Olimposun tam önünde duruyordum Marselin beni görünce koşmaya başladı.Demek insan hali böyle...Ee çok güzel bir kızmış.
-Geleceğini sanmıyordum
-Bende öyle
Marselin ellerimi inceledi-Ee,hediyem nerede,hediyesiz içeri almam
-Kaç yaşına girmiştin?
-17
-Üzgünüm 18 yaş ve altına hediye almam alırım ama küçük bir şey
Marselin gözlerini devirdi bende omuz silktim-Neyse Artemis orda mı?
-Şey evet sanırım babamın yanında
-Tamam hadi beni onun yanına götür
Her ne kadar annemden nefret ediyor olsam da o insanlar benden bir şey istemişlerdi bende bunu yerine getireceğim.Tüm tanrılar bana tuhaf tuhaf bakıyorlardı,köylülerden bile daha tuhaf bakıyorlardı.Salonun ortasında Apollon,Zeus ve Artemis konuşuyorlardı.Vay canına Apollon ve Artemis baya benziyorlardı ve Apollonun yakışıklı olduğunu duymuştum ama bu kadar yakışıklı olduğunu hayal etmezdim.
Artemis beni gördü ve bana sarıldı Apollon sevinçle bize bakıyordu Zeus'sa "ee ne olmuş bende evlatlarıma sarıldım" der gibi bakıyordu.Artemis daha sıkı sarıldı
-Özür dilerim evlat,yaptığım her şey için.ona sarıldım
-Önemli değil...Anne
Bir ara ağlayacak sandım.Ben normalde bir kurttum,bildiğiniz dört ayaklı kurtlardan.Kurt olan annem bana hamileyken Artemisle karşılaşmış Artemis açlıktan kurdu yemiş.Kurdu yediği için ben de onun midesinde gelişmeye başlamışım ve insan olmaya başlamışım ama kurt özelliklerimi kaybetmemişim bu yüzden kurt adamım.
Artemisin sarılması bittiğinde diğerlerinin yanına döndük.Marselin Zeus'la söz kavgasına girmişti
-Annem niye gelmiyormuş o benim annem.
-Evet ama tehlikeli bu kadar kişinin hayatını tehlikeye atamayız
-Ne tehlikesinden bahsediyorsun siz tanrısınız kendinizi iyileştirebilirsiniz
-Medusa buraya gelse bile Athena gider
-İyi gitsin zaten onu sevmiyorum
Marselin kollarını kavuşturup surat astı.Zeus buna dayanamadı sonuçta dedesi-Marselin bak annen bize karşı bir tehdit oluşturmuyorsada Athena onu öldürmeye kalkar,annenin ölmesini mi istersin?
Marselin biraz daha surat astı
-Athena!diye bağırıp onun yanına gitti biraz konuştuktan sonra Athena telaşla Olimpostan çıktı.Marselin yanımıza geldi Zeusa döndü-İşte şimdi annemi çağırabiliriz.
Zeus pes etti ve Medusanın Olimposa gelmesini istedi.Öne eğilip Marselin'e-Sen ona ne dedin
-Bir gurup insanın kalesini ve heykellerini yıkmaya başladığını söyledim.vay be cidden güzel yalandı
Pasta ve hediyelerden sonra,ben daha hediyemi vermedim, Medusada geldi tuhaf olan tanrılar ona bulaşmıyordu hatta sohbet ediyorlardı Annemin yanına gittim
-Bugün bir köye gittim ve benden birşey istediler
-Et mi? Evet biliyorum seni gördüm ve merak etme onlara ömür boyu yetecek et verdim
Marselin yanımıza geldi-Bir tek sen hediyemi vermedin.Bir toka bile olsa hediyemi istiyorum
-Kendine ait bir bahçen var mı?
*****
Küçük bir bahçesi vardı ve neredeyse tüm çiçekler kırmızıydı
-Kırmızıyı çok mu seversin
-En sevdiğim renk bu kadar laf kalabalığı yeter hediyemi ver
Cebimden beş tane tohum çıkardım ve toprağa attım
-Hediyen bir tohumsa neden bana içerde vermedin ki
Ellerimi cebime soktum-Sadece bekle
Birkaç dakika sonra beş gül tohumlarından çıktı hepsi kırmızının ayrı bir tonuydu yere eğildim,Marselin'ede eğilmesine işaret ettim-Bunlar kırmızı güller,kırmızı birden fazla duyguyu çağrıştırabilir şu cırtlak kırmızı gül delice,çılgınca veya aptalca şeyler düşündüğünde etrafa kendine has bir koku salar, şarap kırmızısı rengi olan aşkı veya sevgini işaret eder sevdiğin birisi yanındaysa ve mutluysan kendine has kokusunu salar,koyu kırmızı olan şarap kırmızısının tam tersidir sevmediğin biri yanındaysa ve mutsuzsan kötü bir koku saçar en kötü kokan gül odur,kan kırmızısı olan gül canın acıyorsa seni rahatlatmak için kokusunu salar ve normal kırmızı gül o seni ifade eder ve seni anlatır bu güle sen istediğin gibi renk verebilirsin ama kırmızının tonu olmalı.
-Vay be bu harika bir hediye bence o kadar da küçük değil
-İyi tarafıda bu çiçeklerin kökleri hiç zarar görmez istediğin yere koyabilirsin.
Marselin teşekkür edip ayağa kalktı bende kalkmıştım ki Marselin dengesini kabedip üzerime düştü bende tuttum. Bir anda birbirimize çok yakın olduk, göz göze geldik, burunlarımız neredeyse deyiyordu,onun nefes aldığını hissediyordum.Elimi yanağına koydum ve şarap kırmızısı olan gülün kokusu yayıldı, bambaşka bir duygu vücudumu ele geçirdi.Tanrım,hissettiğim bu duyguda ne?