Bölüm 9: Paloma Blanca🤍

192 21 6
                                    

Murat'ın kapısını açık buldu. Birkaç polis arabasından inmiş memurlar, duvardaki delikleri inceliyordular. Emre, bir ambulans göremediği için oh çekerek, içeriye usulca süzüldü. Murat'ı, İlhan'la konuşurken buldu. İlhan da dehşet içinde, Emre'ye durumu anlatmaya başladı:

"Gazetede yazanlar yüzünden bi' uyarı ateşiydi bu..."

Fakat Emre, İlhan'ın olduğu tarafa bile bakmıyordu. "Sen evde miydin?" diye sordu Murat'a.

"Evdeydim tabii, ner'de olacağım? Silahların sesine benden çok kedim korktu. Neyse ki şimdi ikimiz de iyiyiz."

"Bu yetmez. Bana tehdit mesajları gönderen kişilere tutuklama talep ediyorum. Bunlar aynı adamlar, eminim. İlhan Bey, ilgilenin lütfen. Ben bu gece burada kalacağım. Benim burada olduğumu bilirlerse bir daha ateş etmeye yürekleri yemez. Hem ne zamandır ev arkadaşı olmayı konuşmuyor muyduk Murat Bey? Benim evin durumu buradan kötü. Bir kat Murat Bey'e yeter, bir kat da bana. Bu eve arada bir su geliyor, doğru muyum? Ha, kiraya gelince, ederinden fazlasını ödeyeceğim yerleştiğim kat için. İlhan Bey, eşyalarımla ilgilenmeleri için de birkaç polis gönderin lütfen."

"Siz daha iyisini bilirsiniz Savcı Bey, ama aramalardan çıkan sonuç esnaftı..."

"Onları maşa olarak kullanıyorlar, ama konuşturacağız. Gerekirse bu gece nezarethanede ağırlayın."

"Emre Bey, üzgünüm ama... bugün teknik olarak izinli sayılırsınız... Rapor almışsınız. Bu emrinizi uygulamaya geçiremem."

"Öyleyse neden beni buraya çağırdınız? Çağırırken raporum aklınıza gelmedi mi?"

"Rapor aldığınızı bilmiyordum. Az evvel Murat Bey söyledi."

"İlhan," dedi Emre, tok bir sesle, "Dediklerimi yap. Yoksa seni de içeri attırırım."

Komiser, boynu bükük bir şekilde çıktı oradan. Kapı henüz kapanmıştı ki, Emre Murat'ın üstüne yığıldı. Tam olarak yığılma denirdi buna, sarılmaya çalışıyordu, ama öyle korkmuş, öyle endişelenmişti ki, kapı kapandıktan sonra bile pencerelerden görünebileceklerini umursamamıştı. "İyi misin?" diye sordu soluk soluğa.

"Pardon da..." dedi Murat, "Bugün seçimlere kadar beraber görünmememizi söyleyen sen değil miydin? Şimdi ne bu ev arkadaşlığı falan?"

"Sorumu cevaplamıyorsun..."

"Bundan daha iyi olamazdım," diye gülümsedi genç gazeteci. "Ben zaten yanmışım, yanımda seni de yakmak istemem."

"Ben aynı durumda olsaydım?" diye sordu Emre. "Farz et ki o kurşunların adresi bendim."

"Biz artık birbirimizden asla kopamayız..."

"Ben de onu diyorum işte... Yediğim ekmeğin içinden fare zehri çıktı, Murat."

"Bu şimdi mi söylenir!"

"Belki, İlhan da bu işin içinde..."

"Paranoyakça bu. Bi' tek bana mı güveniyorsun?"

"Herkes, bize karşı... Bizim, birbirimizden başka kimsemiz yok... Var mı? Ha'di benim familya İstanbul'da... seninkiler ner'de? Ha'di, oyala beni bu gece... En azından sadece bir geceliğine, hayatımızda hiçbir sorun yokmuş gibi yapamaz mıyız?"

"Bir şartım var..." dedi Murat. "Sen de o kayıp boşlukları hatırlamaya çalışacaksın. Özellikle de sözle ilgili kısmı. Anlaştık mı?"

zzehxqq

🌈SAVCI VE AVCI🔚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin