Balo

26 6 1
                                    

"Olmaz bu bende duracak merak etme karıştırmayacağım"

Bense bu duruma biraz sinir olmuştum benim telefonuma benden hariç kimse dokunamazdı.

Emir vücudunun yönünü girişe doğru dönüp koluna girmem için bana komut vermişti.

"Hah küstahın tekisin beyfendi" Emir bu sözüma karşı o korkutucu gülümsemesini sunmuştu.

Koluna girdiğimde bu durumdan yararlanarak ellerimi karın kaslarında hafifçe gezdirmiştim. O ise ben ellerimi gezdirirken bu durumdan zevk alıyor gibiydi.

Birlikte balo salonuna doğru ilerlemiştik. Girdiğimizde sadece birkaç kişi vardı onlarla konuştuktan sonra davetliler yavaş yavaş baloya akın etmeye başlamışlardı.

Daha fazla kişi gelmeden lavaboya gidip kendime bakmam lazımdı.

Emir arkadaşıyla konuşurken bu durumdan faydalanıp lavaboya doğru gitmiştim. Saçlarım dağılmamış ve makyajim güzel duruyordu yine de yanımda getirdiğim rujumla dudaklarımın üzerinden geçmeyi ihmal etmedim tam lavabodan çıkacakken Emir içeriye girip kapıyı üzerimize kilitlemişti.

Beni sıkıştırıp boynumda ellerini gezdirmişti. "Balodan sonra benimlesin"

Dudaklarımı araladığımda gözleri dudaklarımda olduğunu hissetmiştim hafifçe dudaklarımı ıslatıp ısırmıştım. O ise yutkunmuş iç çekmişti.

"Tamam artık çıksak güzel olacak"

Afallamış gibi etrafa bakmış bana yol vermişti. Bense bu durumdan ve halimden memnundum.

Masamıza geçip biraz sohbet ettikten sonra Emir beni dansa kaldırmıştı.

Dans ederken kulağıma fısıldıyor ve bu fısıldamalar beni deli ediyordu.

"Bugün benim evimde-" dediği vakit dudakları boynuma temas etmişti. Dudaklarını tekrar kulaklarıma getirip,

"Ne yapmamızı istersin?" Kalp atışlarım hızlanmıştı. Ne cevap vereceğimi düşünürken tekrar konuşmaya başladı.

"Seni bir kere kütüphanede affettim ama bunda etmeyeceğim" Durumumuzun vahim olduğunu görebiliyordum. Bana kör kütük aşıktı galiba bende ona.

"Senin evine gelece-"

"Evet benim evime geleceksin, bunu biliyorum"

"Hayır!"

Yüzümü buruşturup bir adım geriye atmıştım.

Emir ise bu durumdan yararlanıp "Beni takip et" demişti. Emir'i uzun yırtmaçlı kuyruğumu çekiştirerek takip etmiştim.

Balkona geldiğimizde durmuştu ay ışığından başka aydınlatma cihazı yoktu gerçekten karanlıktı ama bu tatlı bir karanlıktı çünkü onun yanındaydım.

Bir eli belimi tutarken diğer eli toplu olan saçımı çözüyordu. Çözdükten sonra eli sırtıma gelmişti birden beni kendine doğru çekip köprücük kemiğime bir öpücük kondurmuştu.

"Emir!"

Gözleri parlıyordu ama bu parlama beni deli ediyordu ikimizde ne istediğimiz biliyorduk ancak bunu uygulamıyorduk

"Derin beni deli ediyorsun he halinle"

Ellerimle onu kendimden uzaklaştırmıştım o ise şaşkınca bana bakıyordu elbisemin yırtmacını toplayıp balkondan gitme ihtiyacı hissetmiştim.

Balonun yapıldığı salona doğru ilerlerken birden kendimi lavaboya doğru sürüklemiştim. Aynada kendime bakıp dışarı çıkmıştım.

Balo salonunda 15 dakika kadar durduktan sonra sıkılıp dışarı çıkmıştım.

Dışarının soğuk olması umrumda bile değildi. Ay ışığına karşı duran bir arabaya yaslanmıştım. Düşünüyordum ama ne düşündüğümü bende bilmiyordum.

"Neredeydin sen aklım çıktı be güzelim!"

Hemen yanıma baktığımda Emir duruyordu. Gerçekten şu günlerde daha da yakınlaşmıştık ve bu durum beni feci derecede korkutuyordu.

"Hiç, sadece biraz hava almaya çıkmıştım"

Emir omzunun üzerine atmış olduğu ceketini vermişti. Bana her dokunmasıyla vücumda garip hisler oluşuyor ve bu hislere karşı gelmek beni üzüyordu.

Kokusu, kokusu gerçekten insanı şırazeden çıkaracak derecede güçlüydü ama ikimizinde bir sıkıntısı vardı.

Bedenimizin istediği şeyleri iki dudağımızın arasından çıkarmak zor geliyordu. Bu olmamalıydı bu durum yüzünden ikimizde işkence çekiyorduk.

"Hadi artık içeriye gidelim Derin" demesiyle kendime gelmiştim. Ne oldu da böyle dalıp gitmiştim

Keşke bu hissettiklerimi ona da söyleyebilseydim.

Ona söyleseydim buna ikimizde dayanamazdık. Bu da bir gerçekti

Şekerpare'm (Beklenmedik Bir Son Ile Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin