Güven

883 50 81
                                    

Toprak'tan

Bazı anlar vardır, insanı mahveden.Bazı zamanlar vardır, insanı mutluluktan havalara uçuran. Mutlu olmak o kadarda zor değildir. Birine bir çiçek verseniz havalara uçabilir. Bir kıza iltifat etseniz sevinir. Bir insana gülümseseniz bile o insan sevinir. Ben şuan karşımda ki kızı nasıl mutlu edeceğimi bilmiyordum. Yerde kanlar içinde yatan kızı nasıl mutlu edeceğimi bilmiyordum.

Dideme yarışmayalım dememe rağmen yarışmak istemişti. Bende onu kırmak istemediğim için kabul etmiştim. Başta herşey iyi gidiyordu. Onunun fazla hızlanmaması için bende fazla hızlanmıyordum. Biliyordum ben hızlanırsam beni geçmek için hırs yapıp, hızlanacaktı. Ona değer veriyordum, ona zarar gelmesi en son isteğeceğim şeydi. Işıklara yaklaşmıştık . Didemin artık yavaşlaması gerekiyordu. Ona baktığımda son sürat, hiç yavaşlamadan gidiyordu. Bende biraz hızlanıp arkasından yanına doğru geçtim. Vizorümü açıp "Ne oluyor" anlamında Ona baktım. Didem gözleriyle ellerini gösterip ,freni sıkıyordu. Anladıklarımla buz kestim, içimi korku kapladı.

Frenleri tutmuyordu, yavaşlaması gerekiyordu ama yavaşlayamıyordu. Yavaşlayamazsa kaza yapacaktı. Didem önündeki arabayı son anda fark edip direksiyonu kırdı. Dengesini kaybetti ve yere düştü. Büyük bir gürültü koptu. Didem yerde metrelerce sürüklendi. Şuan kabus görüyor gibiydim. Bu kabuslarımda görmeyi isteyeceğim son şey bile değildi. Hızlıca motordan inip kaskımı ve eldivenlerimi çıkardım. Koşarak Didemin olduğu yere doğru ilerledim.

Didem kanlar içinde yerde yatıyordu. Bana bakıyordu ama sanki boşluğa bakıyordu. Didem bana böyle bakmazdı ki Didem bana hep neşeyle bakardı. Onun hep gözlerinin içi gülerdi böyle boşluğa bakar gibi bakmazdı bana. Hızlıca etraftaki insanlara "Ambulansı arayın çabuk "diye bağırmaya başladım. Hızlıca Didemin yanına eğildim ve didemin yaralı elini tuttum. Elime onun kanı bulaşmıştı. "Didem!Didem bana bak beni duyabiliyormusun?Didem cevap ver. "dedim sakin bir ses ile. O ise hiçbir tepki vermiyordu sadece boş gözlerle bana bakıyordu. Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Canı yanıyordu, canı çok yanıyordu. Ben hiçbir sey yapamıyordum, onu güldüremiyordum çok çaresizdim. Sağ baçağı ve başı kötü yaralanmıştı. Her yerinden kanlar vardı. "Du-Durumum çok mu kötü?"diye sorduğunda ağzından kan geldi. İçim gidiyordu, onu böyle görmek, beni mahvediyordu. Kötü diyemezdim. Her yerin yara ve kan içinde diyemezdim. "Ha-hayır durumun iyi ama gözlerini lütfen kapatma güzelim tamam mı?"diyebildim. Gözlerimden bir yaş süzüldü." Çok uykum var Toprak " dedi zorlukla. Uyumamalıydı, benim için uyumamalıydı.

Yavaş yavaş gözlerini kapattı. Bu beni çıldırtıyordu. Korkuyordum delirmiş gibi etrafa bağırmaya başladım "Nerde bu lanet ambulans. Niye gelmiyor?" . Dideme bakarak "Didem uyan benim için uyan lütfen aç gözlerini. "dedim. Bu benim içimi yakıyordu bu beni mahvediyordu. Bana hep gülümseyen yüzü kanlar içindeydi. Keşke ben olsaydım onun yerinde diye geçirdim içimden.

Ambulansın sirenleri giderek artıyordu. Ambulans geldi, kaldırdılar yerden Didemi. Sirenler çalarak gidiyordu Ambulans. Bende arkasından motorla gidiyordum. Çok kötüydüm, en değer verdiğim kişi şuan yaralıydı. Hastaneye gelmiştik, hızlı bir şekilde motordan indim. Çok korkuyordum ona birşey olur diye. Sedyeyi ambulanstan indirip hastanenin kapısına doğru ilerlediker. Her yeri kan içindeydi asfalt parçalamıştı her yerini, kırmızı ona hiç yakışmıyordu sevmemiştim kırmızı rengini. Ben de Didem'in arkasından koşturarak ilerliyordum, sedye iten sağlık görevlisi doktora birkaç bilgi verdi ardından Doktor "Ameliyatı hazırlayın" diye seslendi. Ameliyata alacaklardı her yerimde Onun kanları vardı. Onun kanı kokuyordu üzerim Cehennem ateşindeydim sanki.

Sekiz saat sekiz saat olmuştu sekiz saattir ameliyattaydı. Didemin annesi gelmişti çok korkuyordu. Sürekli Ağlıyordu polisler gelip ifademi aldı onlara frenlerin tutmadığını, sabah gayet iyi olduğunu söyledim. Motoru inceleyeceklerdi bu kazaya neden olan şeyi bulmalılardı. Ameliyathane kapısından bir doktor çıktı Melek teyze koşturarak "Durumu nasıl kızımın iyi mi" diye sordu ağlayarak. Doktor "kızınızın durumu şu an kritik ameliyathaneye geldiğinde beyin kanaması vardı zor da olsa durdurduk sağ bacağındaki kemik iki yerinden kırılmış bacağını alçıya aldık bu gece yoğun bakımda kalacak bir tekkik olmazsa normal odaya alacağız" dedi. Melek teyze rahat bir nefes vermişti bana döndü sımsıkı sarıldı. "Çok şükür çok şükür yaşıyor" dedi. Şu an çok mutluydum içime sular serpilmişti sanki Ateşim biraz olsun sönmüştü

Ölüm Kokan Çiçek Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin