#Bölüm 6#

53 4 1
                                        

Benim betim benzim akmıştı şaşkınlıktan gözlerim istemsizce açıldı.Dedim sen boku yedin kızım.Berkay surat ifademi farkedip normal bir tonda sordu."Arda kim?"
.
.
Sakin olmaya çalışarak yanıtladım."Arkadaşım ya"diyerek geçiştirdim.
"Arkadaşının olmasına sevindim"elini omzuma atarak.Fazla anlayışlıydı.Bu konuşma olurken biz arabaya doğru yürüyorduk.Arabaya bindiğimizde saat 11 gibiydi neredeyse.Yol boyunca ufak şeylerden sohbet ederdik.Çok koyu bir muhabbet değildi ama yinede onunla konuşmak hoşuma gidiyordu.

Eve varmıştık ve eve girdiğimiz gibi Berkay üstündeki siyah uzun deri ceketi hızlıca çıkartarak koltuğa attı.Sonra "Hay elimin ayarını"diyerek bana baktı.Gülümseyerek kendimi küçük çocuklar gibi koltuğa fırlattım."Yemek için teşekkürler"
Rica ederim anlamında başını salladı."Ben yatmaya gidiyorum iyi geceler"odasına doğru yönelerek.Gözlerimi kırptım tamam anlamında.Salonda tek başıma kalınca Arda'dan gelen mesajlara bakmaya niyetlendim.Telefondan tam mesajlara girecekken Berkay hızlı adımlarla yanıma geldi.Elinde fotoğraf vardı bir çocuğun eline şeker verilir gibi yanıma mutlu mutlu geldi.Onu farkedince telefonu aniden kapadım.Hemen söze girerek.
"Bu fotoğrafı sen mi koydun komidinin üstüne"neşesi yüzüyle bütünleşmişti adeta.
"Şey evet de"oturduğum koltukta yanıma oturarak.Kolu koluma değiyordu fotoğrafı bana doğru tutarak.
"Annemle olan tek fotoğrafımı kaybettiğim için kaç gündür huzursuzdum.Sana çok minnettarım.Nerdeydi peki"geçen geceki kabusun sebebi annesinin fotoğrafını kaybetmiş olması mıydı acaba.
"Bir önemi yok bulundu iyi ki odanı komple temizlemiştim bugün yatağın altına şıkışmıstı."fazlasıyla mutlu görünüyordu.
"Beni çok mutlu ettin kaç gündür bunun stresindeydim."fotoğrafa uzun uzun bakarak
"Annen çok güzelmiş aynı annene benziyorsun."diyebildim annesi galiba hayatta değildi bunu farketmiştim tavırlarından.
"Öyle mi teşekkürler iltifatın için...
Annem öleli 5 yıl oldu o öldükten sonra başta insanlar sonra kendim olmak üzere fazlasıyla saygısızlık ettim bir insanın yapmaması gereken şeyleri yaptım"gözlerimin içine bakarak."Ama ne olduğunu sorma olur mu?"Kafamı yukarı aşağı hafifce sallayarak onayladım.

Sabah spora gitmesi gerektiği için sabah erken kalkması nedeniyle uyumaya gitti.Ben ise artık can ciğer olduğumuz koltuk da uzanıyordum.Uzanırken Arda'nın mesajını açma kararı aldım ve tam tamına 19 mesaj atmıştı.

22.54
Hatırladın mı sana ilk seni sevdiğimi söylediğim zamanı
Seninle ilk sarıldığımız
El ele tutuştuğumuz zamanı
Ilk ders matematik diye bilerek yanlış otobüse binmemizi
Aynı kulaklıla uyuyarak geçirdiğimiz otobüs yolları
Derslerimi çalışmayıp senin beni döverek çalıştırman
Birlikte üniversite sonuçlarına bakarken ki stresimiz
Ailemizden bunalıp görüntülü konuşmamız
Seni özlediğimde kapının önüne gelip camdan gizlice buluşmamızı özledim
Sen bana kızardın hemde çok o kızmalarını bile özledim
Derslerde gizlice birbirimize bakmalarımız peki,
Şuan ağlıyorum gerçekten sen beni ne zaman ağlarken gördün?
Ama şimdi ağlıyorum neden mi?
İçim acıyor yanıyor kanıyor fırtınalar kopuyor sen yoksun diye,

23.17
Benim seni özlemediğimi mi düşünüyorsun
Benim de duygularım var
Her şeyi kaldıramıyorum
Dediğin kadar güçlü bir kız değilim
Özür dilerim

Tekrardan ağlamak istemiyordum.Gözyaşlarımı tutmaya çalıştıkça boştu.Kendimi duygularıma bırakı verdim.Ne olacak ise olsun artık.Ölecek isem şimdi öleyim yarın da değil şimdi öleyim.Ölmek içik kaç kez Allah'a dua ettim bilmiyorum ama bunları hakedecek ne yapmıştım  ki. Elimde telefon uyuyakalmıştım.

O gün ilk defa iyi uyumuştum belkide.En azından sabah uyandığımda üstümde bir ağırlık,baş ağrısı yoktu.Bunada şükür diyelim.Ev fazlasıyla sessizdi Berkay uyanmamıştı sanırım ya da.işe çoktan gitmişti.Kapının çalması ile kapıya doğru yöneldim.Üstündeki siyah,sıfır kol badi ile fazla dikkat çekiyordu kollarındaki kaslar üstündekilerden daha fazla dikkat çekiyordu.Garip garip bakmayı keserek onu kapıda selamladım.
"Ben bir duşa gireyim sende kahvaltıyı hazırlar mısın"banyoya doğru yürürken."tamam"bu şekilde seslendim.

Banyodan çıktığında sofra hazırdı tamamen.Mutfağa geldiğinde boynuna beyaz bir havlu atmıştı üstünde de beyaz bir tişört.Boynundaki havlu ve ıslak saçları ile uyumlu görünüyordu.Islak kumral saçlarıyla fazlasıyla havalıydı.

"Ellerine sağlık"diyerek yemeğe başladı.Ben de bir şeyler yemeye çalıstım.Yok olmuyordu boğazımdan geçmiyordu lokmalar.

Berkay işe gideceğini ve geç geleceğini söyledi.Benim için bir sıkıntı yoktu o olsada olmasada bir şey değişmiyordu kendi halinde takılıyordu.Bende işinde başarılar dileyerek onu uğurladım.


Aklımdaki tek kişi Ardaydı.Aklımda Arda ile buluşmak vardı.Kalbime söz geçiremiyordum mesaj atmışmı diye baktığımda evet bir yanıt yazmıştı.

09.23
Sadece seni görmek istiyorum
Sen benim tanıdığım açelya değilsin
Ben artık bambaşka bir insan oldum sinirlerime hakim olamıyorum artık
Ruhumun sana ihtiyacı var.

Buluşalım
10.26

Buluşalım mesajını attım ama bana bu cesaret nereden gelmişti.İçimde büyük.bir stres vardı ya Berkay görürse diye.Birden kendimi teselli ettim.Zaten eve geç gelecekti ben ondan önce eve dönmüş olacaktım.

Mesajlarda nerede buluşacağımızı ve beni tekrar görmek için sabırsızlandığını söyledi.Yüzümde samimi bir gülümse oluşmadı değil.

Üstüme güzel bir şeyler giymem lazımdı.Üstüme gri bir ceket ve düz kesim lacivert pantolon, gri ceketin içine ise beyaz bir bluz giymiştim.Yüzümdeki kusurları kapatmak için makyaj yapmıştım abartıya kaçmadığından eminim.Saçlarımı özenli tarayarak evden çıktım.

Buluşma yerine giderken yolda hep kötü düşünceler sarmıştı zihnimi.Berkay'a ihanet ediyor gibi hissediyordum.Zaten bunun bir aşk evliliği olmadığını kendime hatırlatarak.

Buluşacağımız yer sıradan bir kafeydi.Kafeye geldiğimde kalbim göğüs kafesinden çıkmak istercesine küt küt atıyordu.Onu görünce ne tepki verebileceğimi bile bilmiyorum. Belki daha gelmemişti elim ayağıma dolandı neredeyse.

Kafenin içine geldiğimde masalara göz gezdirdim.Ve Arda ile göz göze gelmeyi beklemiyordum.Elim ayağım buz kesmişti ama cesaretimi toplayıp yanına doğru yürüdüm.Ayağa kalktı ve karşısındaki benim oturacağım sandalyeyi çekti nezaket ederek.Bende teşekkür ederek oturdum.Yüzüne bile bakmıyordum doğru dürüst.
"Hoş geldin Açelya"diyince yutkundum.
"Hoş bulduk Arda"yüzüne bakarak.
Oturduğu yerden masaya ellerini koyarak ellerime yaklaştı.
"Seni çok özledim biliyorsun dime"
"Biliyorum"kafamı yukarı aşağı sallayarak.Elimi tutmaya başlayınca etrafıma baktım irkilerek ya biri görürse diye aslında bu tam olarak bir refleksti.
"Nasılsın Açelya iyi misin? Konuşurken yüzüme bak olur mu?"
Yüzüne bakarak kibarca"İyiyim sen"diyebildim sadece evet bunu diyebildim sadece...
Gözlerimin içine bakarak"İyi değilsin Açelya seni tanıyorum o adamın yanında iyi falan olamazsın."
Berkay'dan bahsedince garipsedim."Kötüyüm desem ne olacaktı bu benim hayatım katlanmak zorundayım"yüzüme iç çekerek baktı.
"Nasıl o adamla dört duvar arasında yaşayabiliyorsun boşansana"elimi bıraktı.

"Her şey o kadar kolay değil Arda boşansam bana bakacak bir ailem, okulum, param yok boşanırsam hayatım daha kötüye gider sen beni anlayamazsın Arda "
Bu konuları konuşmak istemiyordum çünkü tüm suçlu benmişim gibi hissediyordum.
"Ben sana bakarım ailen ve o şerefsiz adam umrumda değil"sesini sertçe kullanarak.
"Arda Berkay hakkında böyle konuşma oda razı değil bu olanlara"karşımdakinin beni anlamadığı besbelliydi.
"Onu mu tutuyorsun şuan" sesini alçaltarak.
"Lütfen konuyu kapatalım olur mu"yalvarır bir biçimde söylemiştim her ne kadar yalvarmayı sevmesemde.
"Özür dilerim amacım üzmek değildi biraz sinirlendim."Ellerini cebine atarak.
"Sana çok sevineceğin bir şey getirdim"gözlerini kırparak.

993 kelime
Beğendiyseniz oylamayı unutmayın.

DeğersizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin