AWAY, alhaitham (1)

169 17 69
                                    


──────⋆⋅☆⋅⋆──────

alhaitham x kadın okuyucu

alhaithamı sevmiyorum o yüzdengif yok siz var gibi düşünün

────── ⋆⋅☆⋅⋆ ──────


erkek arkadaşınla paylaştığınız evin oturma odasında oturuyor, heyecandan tırnaklarını ısırıyordun. saniyeler dakikalar, dakikalar saatler, saatler ise yıllar gibi hissettiriyordu.

gözlerin uzun kollu kıyafetinin bileğindeki boya lekesine kaydı, tırnağınla çıkarmayı denedin. ancak çıkmıyordu. harika, diye düşündün, muhtemelen bir kıyafetini daha mahvetmiştin.

odayı milyonuncu kez incelemeye koyuldun. beyaz duvarlar, krem rengi, koyu yeşil ve ahşap mobilyalar, otantik lambalar, süsler, ve yemek masasının yaslı olduğu duvarda senin tarafından yapılmış üç farklı resim vardı. tuvallerin karşısında gülümsedin, resim yapmak ruhsuz bir şeyi hayata getirmek gibi hissettiriyordu senin için ve bundan büyük zevk alıyordun.

diğer yandan, erkek arkadaşın Alhaitham ise tam zıttıydı. estetikten anladığı yoktu, tek derdi nesnellik, objektiflik, yeni araştırmalar, tezlerdi.

sen ruhunu sanata satmıştın, o ise bilime.

aranızdaki bu fark yine de çok hoşuna gidiyordu. birbirinizin eksiklerini tamamlıyor gibiydiniz. anlamadığın şeyleri o sana açıklardı, matematik gibi, sen de onun estetik konusundaki bilgisizliğini giderirdin. sensiz alışverişe çıkmazdı mesela; kıyafet ya da mobilya alışverişi,  fark etmiyordu.

kapı nihayet çaldığında, sıkıntıdan patlamak üzereydin. kapıya doğru fırladın, ve neşeli bir "hoş geldin!" ile araladın.

"hoş buldum," diyerek yanıtladı erkek arkadaşın, normalde duygusuz görünen yüzü bugün nedense daha mutlu görünüyordu.

"yemek hazır," diyerek Alhaitham'ı bilgilendirdin. bugün eve erken döndüğün için ikinize yemek yapacak kadar vaktin olmuştu. 

gri saçlı adam ellerini yıkadıktan sonra mutfağa yöneldiniz, ve tabaklara yemeği doldurduktan sonra masaya yerleştiniz.

"sana güzel bir haberim var!"

"sana iyi bir haberim var."

ikiniz aynı anda konuştuğunuzda kıkırdadın, bunu sık sık yaşıyordunuz.

"önce sen söyle." dedi Alhaitham, ancak başını sallayarak reddettin. "hayır, ilk sen söyle."

derin bir nefes aldı genç adam, ve gülümsedi.

"Nihayet Akademiya'ya kabul aldım."

aldığın nefes, ciğerlerinde sıkışmıştı sanki.


Akademiya.

kabul.

olamaz.


Akademiya, size uzak bir ülkedeki prestijli bir üniversiteydi. Alhaitham bulunduğunuz yerde lisansını yapmış, üstüne yüksek lisansını da tamamlamıştı ve yıllardır doktorasını yapabilmek için Akademiya'dan kabul almaya uğraşıyordu. nihayet hedefine ulaşmıştı, ve onun için mutluydun. ne de olsa o senin çok sevdiğin erkek arkadaşındı, ve mutluluğu senin için önce geliyordu.

𝐈𝐍𝐓𝐄𝐘𝐕𝐀𝐓 ↬ genshin impact one shotlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin