Mesajın kim den geldiğini bilmeden yola çıktım. Tuzak olabilirdi. Orada yatan çocuğa da kayıtsız kalamadım. Son sürat mezarlığa doğru sürdüm.
Mezarlığa gelmiştim. Annemin mezarlığına doğru ilerledim.
Mezarlıkta kendinden geçmiş sesi bile zor çıkan bir çocuk vardı. Adeta vahşetti. Her tarafı kan içindeydi. Bu soğukta üstünde incecik bir t-shirt vardı.
Yanına giderek iyi misin ? Çocuk cevap vermedi. Nabzına baktım. Nabzı atıyordu. Bir çocuğa bunu kim yapar. Hangi cani böyle bir şey yapar. Hemen üzerimdeki montu çıkarak tanımadığım bir çocuğun üstüne örttüm. Ben neresinden tutabilirim. Tüm vücudu yaralı.
Kollarından tutarak kaldırmaya çalıştım.
Ahh diye bir inilti çıkardı. Yapma yeter cnm acıyor.Sözleri canımı yaktı.
Arabaya taşıdım. Eve mi götürsem iyi de evde Yaman ve ilgaz var. Nereden buldun diye soracaklar .
Arabayı eve doğru sürdüm. Aklım da bir sürü soru oluştu. Neden ben neden annemin mezarı. Eve geldim. Çocukla beraber Eve girdim.
Hemen salona getirip. Koltuğa uzamasını sağladım. Yaman ve ılgaz geldi.
Ilgaz ; abi bu kim ?
Kağan; yaman doktor çağır.
Yaman ; arıyorum. Bu çocuk kim ?
Kağan : bilmiyorum dönüşte bizim evin çöp kutusunun yanında gördüm. Onu bu şekilde bırakmak istemedim.
Ilgaz : abi sana ne elin çocuğun dan hırlımıdır hırsız mıdır ? Nereden bilebilirz.
Yaman ; Ilgaz kes ! Görmüyor musun? Çocuğun halini
Ilgaz ; kim bilir ne yapmış da bu hale gelmiş. Her tarafından kan akıyor.
Kağan; ılgaz bir kes de pamuk sargı bezi getir.
1 saat sonra doktor gelir. Önce yaralarını sarar daha sonra damardan serum bağlar.
Bu ilaçlarını alın hepsi vitamin bir ara da hastaneye gelmesi gerekiyor. Bazı izler çok önceden olmuş. Geçmiş yıllara ait.
Bu olanlar da daha dün olmuş gibi geçmiş olsun.
Kağan teşekkür eder. Doktor gider.
Kağan çocuğu kendi odasına taşır.
3 gün sonra Barış yavaş yavaş gözlerini açar.
Gözlerimi açtığımda saray gibi bir odanın içindeydim. Burası hiç tanıdık gelmiyordu. Etrafımı inceledim nerede olduğuma dair hiç bir fikrim yoktu. İçeri bir adam girdi. Uzun boylu renkli gözlü zayıf biriydi.
Günaydın ufaklık sonunda kendine gelebildin. dedi.
Korkuyordum. Sesi bir o kadar şefkatliydi.
Ben neredeyim. Dedi korkmuş sesiyle.
Korkma dedi karşımdaki adam.
Yatağın yanına gelerek iyi misin ? Adın ne dedi. Benim adım. Kağan, senin ki ne !
"Barış "
Kağan: memnun oldum. Barış.
Barış; Ben gidebilir miyim? Size rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
Kağan; evin var mı?
Barış cevap vermedi. Sustu.
Kağan; biraz daha kendini toparla sonra gidersin. Ailen var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI
Short StoryÖzür dilemek geçmişi affettirmez . Geçmişi silemem seninle gelecek kurabilirim. İzin verirsen .