#Bölüm 5#

72 6 9
                                        

Tüm üstümdeki yorgunluk ile sabahın köründe dikildim.Bedenim uykuya haramdı bende böyle olsun istemiyordum elimde olan bir şey değil.Mutfaktan sesler geliyordu Berkay uyanmıştı.Aklıma dün gece gelince içimin acı kabuk yarasını kanatmıştım sanki.

Kalkıp koltuğun üstündeki kurmuş olduğum yatağı topladım.Ağır adımlarla mutfağa gittiğimde Berkay tost makinesinin önünde tost yapıyordu.Geldiğimi farkedince "Günaydın "dedi garipsedim ama bende günaydın şeklinde karşılık verdim.Yüzüme baktığında duraksadı."Gözlerin"diyerek çıkıştı.Aniden söyleyince bir duraksadım
ne dediğini bile anlamamıştım.Soru sorma amaçlı dediği cümleyi tekrarladım."Gözlerim"diyerek kafamı eğdim.
Derin nefes alarak konuşmaya başladı."Gözlerin mosmor olmuş iyi uyudun mu? Bu aralar iştahtan da kesildin farkındayım"diyerek kafasını öne eğdi.Buz kesmiştim o kadar mı kötü gorünüyordum.Bunu kötü bir niyetle demedi elbette ama sadece ben farketmiyormuşum bu çöküşümü.İstem dışı olarak bir mutsuzluğa kapıldım.Yanıma doğru bir adım attı.
"Seni üzmek için kusur bulmak için söylemedim.Bir sıkıntın varsa söyle lütfen"dedi ama o kadar nazikti ki sanki dünyanın en kibar erkeği ile konuşuyordum.Ona baktım ve kafamı sallayarak"iyiyim"diyebilmiştim sadece.İçimde ne ormanların yandığını,kalbimdeki hasarı,özlem duygusunu,değersizlik hissi,gelecek kaygısı,stres,boğazımın kendimi ifade edemeyince ki diken batan acısını,gözyaşlarımı ona anlatabilecek güce sahip değildim ben.Dalmışım dalmıştım her zamanki gibi düşünce alemlerine.

-"2 tane tost yemeden kahvaltıdan kalkamazsın"işaret parmağıyla beni göstererek.
-"pekala"diyerek yapmacık bir şekilde güldüm.

Kahvaltıyı kurmada yardım ettim.Sürekli dalıyordum düşünüyordum ama ne düşündüğümden en ufak bir fikrim yok.Bugün fazla neşeliydi ilk defa bu kadar fazla sohbet ediyor olabilirdik.Geceki perişan halinden eser yoktu.Onun adına ben sevinmiştim.Nasıl gizleyebiliyordu o güzel gülümsemelerinin ardına acılarını,nasıl gizleyebiliyordu derdini bu konuda onun aksina baya başarısızdım.

Berkay daldığımı farkedince kolumdan nazikçe tuttu.Refleks olarak kolumu çekmeye çalıştım bu hareketimi farkedince kolumu narin ellerinden bıraktı.
"Geçsene masaya"dedi normal bir tonda.Dediği anda masaya oturdum.
"Ellerine sağlık"diterek yemeye başlayacaktım.Ama bu kadar mı iştahsız olurdu bir insan.Kendime acıyordum.Berkay çoktan masaya oturmuştu hatta yemeye başlamıştı bile.Eğer yemeye başlamazsam hesap soracaktı bundan emindim.Yavaş yavaş yemeye başladım fakat boğazımdan geçmiyordu.Kendimi zorladıkça yiyebildiğimi farkettim böyle böyle yemiştim bir şekilde."Çok güzel olmuş"diye söyledim minnettar olduğumu göstermek için."Afiyet olsun"diyerek karşılık verdi.

Çıkan bılaşıkları makineye atmaya başladım.Yanlızca 2 kişi olduğumuz için pek bulaşık çıkmıyordu zorlamıyordu beni.Mutfağı toplama işi bitmişti Berkay odasından çıkarak;
-"Ben şimdi işe gidiyorum tek bir çekimim var Akşam olunca dışarıya çıkalım sana uyar mı?"
-"Sen ve ben mi"dedim anlamaz bir biçimde
-"Evet,sen ve ben"diyerek ellerini iki yana açtı sonra devamını getirdi"Olur mu?"gülümseyerek

Onu kırmak istemiyordum bu yüzden fazla düşünmeden kafamı yukarı aşağı sallayarak onayladım ve işe geç kalabileceğini söyleyip gitti.Çekimden bahsetti fakat ne çekimi olduğundan en ufak bir fikrim bile yoktu.Birbirjmiz hakkında pek bir şeyler bilmezdik zaten öğrenmek istemezdik de.

Telefonumu elime aldığımda Arda'dan mesaj geldiğini gördüm.Mesajı açtığımda yazılanlar şunlardı;

10.03
Kararını verebildin mi?
Senden yanıt bekliyorum.

Henüz değil
Hala zamana ihtiyacım var
11.05

Onunla görüşmeyi en çok ben istiyordum bence.En azından bu dört duvardan kurtulabilirdim.Aslına bakarsanız lüks bir yaşamdı evet ama huzursuzdu.
Psikolojimi yitirmiştim.Psikolojimi,yitirdiğim kilo kaybımı ,gözlerimi Berkay bile farkettiyse ne haldeydim ki ben?

DeğersizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin