Medusanın inine doğru gidiyordum ki gülüşmeler duydum.Bir yere saklandım ve bekledim.Kafasına bir örtü geçirmiş bir kadın. Medusa. Ama yanında bir kız vardı bu imkansız tüm çocuklar ve insanlar medusadan korkarlardı.
Demek sensin,seni sonunda buldum medusanın çocuğu,Apollonun lanetli kızı. Onları takip etmeyey başladım.Ağaçların daha az olduğu bir bölgede durdular.Apollon,biliyordum.Onları daha iyi görebilmek için güneşe çıktım ama derim yanmaya başladı. Lanet olsun! Hemen geri çekilip ağacın arkasına saklandım.Apollonun ayak seslerini duymaya başladım kolumu tuttum dumana dönüşerek yer altı dünyasına geri döndüm.
Lanet olsun! Kolum parçalanıyordu. Bana ne oluyor böyle!
Birden içimde tarif edemediğim bir öfke belirdi ve birisinin bana doğru yaklaştığını hissettim,kafamı kapıya çevirdim kapı açılınca hemen atıldım.Bir cehennem tazısıydı -üç başlı olan tazılar- tazıya saldırdım ve onu ısırdım.Bunu neden yaptığımı bilmiyorum sanki birisi bana bunu yapmamı söylüyor. Onu ısırınca ip gibi bir şey dişlerime deydi. Damar. Dişlerimi daha derine indirip kanı içmeye başladım ve saniyeler içinde kanı içip bitirdim.Kendimi yana attım ve nefes almaya çalıştım,aptalca gülümsüyordum.Amelia bana bağırdı
-Sen ne yaptığını sanıyorsun,az önce köpeyimi öldürdün!
Yerden kalktım elimin tersiyle ağzımı sildim.
-Hey sakin ol tamam mı? Yenisini veririz. Ne yaptığımı bilmiyorum ama beni rahatlattı.
Kolumdaki yara geçmişti.Amelia bana korkuyla bakıyordu.
-Derrick.Sana ne oldu.Aynanın karşısına geçip kendime baktım.
Dişlerim öncekinden de sivriydi,tüm yüzüm kan içinde kalmıştı ve gözlerim korkunç bir kırmızı olmuştu.Amelia yanıma geldi-Bunu anneme göstermeliyiz.