Esir olmuştum ama bu gerçek parmaklıklar ardında olan bir esirlik değildi.Benim esirliğim suskunluğaydı mahkumdum bu sessizliğe konuşamamaya mahkumdum. Mahkumlar dışarda gezmeyi bilmediği için parmaklıklar arkasında oturmaz.Bende konuşmayı bilmediğim için susmuyordum konuşmayı biliyordum ama susmaya mecburdum. Onu tanıyana dek. Onu tanıdım ve dengem bozuldu benim suskunluğum fırtına öncesi sessizlikmiş onu tanıdım ve yağmur çiseledi berdele kurban edildim şimşekler çaktı merak ediyorum bundan sonra ne olacak? Belki dolu yağıyacak belki güneş açacak ve gökkuşağı çıkacak ama her şey onunla olacak.