27.Bölüm

191 8 1
                                    


    Uyanmamın üstünden 3 gün geçmişti şuan iyiydim ama polat biraz daha hastanede kalıp dinlenmemi istiyordu abim de polata hak veriyordu bu yüzden eve gidemiyordum.

    3 günde herkes gelip nasıl olduğumu sormuştu herkes artık konuşmaya karar verdiğim için beni tebrik ediyordu.

     Yavaş yavaş düzeliyordum eskiyi geride bırakıyordum kriz geçirmiyordum polatı tanıdıktan sonra iki üç kere kriz geçirmiştim ama artık geçirmiyordum mutluydum garipti ama çok güzeldi huzurlu ve mutlu hissediyordum.

    Gamze hergün kısa bir süreliğine de olsa yanıma gelip cenki getiriyordu onunla oynamayı seviyordum elleri asla durmuyordu hep sallayıp duruyordu gözleri abime benziyordu geri kalan her şeyi annesi gibiydi.

     Abim 3 gündür yanımdan ayrılmıyordu artık gitmesi gerektiğini söylemiş ve göndermiştim polatın da gitmesini söylemiştim ama gitmiyordu beni tek bırakmak istemiyordu.

        -------------------------------------

   Adım sesleri duyup gözlerimi açtım etraf karanlıktı.

    Biri bana doğru yaklaşıyordu gözümü kısıp baktım yüzünde bir maske vardı hemşire önlüğü giymişti.

    Hemşireler nasıl olduğuma bakmak için gelirdi ama geceleri uğramazlardı kaşlarım çatıldı hemşire tam olarak yanıma geldi.

     Elini uzatıp saçıma dokundu ve okşamaya başladı hiçbir şey söylemiyordu hafiften geriye çekildim.

    Ani bir hareketle bir eliyle ağzımı kapattı diğer eliyle de kafamın altındaki yastığı çekip aldı.

    Ben daha ne olduğunu anlamadan yastığı yüzüme bastırdı çekmeye çalıştım ama çok güçlü bastırıyordu bağırmaya çalıştım yastık sesimin duyulmasına engel oluyordu.

    "Polat benim anlıyor musun onu benden asla alamazsın"

    Serapın sesini duymamla tüylerim diken diken oldu kafayı polatla bozmuş bir deliydi.

   Nefesim artık yetmemeye başladığında kapının açılma sesini duydum.

     Yastığa yapılan baskı gitmişti yastığı yüzümden kaldırıp derin nefesler aldım bu sefer serap beni kendine doğru çekti kolunu boynuma doladı diğer elinde tuttuğu neşteri boynuma doğru tuttu.

     "Ne yaptığını sanıyorsun bırak o elindekini"

    Polat endişeli bir şekilde konuşmuştu serap isyan eder gibi konuştu.

    "Bir kere bile benim için bu kadar endişelenmedin"

    Gözlerimden yaşlar bir bir akıyordu ellerimi serapın koluna koymuş öylece polata bakıyordum.

   "Artık sadece benim için endişeleneceksin"

    "Serap saçmalama bırak elindekini"

    Serap küçük bir kahkaha attı.

   "Ben mi saçmalıyorum gerçi doğru ya benim hislerim senin için hep saçma oldu"

    "Elindekini bırak ve düzgün bir şekilde konuşalım"

    "Hâlâ bu kız için çabalıyorsun söylediklerimin hissettiklerimin hiçbir önemi yok"

    Serap neşteri hafif bir şekilde boynuma bastırdı boynumda bir sızı oluştu büyük ihtimal kesilmişti.

    "Lânet olsun bırak şu elindekini"

    "Bak sevgilim aramızdaki tek engel kalkıyor artık sadece beni seveceksin biz çok güzel ve mutlu bir aile olucaz"

Toprak GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin