Elimdeki koca koca tuvallerle anahtarı deliğine sokmaya çalışıyordum.
"senin gibi anahtarın." diye saydırmaya başlamıştım ki sanki anahtar duyup üzülmüş gibi hemen açtı kapıyı.
Tuvalleri koltuğun kenarına koyup anahtarı anahtarlığa astım fakat ıssız bir evle karşılaştım. Evde kimse yoktu. Felix yine nerede bok yiyor acaba 'aksam saat dokuzda orada ol bla bla' ağzımı yamultarak onu taklit etmeye başladım ama Felix evde olabilir düşüncesi aklıma gelince sustum hemen.
"Felix! Huuhu, elma dersem çık armut dersem çıkma. Elmaa!" ses gelmedi, sıkıntı yok felix taklidime devam edebilirim.
*Minho'dan 2 mesaj.*
-oğlum bu Jisung bana neden trip atıyor bir şey söyledi mi sana?
-sabahtan beri yüzüme bakmıyor beyefendi çıldırdım.
17.27 görüldü.Mesajları görür görmez kahkaha atmaya başladım. Cidden ilişkileri çok tatlıydı.. Bizde böyle olabilirdik Felix'im.
+hiç bir fikrim yok minhocum tut jisung'u sor öğren.
17.29 görüldü.Asla fikrim yok.
*Minho'dan 1 mesaj.*
+küçücük sincap tuttuğum gibi kaçıyor Hyunjincim bakıyorum zekan yine parıldıyor söndürmek lazım, sana fazla.
17.40 görüldü.
Hyunjin mesajiniza 🖕🏻ifadesini bıraktı....
Arkadaşlarım ile konuşurken zamanın geçtiğini anlamamıştım bile saate baktım usulca dokuza yaklaşıyordu. Yavaş yavaş sıcacık, oldukça rahat olan yatağımdan kalktım hepte bir işim olduğu zaman bu kadar rahat olur zaten.
Bir kazak, altına pantolon giydim bilardo 8 yazılı beremi de taktıktan sonra kapıdan çıkmadan önce montumu da uzerime geçirip kosarak evden çıktım. Yine geç kalıyordum kahretsin.
Koşarken yagmur damlası yüzüme damladı. Başta kuş sıçtı sanıp küçük çaplı kriz geçirmiştim ama damla olduğunu öğrenince kabız olduğunda boku sonunda götünde çıkarmış gibi rahatladım.
Felix bankta oturuyordu. Bizim bankımızda.
"Selam." arkasından yaklaşıp yanına oturdum.
"hoş geldin, aslında gelmeyeceksin sanıp korkmuştum." bana yine o güzel dudaklarıyla gülümsedi.
"gelmeyecektim aslında, Jisung'u da Minho çağırmış." yalan.
"anladım." ellerinden bana bir şey uzattı bakmak istemedim, baktım.
Mavi gül.
"Bunları senin atölyede çizerken gördüm. Tuvalin arkasında 'en sevdiğim' yazıyordu. Araştırdım, bu çiçekler çok nadir hatta bu ülkede sadece 1 tane varmış. Tıpkı benim kalbimde sadece senin olman gibi."
Ne? Bu çiçekden gerçekten var mıydı? Ben o tuvali çizerken senin gözlerinden esinlenmiştim Felix, o çiçeğin maviliği senin gözlerinin maviliği idi.
"Ben gerçekten çok şaşırdım ülkemizde bir tane kalması ve senin onu alman teşekkür ederim."
Nasıl bir tane kalmış orası inandırıcı değil ama Felix'im dediyse doğrudur.
Çiçeklere öylece bakarken çenemde bir el hissettim felix'e doğru döndüm.
Ne olduğunu soramadan dudaklarını benim dudaklarımın üstünde hissetmemle titremiştim.Beni öptü lan.
LAN ÖPTÜ BENI!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Eyes. ~Hyunlix
FanfictionResimlerini çiziyorum, böylece asla benim için ölmeyeceksin Felix. Hyunlix