandan saçlarımı okşuyordu bir yandan da beni azarlıyordu hala biraz önce olmak üzere olan kaza yüzüne ağladığımı sanıyordu.

'Abim gerçekten bunu yaptı mı'

Polattan ayrılıp işaret diliyle bu soruyu sormuştum sabah dediğim şeyi anladığına göre işaret dili biliyordu.

"Senin derdin anlaşıldı okuldan kaçma nedenini de öğrenmiş olduk"

Bu benim sorumun cevabı değildi.

Gözlerimin kızardığına emindim burnumu çekip sorduğum soruya cevap vermesini bekledim.

"Bana öyle bakma toprak güzeli küçük çocuklara benziyorsun"

Polat gülümseyip burnumu sıkmıştı eline vurup kendimden uzaklaştırdım.

"Soruna gelecek olursak cevabını bende bilmiyorum demir ve gamze dün akşam beraber görülmüşler sabah ikisi de yoktu bir gölün kenarında bulduk ikisini de. Şuan bizim konaktalar ve seni almam söylendi bir bilgim yok"

Kafamı olumlu anlamda salladım.

'Niye bu kadar sakinsin sonuçta en yakın arkadaşın kız kardeşini kaçırmış olabilir'

Toprak GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin