4.Bölüm

3 0 0
                                    

Hey selam! Öncelikle nasılsın? Hikaye yazmayalı o kadar uzun oldu ki hikayeyi baştan okudum o derece. Her neyse aklımda gene deli fikirlerim varr :) Yani sana garanti ederim ki beni bulduğuna ve "kitaplarımı" okuduğun pişman olmayacaksın. Çok heyecan yaptım kitabın sonuna geldiğimizde ki yüz ifadeni çok merak ediyorum. Gerçi tam da son sayılmaz... Öhm neyse hadi geçelim seni bekletmeden!
~
İnsan hayatının güzel gittiğini nerden anlar? İnsanoğlu her zaman daha fazlasını isteyen olmuştur. Kendisinde olmayan şeyleri diğer insanlarda gördüğünde hiç bir zaman elindekiyle yetinmemiştir. Yani insanların mutluluğu diğer insanların mutluluğunu görene kadardır.

  Kısacası buna 7 günahtan biri olan kıskançlık denir. Sahiden iyi insanlar da kıskanır mıydı? İyi ne demekti? İyi kime göre iyiydi? İyi insan nasıl olurdu? Sempatik mi? Yardımsever mi? Yoksa hepsinden farklı olarak dinine düşkün mü? Ah hayır şaka yapıyorum dinine düşkün olup da ahlakını boşluyan o kadar insan var ki.. her neyse dinle ilgili konulara girmek istemiyorum. Sahi ahlak demişken, iyi insan ahlaklı olan mıdır? Belki.

  Ahlak.. kimine göre ahlak deyince sadece akıllarına gelen namus olması ne kadar acı değil mi? Halbuki ahlak bana göre, diğer insanların haklarını ihlal etmemek onları rahatsız etmemektir. Fakat insanlar açık giyinen bir kız veya bir kadın gördüklerinde bunu ahlâksızlık olarak görüyorlar. Hah! Şunu demeliyim ki bir insanın giyim tarzı ne onu ahlaksız yapar ne de çok ahlaklı. Nereden bileceksin çok düzgün giyinimli olan insanların çok iyi biri olduklarını. Veya tam tersi açık giyinmiş bir kadının kötü biri olduğunu. Buna sen mi karar veriyorsun?

  Tamam bazı kıyafetler vardır ki "fantazi" adı altında geçer, bunları kasdetmediğimi anlıyorsunuzdur umarım. Yani şunu demek istiyorum ki BİR KIZ AÇIK GİYİNDİĞİNDE BU ONA DOKUNMA HAKKINIZ OLDUĞUNU GÖSTERMEZ.

  Neyse bu konu üzerinde durmamın sebebi insanların hâlâ bu kafada olması.

  7 günah.. 7 büyük günah.. Şehvet, kibir, oburluk, açgözlülük, kıskançlık, öfke, tembellik...
 
  Şehvet.. Lena şuan bunu mu yaşıyordu? Yoksa Lena şuan öfkeyi mi yaşıyordu. Hareket edemediğini hissetti.
  Sonunda kendine geldiğinde hızla ondan uzaklaştı ve oldukça sert bir şekilde suratına tokatı indirdi.
Lena'dan~
Neydi bu yaptığı şimdi!
-"Ne yaptığını sanıyorsun sen be! Sapık!"
O da şaşkın görünüyordu, sanki ne yaptığını sorgular gibiydi.
Oğuz-"Abi sanki sakinleştirmeye çalışıyorduk biz kızı ama?", dedi gülerek.

  Gülmesi sinirlerimi bozarken ters bir bakış attım. Tam tekrar bağıracakken içeri giren Aslı ile tüm kelimelerimi yuttum. Elinde çiçekle neşeyle içeri girerken etraftaki gerginliği fark etmiş gibi hepimizin yüzüne şaşkınlıkla baktı.
Aslı-"N'oldu herkese? Halbuki ben geldim diye mutlu olursunuz sanıyordum", dedi. Sesi ağlamaklı çıkmıştı.

  Yanımdaki kerem sonunda konuşmayı akıl edebilmiş olmalı ki yanımdan ayrıldı ve tam Aslının önünde durdu.
Kerem -"Hayır öyle olur mu güzelim, tabiki de çok mutlu olduk , sadece", dedi ve cümlesini tamamlamadan bana baktı "Lena ablan biraz sinirli gibi"
Aslı sonunda beni fark etmiş gibi gözleri parlarken utanarak yanıma doğru yaklaşmaya başladı.
-"Şey ben sana sürpriz getirdim.", tam kelimeleri söyleyemesede ne dediği anlaşıyordu.
Onun boyunda eğildim ve ne kadar sinirli olsamda içten bir şekilde gülümsedim.
-"Ne getirdin bakalım balım?"
Elindeki papatyaları bana utanarak uzattığında kalbimde bir sızlama hissettim. Bu sanki uzun süre sevilmemiş bir çocuğun başı okşandığında oluşan his gibiydi. Gözlerim hafiften dolduğu için bakışlarımı kaçırdım.
-"Ne? Neden ağlıyorsun? Yanlış bi şey mi yaptım?", dedi teyit eder gibi etraftakilere bakarak.

Beyaz Perde +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin