Her gün Jisung'un yeni bir yarasını fark ediyordu Minho. Hangi birine yetişeceğini bile bilmiyordu.
Belki de her iki taraf için de en iyisi Jisung'u hastaneye yatırmaktı.
Çünkü Minho bu gencin yaralarını dikmek yerine istemeden kanatabilirdi.
Bu fikri uzunca düşünmek üzere not defterine not almıştı.Ayrıca Minho'nun maddi durumu da pek iyi değildi şuan. Bursunun son damlalarındaydı.
Sonuçta bir öğrenciden ne beklersiniz ki?Jisung ise bunu kolayca görebiliyordu. Gerçi sürekli hesap yapan birini nasıl görmezden gelebilirsiniz ki.
Jisung da sabahları evde boş oturmak istemiyor, Minho'ya yardım etmek istiyordu. Fakat daha reşit olmadığı için hiçbir işyeri onu işe almazdı ceza yeme ihtimallerine karşı.
Yine de bugün aşağıdaki kafeye gidip bir şansını deneyecekti."Jisung?"
"Efendim" diye seslenmişti diğer odada olan hyunguna.
"Dersim online olacakmış bugün evdeyim yani"
"Ben gidebilir miyim peki dışarıya"
"Birlikte gidelim"
"Hayır?"
"Niçin?"
"Hyung.... Yalnız kalmak istiyorum. Çok doğal bir istek değil mi sence de?"
"Seni kısıtladığımı düşünüyorsun, ve ben olsam ben de düşünürdüm. Ama hayır, sadece sıkıldığım içindi"
"Peki ama yalnız kalmak istiyorum"
"Pekala ama üşütme kar yağıyor" Derken Jisung'un saçlarını öpmüştü.
....
Jisung'tan....O işyeri beni kabul etmemişti fakat karşı taraftaki kafe beni kabul etmişti. Bir yıldan bir seycik olmaz diye, hem elemana da çok ihtiyaçları varmış. Yarından itibaren çalışmaya başlayacaktım.
Eve geldiğimde karşılaşmayı beklemediğim ağlama sesleri kesinlikle beni kafamdan sıkılmışa döndürmüştü. Çünkü ağlayan Minho idi.
Seslerin geldiği odaya ilerlediğimde gördüm, elbette doğru bilmiştim.
O, benim geldiğimi görmemişti. Ama ben onu görmüştüm ya, yetmez miydi?
Gidip ona sorunun ne olduğunu sorup onu teselli de edebilirdim ancak berbat etmekten korktum.
Ya onu incitirsem? Ya ona zarar verirsem? Ya ona yanlış bir şey söylersem? Buna katlanamazdım, hayatta olmaz.
O kendi kendine ağlarken ben öylece dikilmiş boş gözlerle ona bakıyordum. Böyle yapmak da canımı çok acıtıyordu. Ama yanlış bir şey yapsam bu daha da canımı acıtırdı.
O gözlerimin önünde ağlarken ben neden böyle yapıyordum ki? İyi biri olduğumu düşünürdüm, ancak hiç böyle bir açıdan bakmamıştım hayatıma.
Abim bile ne zaman ağlasa ona da yardım etmezdim. Çektiğim vicdan azabını da iki güne unuturdum. Ama bundan sonra böyle olmayacaktı, olmamalıydı.
----
Psikolojik olarak iyi degilim ve bu da demek oluyor ki biraz ara verecegim bazi ficlerime, lost me de birisi olacak. Özür dilerim ancak benim de ihtiyacım var. Geldiğimde de finale yaklaşmış olacagizz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost me, minsung
Фанфик"tahta kutu ve bir avuç kafası karışık oğlan." ,,,,on beş ekim iki bin yirmi üç, jaws