Jisung bunu neden yapmaya çalıştığını anlatmak istemiyordu fakat karşısındaki kişi psikoloji öğrencisiydi, belki de yardımı dokunabilirdi? Ama anlatmamakta ısrarcı idi.
"Anlatsam dinleyecek misin?"
"Söz veriyorum" dedi Minho. Güven verdiği, yüzündeki mimiklerinden bile belliydi. Ne kadar daha öğrenci olsa da bu işi çok iyi yapıyordu.
"Boşver, asıl sana bir soru sormak istiyorum"
"Buyur"
"Sen neden bu saatte köprü başına geldin?"
"Kütüphanede uyuya kalmışım. Şimdi eve dönerken seni gördüm."
"Anladım"
Jisung'un gözü, oturduğu sandalyenin karşısında duran yılbaşı ağacına takılmıştı. Minho'nun ise bunu fark etmesi çok zamanını almamıştı.
"Güzel mi ağaç?"
"Öyle"
"Bugün yılbaşı, hatırlatayım. Hatta baksana saat 00.00 olmak üzere, kutlayalım mı birlikte?"
"Bugün aynı zamanda benim doğum günüm. Eğer kutlarsak ilk kez herhangi bir kutlamaya katılacağım."
"O zaman kutlayalım, ne dersin?"
"EVET EVET EVET EVET!"
Jisung heyecanını gizlemeye çalışırken çok tatlı gözüküyordu aynı bir çocuk gibiydi.
Jisung'un biraz daha şımarmasına izin verdi Minho.
"Şey, şarap içelim mi?"
"Olmaz" sesi gayet netti Minho'nun. Reşit olmadığı için muhtemelen Jisung'un çok çabuk sarhoş olacağını tahmin edebiliyordu dolayısıyla Minho sertçe reddetmişti bu teklifi. Hem zaten yasal da değildi.
"Pffff çok sıkıcısın be"
"Sadece mantıklı kararlar almaya çalışıyorum ama istersen kola var"
"Olur" demekle yetindi Jisung. Kola neydi hiç bir fikri yoktu çünkü daha önce hiç içmemişti. Ama şarap içmişti muhtemelen 2 saat falan önce ama sadece bir kadeh.
"Al bakalım kolanı" diyerek Jisung'un eline verdi kolayı.
"Jisung, "
"Efendim"
"Benimle birlikte aşağı sokağa gelir misin? Kutlama olacak, yani her sene oluyor yılbaşında. Bence birlikte gidebiliriz."
Jisung'un gözleri parlıyordu. Gerçekten ilk kez gidecekti. Bu teklife ne kadar çok evet demek istese de bir yanı Minho'ya güvenmemesi gerektiğini savunuyordu çünkü bu adam az önce Jisung'un huzurunu çalmıştı.
"Hayır, teşekkür ederim."
"O zaman ben de gitmem."
Minho gitmeyi çok istiyordu fakat Jisung'un hayat hikayesini dinlemek daha çekici geliyordu ona. Çünkü her sene sokakta aynı şey oluyordu fakat Jisung'u ilk kez tanıyordu. Tabi bu gece o gencin hayat hikayesini dinleyebilirse ki bunu bu gece yapabileceğine inanmıyordu.
" Yılbaşında ne yapılıyor Minho?"
"Göreceksin birazdan" diyip Jisung'un elini tuttu hafifçe.
Jisung bundan hoşlanmıştı aslında.
Birlikte pek de detaylı olmayacak yüzeysel şekilde birbirlerini tanımak amaçlı konuşmuşlardı bir süre boyunca.
Fakat Minho'nun dikkatini bir şey çekmişti, bu oğlan hayatı hakkında tek bir laf etmemişti ve konu oraya geldiğinde profosyonelce çevirmeyi başarmıştı her seferinde.
Ancak Minho, oğlanın ağzından laf alabileceğini düşünüyordu ve bunda ısrarcıydı.
"3"
"2"
"1"
Ama yılbaşına kimle girerseniz tüm yılınız onunla geçer derler değil mi?
----
ITEM ITEM I ATE THEM PAC MAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost me, minsung
Fanfiction"tahta kutu ve bir avuç kafası karışık oğlan." ,,,,on beş ekim iki bin yirmi üç, jaws
