4. Basket Maçı

127 7 2
                                    

"Ağh! Karnım çok ağrıyor!" Yanımda sızlanan Jia'ya göz devirdim. Dün derstteyken kızgınlığa girmiş ve mızmızlanmaya başlamıştı. Hoca eve gitmesi için izin vermişti. Dün eve gittikten sonra bugün geri gelmişti.

"Gerizekalı! Evde yatsaydın," dedim ona bağırarak. Basketbol sahasına doğru yürüyorduk. Bugün maç vardı. Kıyafetlerimizi de giymiştik.

"Ev cehennem gibi! Küçük kardeşim sürekli oyun oynamak istiyor, Omega babam iş yaptırıyor, Alfa babam sürekli telefona bakmama kızıyor! Bunalıma giriyorum eve gidince amına koyayım!" Oflayarak kısa saçlarından elini geçirdi.

"Haha enayi!" diye ona sataşan Jin hyungun omzuna vurmaya yeltendi kız. Ama Jin hyung, Jimin'in arkasına kaçınca bu deneme başarısız oldu.

"İyi şeyler düşün Jia!" Lilith, Jia'nın omzuna kolunu attı, "Mesela, kardeşler tatlıdır, oyun oynayıp onu mutlu edebilirsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İyi şeyler düşün Jia!" Lilith, Jia'nın omzuna kolunu attı, "Mesela, kardeşler tatlıdır, oyun oynayıp onu mutlu edebilirsin. Omega babana yardım edip yükleri üstünden atabilirsin. Alfa babanda senin iyiliğin için diyor."

"Lilith siktir git," diyerek bizden ileri gitti "Bunlar hiç güzel değiller. Beğenmedim." Kapısına vardığımız basket sahasına girdik.

"Lilith iyilik severliğine hayranım ama cidden," dedi Jin hyung kızın saçlarını karıştırarak. Lilith somurttu ve kollarını önünde bağladı.

Tribünler doluydu. Bir sürü Alfa ve araya sıkışabilen grup Omegalar vardı. Jia hızla tribünlerin önündeki boş yere oturunca yanına oturduk biz de.

Lilith, Jimin, Jia, Jin hyung ve ben gelmiştik. Su-Ho, sabah kızgınlığa girdiğini ve bir hafta okula gelmeyeceğini söylemişti. Min-Seo ise gelmek istemediğini ama belki ikinci devrede gelebileceğini söylemişti.

Sırayla yere oturduk. Sağımda Jin hyung, solumda Jimin vardı. Bacaklarımı kendime çekip sarıldım. Çenemi de dizlerime koyup sahaya bakmaya başladım.

"Ne zaman gelecekler?" dedi bir ayağını kendine çekip diğer ayağını öne uzatan Jimin.

"Ne bilelim abi, daha önce basket maçı izleyen mi var burada?" dedi Jin hyung. O bacaklarını bağlamıştı.

"Saat üçte başlayacaktı maç," dedim düşünür gibi.

"Saat iki elli dokuz," dedi Lilith neşeyle. "Bir dakika kalmış! Gelmek üzereler." Fazlasıyla heyecanlıydı.

"Neden bu kadar heyecanlısın?" dedim gülerek.

"Çünkü sevgilim de oynayacak!" Lilith söylediği şeyle duraksadı. Beşimiz de duraksadık.

"Ne?"

"Ne!" Jia benden sonra resmen bağırdığında yüzümüzü buruşturduk. Lilith pot kırmış gibi bize döndü. "Bunu bize nasıl söylemezsin?" dedi Jia ağlar gibi.

"Ya! Söyleyecektim ama unuttum!" dedi Lilith dudak büzerek.

"Ee kim sevgilin?" Jimin'in sorusuyla kız gülümsedi.

Reason For Living || Tae-Kook || OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin