Buy Me Prada, MinSung

Hamiş Huncin

"Jisung gelmen lazım diyorum...... Tamam kardeşim banane..... Anlıyorum küresel çapta önemli bir projeye imza atmak üzeresin ama at imzayı çabuk gel diyorum..... Zor durumdayız şuan...... Tamam bekliyorum, gelirken hamilelik testi de al. Nedenini sorma"

Telefonu kapatıp Hyunjin'in sırtını sıvazlamaya devam ettim.

Kısa bir özet geçecek olursam sabah Felix'i Changbin ile buluşmasına hazırlayıp göndermiştim.

Daha sonra halıya uzanıp güzel bir muzik eşliğinde kendimi yağmurlu ıssız bir ormanda hayal etmeyi planlıyordum.

Ama kapi yumruklanarak çalındı ve ağlayan Hyunjin tüm huzurumun içine etti.

Bir yandan karnını tutuyor bir yandan da ağlıyordu.

Önemli bir şey olduğunu düşünüp panikle eve almış ve sorular sormaya başlamıştım.

"Hyunjin ne oldu? Neden karnını tutuyorsun? Bir yere mi çarptın? Bir şey mi oldu cevap ver mk?!"

Hyunjin ise beni oldukça şaşırtan bir cevap vermişti.

"Jeongin beni aldatıyor"

İlk önce buna inanmamıştım. Jeongin, evet biraz yavsakti. Tamam azıcık ucundan pezevenklik de vardı. Kabul ediyorum biraz da piçti. Tamam belki birazcık orospu çocuğu falandı da. Biraz da pusttu.

Ama bunu yapacağına inanmıyordum. Çünkü Hyunjin'e bakarken gözlerinin parladığına şahit olmuştum.

Ama Hyunjin, Jeongin'i aldatırken nasıl bastığını öyle detaylıca anlatmıştı ki artık doğruyu söylediğine emin olmuştum.

Ve Jeongin Jisung'un arkadaşı olduğu için Jisung'un da burda olması lazımdı.

Başka bir şey icin değil yani yanlış anlamayın.

Hamilelik tetsini nedne istediğimi merak ediyorsunuz dimi?

Hemen açıklayayım.

Hyunjin Jeongin'in piçliğinden sonra şak diye "Ben hamileyim" demişti.

Şoka girmiştim ve ardından da gülme krizine. Ama Hyunjin'in kınayan side eyes bakışları altında hemen susmuştum.

Ona sakin bir dil ile erkek olduğunu ve hamile kalamayacağını açıklamıştım. Ama Hyunjin inanmak istemiyordu.

"Ne demek hamile değilim? Bal gibi de hamileyim. Sikiştik biz Jeongin'le"

Bu da vermiş...

Bir ben kaldım...

Neyse.

Sonunda Hyunjin'i ikna edemeyince aklıma hamilelik testi fikri geldi. Hem Jisung da ikna edebilirdi belki Hyunjin'i.

Derken Jisung da geldi. Elinde minik bir eczane poseti vardı ve yüzünde endişe okunuyordu.

Kapinin önünde karşıladım onu ve eczane poşetini dolaba koyup hemen çekiştire çekiştire Hyunjin'in yanına götürdüm.

Hyunjin bu sefer de Jisung'a Jeongin'in piçliğini anlatmaya koyuldu.

Jisung buna imkan vermediğini net bir şekilde belirtti ancak Hyunjin aksini iddia etmeye devam etti.

Bir yandan da karnını okşamaya devam ediyordu.

"Ah Onur'um! Babasız yavrum benim"

Ama şuan daha büyük bir sorunumuz vardı. Bu orspcocu Jeongin benim Huncinimi aldatmıştı.

Vakit intikam vaktidir.

"Benim kitaplıkta 'orspcocuklari icin ibreti alem büyüler' diye bir kitap var. Bnece Jeongin'e büyü yapalım. Ayakları tersine dönsün yavşağın"