-Hiroto'dan-
Aizawa-sensei uyuduktan sonra sınıftaki herkes bize döndü. Shomi ile birbirimize baktıktan sonra iç çektik. Sonra birden benim yanımda USJ deyken bizim yanımızda biten kızıl saçlı çocuk belirdi.
Kirishima: ben ejirou kirishima. Sen?
Hiroto: Hiroto Yagi.
Kirishima: memnun oldum bro. Bak bunlar da Kaminari, Bakugou, Midoriya, Todoroki, Başkan İida...
Bir sürü isim saydı hepsini aklımda tutamadım. Shomi ye bakınca onun da kızlarla cebelleştiğini görünce gülmemek için kendimi dilimi ısırmak zorunda kaldım. Sonra pembe kafalı uzaylıya benzeyen bir kız bize bakıp soru sormaya başladı.
Mina: USJ de çoook havalıydınız. Sahi okula neden şimdi başladınız siz?
Gözlerimi kocaman açarak pembe uzaylıya baktım. Sonra shomi gömleğimden tutarak kafasını sıraya gömdü.
Shomi: kov şunları hiro.
Hiroto: *kafasını kaşıyarak* shomi nin kusuruna bakmayın. O konuda biraz hassas da.
Shomi: sanki sen değilsin.
Hiroto: shomiii hadi ama azıcık yardımcı ol!
Shomi: umrum dışı. *çantasını açıp içini karıştırır* HİRO!
Hiroto: efendim?
Shomi: nolur bana çantamda jelibon var de nolur.
Hiroto: evet var.
Shomi: tamam ver hadi.
Hiroto: *iç çeker* tamaaam vericem.
Çantamın ön gözünü açıp Shomi için koyduğum jelibonlardan birini çıkardım. Kendim içinde şeftali halkası diye gelen en sevdiğim jelibondan çıkardım. Shomi nin jelibonunu ona attıktan sonra kendimkini açıp yemeye başladım. Biz jelibonlarımızı yerken sınıftaki herkes bizden uzaklaşmıştı. Shomi nin tavrından olsa gerek. Bir tek brokoli çocuk -adının midoriya olması gerekiyor- çantasından bir defter çıkarıp sabırsızlıkla bizi izliyordu. Sonunda onunla konuşmaya karar verip elimde jelibonlarla birlikte yanına gittim.
Hiroto: oi. Brokoli çocuk.
İzuku: ben mi?
Hiroto: bak isim hafızam kötüdür o yüzden sana bir süre böyle seslenicem tamam mı?
İzuku: tamam! Şey bir kaç soru sorabilir miyim?
Hiroto: elbette. Sor hadi. *ağzına jelibon atar*
İzuku: şey şeyi nerden biliyorsun?
Hiroto: *fısıldar* OFA yı mı?
İzuku: *evet anlamında kafa sallar*
Hiroto: *fısıldar* kimseye söyleme ama All Might benim babam.
İzuku: *ayağa fırlar* NE!
Hiroto: iyiki kimseye söyleme dedik gerizekalı. Otur şuraya!
İzuku: gommen.
Bize bakan herkese " Ne bakıyorsunuz" Yaptıktan sonra brokoli nin sorularını dinlemeye devam ettim. Ama son sorusu can sıkıcıydı.
İzuku: şey buna biraz tepki gösterdiniz ama sormadan edemeyeceğim. Neden geç başladınız?
Aklıma o günkü patlama gelince gözlerimi kapattım. Amerika'da sadece 3 yıl kaldık -yani ortaokulu Amerika'da okuduk- ama çok güzel anlarım olmuştu ve hepsi o patlamayla silindi...
Hiroto: şey bunu söylemesem..
İzuku: özelse elbette anlatma seni zorlamam.
Hiroto: sağol.
Brokoli nin yanından kalkıp shomi'nin yanına geri döndüm. Shomi jelibonunu bitirmiş kafasını sıraya geri gömmüştü. Sonra ders zili çaldı zaten. Öğleden önceki tüm derslere gir çık yaptıktan sonra sıra öğle yemeğine gelmişti.
Shomi ile boş bir yere oturduktan sonra yemek yemeye başladık. Sonra yanımıza o pembe uzaylıyla birlikte 5-6 kişi geldi. İsimlerini unuttum o yüzden lakaplarını söylesem iyi olur.
Kırmızı kafa, bant çocuk, pikachu -aslında iyi çocuk sadece biraz yavşak-, pembe uzaylı, ve bay bomba. Yanımıza oturduktan sonra bay bomba nında bize lakap taktığını gördüm. Shomi ye vampir bana da emoji diyordu. Herhalde sarı saçlı olduğumdan olsa gerek. Biz öyle teneffüsünde sohbet ederken - daha doğrusu onlar etti ben ara sıra katıldım shomi ise hiç konuşmadı- zaman geçmiş.Öğleden sonraki ilk dersimiz ise
"Kahramanlık eğitimi" Yani babamın dersi. Zaten ders zili çalınca babam direkt sınıfa daldı.All Might: BEN GELDİM GENÇ KAHRAMANLAR!
İşte başlıyoruz.
༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶
Bu bölümü bitirdiğim için çoook mutluyum. Neyse bölüm nasıldı? Sizce Amerika'da ne oldu? Onları bu kadar etkileyen şey neydi? Yorumlarınızı ve tahminlerinizi bekliyorum.Sağlıcakla kalın hoşça kalın.
SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Might's Son /bnha/
FanfictionAll Might ın bir oğlu olsa neler olurdu acaba..? Seira_Yosei ile ortak kitabımız