Şüphe

32 7 0
                                    

Şüphelerim eğer doğruysa o kişi Emir'di.

Bana daha dün prenses diye seslenirken ne oldu da birden kraliçe dedimişti.

Kafam allak bullak olsada umursamayarak yerime oturmuş selam vermiştim.

"Sana da günaydın Emir "

"Teşekkürler efendim "

"Efendim?"

"Evet rahatsız mı oldun"

"Evet lütfen biraz mesafe"

Ellerini masanın üzerine koyarak

"Anlaşılan sen bugün tersinde kalmışsın en iyisi üzerine gidip bende yanmayayım"

Bu onun ve benim için iyi olanmıydı bilmiyorum ama ben bildiğim tek şey var neden ben?

Bende daha iyi, daha güzel, daha zeki  ve daha varlıklı kızlar varken neden beni seçmişti bu duruma anlam veremiyordum.

Bu işte bir terslik vardı ve o terslik bana sanki çok yakındı.

Daha derse girmemize 20 dakika vardı ve İmkansız dan mesaj geldi ve Emir telefona bakarak sınıfı terk etmişti.

Bu durum ondan daha da şüphelenmemi sağlamıştı ama ben bu oyunu biraz daha sürdürecektim.

_____________________________

İmkansız : Okulada mısın şekerpare'm

Ben: Evet okuldayım İmkansız

İmkansız: Ne imkansız mı bu ne anlama geliyor

Ben: Bilmem seni öyle kaydettim

İmkansız: Tamam neyse sen eve gelince konuşuruz

Ben: Birşey mi oldu?

İmkansız: Galiba onu sen biliyorsun

Ben: Ben neyi biliyorum

İmkansız : Görüşürüz şekerpare'm görüşürüz

______________________________

Ben ne olduğunu merak edeceğim diye dersi dinleyememiştim. Sınıfta sadece muhattap olduğum iki kişi vardı. Emir ve Ela. Ela hasta olmanın zamanını bulmuş gibiydi, bu yüzden okula gelmiyordu. Emir'in yanına gidip ben konuyu anlamadım dediğimde o ise bana tebessüm ederek "Bende seni anlamadım" demişti bu ne demek oluyordu.

Ellerimden tutup beni yerimden kaldırmıştı sınıftaki herkes bize bakıyordu.

Beni koridorun sonuna sürükleyip kütüphaneye getirmişti.

"Ne yapıyorsun?"

Bana bakıp "Ders anlat dedin bende anlatmaya getirdim seni!"

Beni kitaplığa sıkıştırmıştı elleri cebinde bana bakıyordu. Bende geriye çekilip "Peki tamam anlat o zaman" deyip masaya oturmuştum o ise hâlâ arkası dönük kitaplığa bakıyordu anlaşılan bunu beklemiyordu.

"Tamam" dedikten sonra o da oturduğum masanın hemen yanındaki sandalyeye oturmuştu. Ellerini bağlayıp arkasına yaslanmış beni süzüyordu.

"Derin"

Ona bakarak ve kafamı yana yatırarak

"Emir" dememle gülmüş ellerini masaya koymuştu böylece beni iki kolunun arasına almış bulunuyordu.

Ben biraz geriye çekildiğimde ise elleriyle bacaklarımı tutmuş beni biraz daha kendisine yaklaştırmıştı.

Elleri bir müddet bacaklarımda dolaştıktan sonra gözlerini bacaklarımdan çekip gözlerime imalı imalı bakmaya başlamıştı.

Oturduğu yerde biraz yayılmış ve durumu kullanarak beni kucağına almaya çalışmıştı ama ben eline vurarak sert bir bakış atmıştım.

Oturduğum yerden kalkıp sandalyeye oturup ona tek kaşımı kaldırıp başaramadın mânâsıyla bakmıştım. O ise olduğu yerde dikleşip ellerini yüzüne getirip ovuşturmuştu.

"Eee" dememle bana dikkat kesilmiş bakıyordu.

"Ne, hangi ders hangi konu"

Kollarımı bağlayıp arkama yaslanmış ona dik, dik bakmaya başlamıştım.

O ise "Pardon, eee başlayalım o halde" deyip başlamıştık o anlatırken sandalyemi alıp yanına oturmuştum. O ise bana bakıp tekrar kafasını kitaba getirmiş anlatmaya devam ediyor benimle göz teması kurmayı unutmuyordu. En sonunda onun sayesinde konuyu anlamıştım.

Kütüphaneden çıkıp sınıfa tekrar dönmüştük. Sınıfa girerken beni durdurup gözlerime bakıp beni etkisi altına almıştı. Etkisi altında olduğumu anladığında kapıyı açmış beni ortada bırakarak içeri girmişti.

Gıcık! Ne olacaktı sanki aklınca intikam alıp kendini tatmin ediyor.

İçeri girecekken mesaj gelmişti bu kişi İmkansız'dı.

Şekerpare'm (Beklenmedik Bir Son Ile Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin