İlk tanışmalarının arasından bir aydan fazlayı geçen bir süre olmuştu. Bu geçirdikleri zamanı söyle bir gözden geçirirsek; Jisung hayatının en güzel anlarını yaşamıştı. Ancak abisinin durumu her ne kadar kötu olabilirse, şuan o durumdaydı. Ölmüştü.
Jisung'un abisinin ölümü dışında dışında bir de Minho tarafından bakarsak, aslında Minho için de pek bir sorun olmamıştı. Hatta o bile eğlenmişti Jisung ile ilgilenirken.
Ayrıca Minho, bu genç oğlana bir fayda sağlayamadığını düşündüğü için bir arkadaşı olan Seungmin'e yönlendirmişti. Seungmin mezun olmuştu bir yıl önce.Ancak seans sırasında Jisung pek de konuşmuyor, Seungmin'in işini zorlaştırıyordu. Aslında anlatmak istediği çok şey vardı ama anlatınca anlatmaktan ibaret kalacağını düşünüyordu. İçine gömdüğü o kutuyu bir daha açmak istemiyordu.
Ve şimdi de Seungmin ile bir seanstalardı. Son birkaç dakika kalmıştı.
"Peki," diye iç çekerek devam etti Seungmin, "Peki eklemek istediğin bir şey var mı?"
"Özür dilerim pek konuşmuyorum ama eğer size yardımcı olabileceksem, bir anımı anlatabilirim."
"Öncelikle, buraya sen bana yardımcı olmak için gelmedin o yüzden anlatıp anlatmamak sana kalmış."
"Anlatayım o zaman içimden anlatmak geçiyor nedense,
Bir keresinde evlatlıktan reddedilme derecesine gelmiştim. O yüzden çocuk aklımla teyzemlere gittim evden kaçarak.
Teyzem çok modern bir kadındı ayrıca bana bazen puding falan yapardı. Küçükken neyin iyi neyin kötü olduğunu kavrayamadığım zamanlar ailemin bana karşı kötü olduğunu anlayamamıştım. Ailem benim için her şeydi o zamanlar, onlar olmazsa ben bir hiçtim, yani bana göre.
Teyzemlere gittiğimde bana kendi çocuğu gibi baktığı için orayı çok seviyordum ama sonunda eve dönmek istiyordum abimi özlediğim için.
Teyzemlerde çok mutlu bir hafta geçirmiştim. Ama sonra bir gece yarısı su içmeye mutfağa gittiğimde teyzemi görmüştüm, ilaçlı içki içiyordu. Birkaç kez annemi de içerken gördüğüm için aşinaydım.
Kocası sık sık iş gezilerine gidiyordu ve o gece yarısı da işi ile ilgili bir fuara gitmişti. Yani teyzem ve ben evde tektik.
Suyumu içmeden hızlıca odama koştum ve battaniyeyi üstüme çektim. Kendimce bir mantık yürütmüştüm, annemin yaptığı bir şeyi yapıyorsa o da döverdi. Halbuki teyzem hayatta böyle bir şeye kalkışmazdı ama o şeyi içtiğinde şok olmuştum.
Teyzemin evinden de kaçtım.
Evimize döndüm.Ama annem evde değildi. Ya kaçmıştı ya da ölmüştü.
Babam da evde değildi ama abim onun geleceğini söylemişti. Abime güvenmiştim.Ve evet birkaç gün sonra geldi ama o gelmeden önceki günler abimle halamlarda kaldık.
Birkaç yıl sonra anladım ki annemi polisler almıştı, babam da kaçtığı için yakalanmamıştı. Ama annemi götürmüş ve tutuklamışlardı. Şuan o sikik kadının ne yaptığı hakkında bir fikrim yok, sanırım öldü. Umarım."
Seungmin aldığı notlara göz ucuyla baktı ve tekrar Jisung'a döndü. Gülümsedi.
----
Bu ficin finali angst olmayacak uauauauauauauau neyse iste yaziom boyle oyle
![](https://img.wattpad.com/cover/353277955-288-k475872.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost me, minsung
Fanfiction"tahta kutu ve bir avuç kafası karışık oğlan." ,,,,on beş ekim iki bin yirmi üç, jaws