Kuroo Tetsurou
Oh be, beden dersimiz gelmiş. Bana her ders beden de. Bokuto ile çalışabildiğim zamanlardan. Gerçi her gün çalışıyoruz, ama dersten çıkınca. Yine de bedenin ayrı bir havası var, çıkmayı gerektirmiyor.
Çirkinimi alayım da ders dinlemesin. Onların sınıfına doğru gidip kapıyı açtım.
"Hocam bölüyorum ders ne?"
"Fizik canım, fizik."
"Tamam ya ne mala anlatır gibi söylüyosun."
"Ne oldu Kuroo? Acil bir şey mi?"
"Boşver de ben burdan iki arkadaşımızı almaya geldim."
"Niyeymiş?"
"Bizim beden dersi var çünkü."
"Onların da fizik dersi var."
"Salın o zaman maç var, sanki dinliyorlar."
"Peki, maç varsa alabilirsin."
Lev çoktan kapıya gitmiş Bokuto ile konuşuyormuş, mal. Kenma da yavaşça kalkıp kapıya doğru yürüdü.
"Kapıyı kapatın."
"Kapatmıyorum lan" Kapıyı sonuna kadar açıp diğer sınıfa gittim. Bu sefer Bokuto'yu da aldım. Kenma ve Lev arkamızdan geliyordu. Yaku'nun sınıfına ilerleyip kapıyı açtım.
"Hocam bölüyorum."
"Böldün zaten."
"KANKA BURAYI HATIRLIYOR MUSUN?" Bokuto bir sıraya yaklaşıp oturan çocuğu kaldırıp oturdu.
"Kanka ben nasıl hatırlayayım?"
"KANKA BİZ BURDA MATEMATİK HOCASINA YEMEK ALDIRMIŞTIK TÜM SINIFA!"
"Ee kanka"
"Bİ TANE MAL VARDI KOLA DÖKMÜŞTÜ, SEN KOLLARINDAN BEN BACAKLARINDAN TUTUP SIRTIYLA SİLMİŞTİK!" Bu sefer cidden hatırladım, aynı anda gülmeye başladık. Sınıfta da tek gülen Yaku oldu.
"Kuroo, Bokuto. Çıkın sınıftan!" Yaku'yu kaldırıp kolumu omzuna attım.
"Bunu da alıyoruz."
"Niye?"
"Maç vaaaar." Sınıftan çıkıp Yaku'nun suratını öptüm. Alışkanlık oldu bunu böyle seviyorum.
"Abisinin gülü in hadi spor salonuna."
"Tamamdır!" Koşarak Lev'in sırtına atladı. Otizmli olduğu konusunda ciddiyim. O yüzden öpüyorum zaten çocuk sevinsin.
...
"Neyin var lan çirkin? Düzgün oynasana." Pası tekrat bana gelmeyip yere düştüğünde tutamadım kendimi.
"Kuroo-san, biraz mola versek?"
"Çok oynamadık ki."
"Yine de yoruldum."
"Sadece birkaç dakika mola."
"Teşekkürler." Lev ve Yaku onun yanına gitti. Bak sonra Kuroo niye sinirli.
"Size izin verdim mi lan ben?" İkisi tekrar yanıma gelince kafalarına vurdum. İçeriye Bokuto ve adını unuttuğum eleman geldi.
"Kanka niye bu kadar hızlı geldin?"
"Kanka sus. Hocaları inat etti göndermem Akaashi'yi diye. Tahtalarını kırınca gönderdi mal."
"Oha ama ya ne demek göndermez? Hocalar kendine gelsin artık biz maaş alalım bu ne?"
"Haklısın kanka." Etrafa baktım. Kenma hâlâ oturuyor. Alayım şunun aklını.
"Çirkin!" Yanına oturduğumda kafasını kaldırmadı bile.
"Şşş, iyi misin lan?" Yanımdan uzaklaştı, ben de daha çok yaklaşıp yüzüne eğildim.
"Git."
"Ne oldu lan sana?"
"Ben.. kusacağım galiba. Midem çok bulanıyor." Yalan bence antrenmandan kaçıyor. Neyse tutmuş gibi yapalım.
"Gel revire götüreyim seni." Kalkıp önden gittim, o da arkamdan geldi.
"Kaptaan! Nereye?"
"Siz çalışın Lev, midesi bulanıyormuş onun!"
"Tamam!"
...
"Daha iyi misin Kenma?" Lan böyle zamanlarda niye buna yürüyesim geliyor? Neyse yap gitsin.
"Evet." Kusmadı, sadece ilaç içti.
"Ne zaman iyileşeceksin? Endişeleniyorum."
"Yine soruyorsun. Ne zaman iyileşeceğimi bilmiyorum Kuroo-san."
"İyiysen gidelim hadi."
"Hayır, oynayacak kadar iyi değilim."
"Öpeyim oynarsın." Kafasını yere eğdi. Ne utangaç bu ya.
"Evet, öpersen oynayabilirim galiba."
________________________________