🍂Bölüm~23🍂

1.1K 110 305
                                    

💦
*******

"Seviyorum seni ekmeği tuza banıp yer gibi
Geceleyin ateşler içinde uyanarak
Ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi,
Ağır posta paketini, neyin nesi belirsiz,
Telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi,

Seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi.
İstanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
İçimde kımıldanan bir şeyler gibi,
Seviyorum seni "Yaşıyoruz çok şükür!" der gibi."

                                                                 (Nazım Hikmet)
*******************************

Leyal'den:
*************

Zaman...Durmaksızın akan kavram...
İyi anılarıyla, kötü anılarıyla...Akıyor, akıyor...
Geçiyor zaman... Bazen iyi oluyoruz, bazen kötü... Bazen üzülüyoruz, bazen gülüyoruz. Bazen dertlerimizin altında ezileceğimizi düşünür, bazense mutluluktan kanatlanıp uçacağımızı sanırız...
Ama unuttuğumuz bir şey var; zaman aslında insanın kendisidir. Biz iyi olursak, zaman da iyidir. Eğer biz kötü olursak zaman da kötüdür...

Geçen şu son zamanlar o kadar meşgul ve mutluydum ki... Belki de o yüzden zaman benim için iki katı hızla akıyordu.

İsteme gününden sonra neredeyse bir aylık bir süre geçmişti. Artık nisan ayının sonlarındaydık ve bahar esintisini göstermeye başlamıştı. Geçen süreç bir takım değişiklikleri de beraberinde getirmişti. 

Öncelikle Mirza ile nikah ve düğün tarihimizi belirlemiştik. Ben he ne kadar sade nikah olsun diye diretsem de, Aynur yenge, halam ve Halime Sultan üçlüsünün ısrarlarına karşı koyamamıştım. Hal böyleyken de Mirza ile konuşarak nikah ve düğünü sade bir organizasyon eşliğinde aynı günde yapmaya karar vermiştik. Tarihi ise benim isteğim üzerine yirmi beş mayıs olarak belirlemiştik. Çünkü yirmi beş mayıs benim sevdiğimin adamın, Mirza'mın doğduğu gündü.

Bunlar dışında geçen günlerde ben öğretmen olarak atanmak için sınava girme kararı almıştım ve yaz sonu olacak sınav için bulduğum her fırsatta ders çalışıyordum.

Mirza ve amcasıyla olan sorunların da yasal süreci başlamıştı. İlk iki mahkeme olmuştu ve son en büyük ve en önemli mahkeme için hakim mayıs başına tarih belirlemişti. Mahkemeler şimdilik bizim açımızdan olumlu geçmişti ve bu Mirza'nın amcasının, kuzeninin iyice delirmesine neden olmuştu. Bazen kendi kendime endişeleniyordum bir akılsızlık yapacakları için. O yüzden bu sürecin bir selametle geçmesi için dua ediyordum sürekli.

Halime teyzem aldığı kararla Adana'da kalmıştı. Düğün sürecinde halamlara yardım edecek ve onlarla beraber gelecekti buraya. Fakat bunların hepsi birer bahaneydi biliyordum. Gerçekte ise o artık Adana'ya taşınma kararı almıştı. Hatta eşyalarının çoğunu bile kendisiyle götürmüştü. Bu karara olan itirazımı her ne kadar belirtsem de, onu bizimle yaşamaya ikna etmeye çalışsam da bir türlü başarılı olamamıştım. Zira yeni evli bir çift olacağımız için yalnız yaşamamız gerektiğini savunup durmuştu. Nihayetinde ben de saygı duymak zorunda kalmıştım aldığı karara. 

"Ne düşünüyorsun öyle" diyen sesle düşüncelerimden arınarak başımı yasladığım araba camından kaldırdım ve sevdiğim adama döndüm. Mirza'nın isteği üzerine evde bir takım değişiklikler yapıyorduk. Mobilyaları yeniliyor ve mutfak için yeni eşyalar alıyorduk. Sevdiğim adamın tabiriyle desem, evi bekar evi moodundan çıkaracaktık düğüne kadar. Bir haftadır bu işlerle uğraşıyorduk ve bugün de pazar günü olduğu için son eksikleri almak üzere alışverişe gidiyorduk. Koltuk takımı, birkaç halı ve birkaç parça da mutfak için eşya eksiğimiz vardı. 

DİLEM  (Tamamlandı 🪻)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin