"HAYIR" diye bağırmıştı Jisung. Sonra ise odanın diğer köşesine geçip "EVET" diye bağırmıştı.
Yere çöküp "HAYIR" diye bağırmıştı. Ardından ayağa kalkıp "EVET" diye bağırmıştı.
Bunu neden yaptığını o da bilmiyordu ama eğlenceliydi.Minho ise evde değildi. Bu yüzden Jisung evde istediği her şeyi yapıyordu. Ama Minho eve geldiğinde Jisung'un bu eğlencesinin yerini üzüntü alacaktı çünkü bugün abisini görmeye gideceklerdi.
Minho bu konu üzerinde çok düşünmüş, ve abisini görmesinin her ne kadar onu büyük bir oranla inciteceğini bilse de artık durumu ondan saklamamalılardı. Gerçi saklamak da denilemezdi çok. Çünkü Jisung her şeyin farkındaydı. Yine de oraya gitmesi ve abisini o halde görmesi çok acı bir durum olacaktı.
Ayrıca Minho bir konu daha üstünde düşünmüştü; Jisung'u hastaneye yatırmak. Sonuçta intihar etmeyi denemiş bir gençti Jisung.
Fakat hastaneye yatıp psikolojik destek alması bir işe yaramayacaktı, Minho bundan emindi. Sonuçta Jisung o aile ortamına geri döndüğünde her şey bir film şeridi gibi başa saracaktı.
Bu yüzden Minho ona yuva olacaktı.
Hatta hastaneye yatarsa bu Minho'ya olan güvenini de sarsacaktı ve Jisung'u kötü etkileyecekti.
Muhtemelen beş dakika içerisinde evde olurdu, dakik biriydi. Bu yüzden Jisung etrafı toplamaya başlamıştı.
....
Hastane koridorunda Minho bu sefer yalnız değildi.
Minho'nun her adımında yerde ses bırakan ayakkabıları yine onunlaydı. Jisung ise içindeki gerginliği belli etmemeye çalışıyordu, hakkını verecek olursak bunu iyi gizliyordu.
Bu sefer hemşireler meşgul göründüğü için Minho, genç oğlanı yoğun bakımın önüne getirip o camlı kapıdan içerideki odayı gösterdi.
Sonuçta yoğun bakım servisinin içeri kısmına girmedikçe orada durmanın bir sakıncası yoktu. Çoğu hasta yakını da aynen öyle yapıyordu zaten.
Jisung bir süre donakalsa da kendine geldiğinde gözlerinden süzülen birkaç yaş damlaya engel olamamıştı.
Cam kapıya ellerini ve başını dayayarak abisi ile geçirdiği en güzel anları düşünüyordu. Gerçi abisi ile geçirdiği her an güzeldi.
"Abim yıldızları görüyor, değil mi?"
Minho, Jisung'un ne demeye çalıştığını anlamıştı. Ayrıca evet, abisi muhtemelen yıldızları görüyordu şu an.
Ama bir gün herkes yıldızları görecekti, iyi sonlu da olsa kötü sonlu da olsa göreceklerdi.
"Jisung bak,"
"Hyung, biliyorum. Eğer karşıma çıkmasaydın ben de abimle birlikte yıldızları görecektim"
İşte Minho bu lafın karşısında ne diyeceğini cidden bilmiyordu.
"Özür dilerim"
----
Şu yıldızlara bakma olayını anlamayanlar varsa yazsınlar anlatayım anlatabilirsemDisarida polisler var bi durun amk uzucu biseyler yazmaya calisiyoruz surda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lost me, minsung
Fanfiction"tahta kutu ve bir avuç kafası karışık oğlan." ,,,,on beş ekim iki bin yirmi üç, jaws