Dağınık saçları ve tek taraftan sarkan uzun küpesi ona ayrı bir hava katmıştı.
Ellerini uzatıp, " Benimle bu yemeğe eşlik etmek ister misiniz Prenses Hazretleri ?"
Bende teklif gereği ellerimi onun elinin üstüne koyarak, " Neden olmasın ?" Diyerek onun tebessüm etmesini sağlamıştım.
Ellerimi sıkıca kavrayıp beni içeriye doğru götürmüştü. Odaya girmem için ellerimi bırakmıştı ben ilk adımı atıp odaya girdikten sonra kapıyı kapatmıştı.
Tek eliyle alına düşen saçlarını geriye taramıştı. Beni belimden kavrayıp masaya doğru ittirmişti biraz daha ittirse masaya yatacak gibi hissediyordum.
Emir ise üzerimden çekilmiş sandalyeyi benim oturmam için çekmişti. Bende oturmuştum yemeğimizi yedikten sonra beni bahçeye çıkarmıştı.
Bahçe sandığımdan dahada büyüktü evi ve bahçesi gerçekten büyük ve ihtişamlıydı. "Eee Derin anlat beğendin mi benim fakir hanemi"
"Fakir hane mi , bu fakir haneyse benim yaşadığım yerde gecekondu" dememle bana bakmış ve yürümeyi kesmişti.
"Madem öyle senin evin gecekondu bundan sonra benim fakir hanemde kalabilirsin" demişti bende gözlerimi devirip "artık ben gideyim hem saatte geç oldu zaten" dedikten sonra yönümü kapıya doğru dönmüştüm.
"Hey ben bırakayım seni gitme" omzumun üstünden bakıp gülümsemiştim. O ise elini saçına götürmüş anlamamış bir çocuk takliti yapmıştı.
"Ben kendim giderim bir erkeğe ihtiyacım yok"
__________________________
05**: Onlarca gülün içinde parlayan beyaz bir lalesin, rengini asaletten almış bir prensessin
Ben: Prenses
05**: Evet
Ben: Ne yani ben Kraliçe değil miyim?
05**: Kraliçe olsan ne yazar sen çoktan benim kalbime taht kurmuşsun
Ben: Düştüm
2 saat sonra
05**: Birbirimizi hergün görüyorken birbirimize uzak olmak çok zor be güzelim
05**: Seni gözlerimle takip edebiliyorken ellerim teninde işlevsiz kalıyor bu durum beni yıkıyor
05**:Güneş ve Ay kadar yakınken aynı anda doğamıyor sana bakmaya doyamıyorum
(17.00)Ben: Ne oldu böyle aşka geldin bakayım sen
05**: Seni görmeyi özledim ama sabretmem lazım ama o zaman asla gelmeyecek gibi
Ben: Tamam o zaman ikimizde dışarıya çıkalım ve kuzey yıldızına doğru uzanalım her beni özlediğinde o yıldızla konuş benle konuşurmuş gibi olur mu?
05**: Yavrum sen varken neden yıldızla konuşayım
Ben: Olurda bir gün ayrı düşersek diyorum
05**: Allah korusun hem sende bana bağlandın belli oluyor
Ben: Seni daha kayıt bile etmedim
05**: Beklemenin sebebi
Ben: Bilmiyorum
05**: Bekliyorum
Ben: Tamam
İmkansız: kayıt ettin mi?
Ben: Evet
İmkansız: Tamam oldu şimdi
Ben: Görüşürüz
İmkansız: Görüşürüz elbet
____________________________
Artık sadece onunla konuşmak beni rahatlatıyordu. Bu hisse anlam veremiyor ve garip hissediyordum.
Tanımadığım kişi bana huzur veriyor onunla konuşmak eğlenceli geçiyor günümü güzelleştiriyordu.
Şarkı dinlerken bir yandanda onun nasıl bir görünüşe sahip olduğunu hayal etmeye çalışıyordum.
Belki zayıf cılızdı ve bu yüzden benim karşıma çıkamıyordu.
Ya da tam tersiydi. Otobüse binip okula gitmiştim sınıfa girdiğimde sıramı işgal eden o bedeni tanımam zor olmamıştı.
Emir Aras Korhan. Oturduğumda bana bakıp "Gününüz aydın Kraliçe Hazretleri"
Bir dakika Neden Prenses yerine Kraliçe kelimesi kullanmıştı. Bu durum bende biraz şüphe uyandırmıştı ama kişilikler ve konuşma tarzı birbiriyle uyumlu değildi.
Şüphelerim eğer doğruysa o kişi Emir'di.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şekerpare'm (Beklenmedik Bir Son Ile Tamamlandı)
Krótkie Opowiadania05**: Senin adını evini tek yaşadığını biliyorum ama sen benim ismimi bile bilmiyorsun Ben: Bu benim suçummu sence ismini söyleyebilirdin sana engel olan kim 05**: Doğru canım sen sormadın ki söyleyeyim merak bile etmedin bu kim diye Ben: çünkü seni...