"Anlamadım, evlenmem neden gerekli, hukuk bürosundan bahsediyoruz, bi krallıktan değil, evlenmeden de birleşebilir dimi?"
"Batmak üzereyiz, anlamıyorsun sanırım, seni bu zamana kadar hep en iyi okullarda okuttum, senin için deli para harcadım. En azından bunu borçlusun"
"Annemsin, bunları yapman çok normal değil mi?"
Bıkkınlıkla nefes verdi
"Özür dilerim, çok saçma konuştum. Zümrüt, babandan bize kalan tek miras şirket, batsın mı istiyorsun?"
"Babamı öne sürüp beni manipüle etmeye çalışma anne"
Oturduğu koltuktan kalktı ve benim oturduğum koltuğun önüne dizlerinin üzerine çöktü
"Annecim, benim güzel gözlü kızım, adamın tek şartı ailelerin birleşmesi, yalvarırım kabul et"
"Anne, Tolga ne olacak? Hiç düşündün mü, benim sevgilim ne olacak? Hislerim ne olacak?"
Gözlerini kapattı
" zümrüt, ben hastayım"
"Ne"
" hastayım kızım, ve olurda ölürsem, ölmeden önce seni rahat yaşattığımdan emin olmak istiyorum"
Gözlerimin yandığını hissedince gülümsedim
"Yeni taktiğin bu mu anne, hiç komik değil"
Elimden tuttu ve beni kaldırdı, ardından çantasını alıp kapıyı gösterdi
"Yürü bakalım zümrüt Hanım"
"Nereye?"
"Yürü"
Arabaya doğru ilerleyen anneme seslendim
"Anne nereye gidiyoruz, 1 saate girmem gereken bir davam var"
"Dönüşte adliyeye bırakırım seni avukat Hanım, şimdi lütfen yürü"
*
*
*
"Sorun Glioblastom"
"O ne?" Annem doktora başıyla onay verdi, ve doktor bana anlatmaya başladı
"Glioblastoma multiforme, yeni adıyla glioblastom grade IV bir astrositomdur"
"Anlamıyorum hala"
"Zümrüt izin ver Hakan bey açıklasın"
"En ölümcül ve en agresif primer beyin tümörüdür"
"Tamam bana neden bunu anlatıyorsunuz ki şu an?"
"100,000'de 2-3 oranında izlenen nadir bir hastalıktır"
"Yani? Bakın gerçekten anlamıyorum, anne hadi kalk gidelim. Hakan bey yanlış bilgiler veriyor sanırım kafası biraz karışmış"
Annem elimi tuttu ve sakin bir şekilde gülümsedi
"Artık öğrenmen gerek kızım..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18
Romance"seni çok seviyorum" dedim, biraz sessiz çıkmıştı laf ağzımdan ama duymuştu "sevgili olduğumuzdan beri ilk kez duydum bunu senden" gülümsedim, ateş basmıştı beni kucakladı ve tezgahın üzerine oturmamı sağladı, boy farkını kapatmak istiyor gibiydi o...