3.5 YIL SONRA - 20 MAYIS 2027
Hayat, pişmanlıklarla doludur. Keşke yapmasaydım, keşke yapsaydım, keşke olsaydı, keşke olmasaydı. Hayat, hatalarla doludur zaten bizi insan yapan da bunlar değil midir? Dünya üzerinde tek bir insan var mıdır hata yapmadım ben diyebilecek? Pişmanlığım yok diyecek?
Bana soracak olursanız eğer, çok fazla hatam vardı, pişmanlığım vardı ama üç buçuk yıl önce onu terk etmek bunlardan birisi değildi. Yine olsa aynısını yapardım. Belki farklı şekilde, daha acımasız bir şekilde ama yapardım. Onu koruyabileceksem, hayatta tutabileceksem benden nefret etmesi sorun değildi. Her ikimiz de acılar içinde kıvransak da sorun değildi. Elbet bir gün onda bıraktığım kalp kırıklığını unutup devam edecekti çünkü. Ben de edecektim ya da etmeye çalışacaktım. Edemesem de sorun değildi. O, bu dünyada bir yerlerde nefes alıp verebilecekse eğer cehennemde yanmayı bile kabul edebilirdim.
Ettim de. Onsuz geçen üç bucuk yılda aldığım her nefes boğazımı yaktı. Özlemi o kadar fazlaydı ki ilk aylar delireceğimi sandım. Ondan aldığım her haberde ruhum daha da ağırlaştı. Annesinden sonra benim de gitmemle çok zor zamanlar geçirdiğini söylemişti Ricky. Acaba dedim, acaba dinlemese miydim onları, hiç bırakmasa mıydım Hanbin'i ama sonra hayatta ya önemli olan bu dedim.
O olaydan sonra Yejin benimle konuşmayı tamamen kesse de Jiwoong hyung ve Ricky'e ilk birkaç ay boyunca onu sormuştum ara ara. Ricky Çin'e dönene kadar onun nasıl olduğuyla ilgili beni haberdar etmişti. Oldukça sessizleştiğini ve hiç gülümsemediğini duyunca kaldığım koskoca eve sığamaz olmuştum. Ricky idol olma fikrinden vazgeçip tamamen Çin'e döndüğünde de Jiwoong hyunga sormuştum o da Yejin'den duyduklarını ona belli etmeden bana söylemişti bir iki defa ama en sonunda, onu terk etmemin üzerinden geçen yedinci ayda Jiwoong hyung, Yejin'in 'Hanbin hakkında ona haber uçurmayı kes. Hanbin artık onun adını bile duymak istemiyor,' dediğini söylemesiyle bir daha sormamıştım. Bu, Hanbin'den aldığım son haberdi.
Artık benim adımı bile duymak istemiyordu.
Haklıydı. Onun zaten kırık olan kalbini avuçlarımın arasına alıp önce sevmiştim sonra da yeniden paramparça etmiştim. Bir tarafım keşke beni hiç tanımasaydı böylece ikinci kez kırılmazdı diyor ama diğer tarafım, bencil olan o leş tarafım beni tanıdığı için mutluydu. Beni seçtiği için, beni sevdiği için, bana aşık olduğu için mutluydu. Tıpkı benim de ona aşık olduğum gibi.
Onunla yaşadığımız o güzel yaz günlerinden pişman değildim. Yazın bittiği gün, eylülün o ilk günü, bizim ayrılığımıza sebep olsa da bu bir son değildi. Yaz mevsimi çok yakındı.
"Hao!"
Başımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde Chen Kuanjui'nun gülümseyen yüzünü gördüm. Parıldayan gözlerle bana doğru yaklaşıp sıkıca sarıldı. Birkaç saniye öylece durup kollarını boynumdan çekerek benden bir adım uzaklaştı. Elleriyle omuzlarımı tutup hafifçe sıktı.
Gözlerimin içine bakarak "Ölmüş," dedi mutlulukla.
Dudaklarım onunkiyle benzer bir gülümsemeyle kıvrılırken derin bir nefes aldım.
"Gerçekten bitti mi, gege?"
Başını güven verircesine salladı.
Artık bitti. Özgürsün Zhang Hao. Ona gitmemen için önünde duran tek engel de yok oldu.
3.5 YIL ÖNCE - 31 AĞUSTOS 2023
Hanbin'le vedalaşıp eve geldiğimde kapının önündeki siyah arabalarla ve arabaların yanında dikilen Çinli korumalarla kaşlarım çatıldı. Annem ya da babam iş gezileri dışında korumalarını yanında bulundurmazlardı özellikle de bu kadar korumayla hiç çalışmazlardı. Önemli bir misafirleri olunca da evde ağırlamazlardı. Bu iki ihtimali elediğimde geriye tek bir ihtimal kalıyordu. Anlık olarak yüzümü buruşturduktan sonra adımlarımı hızlandırdım. Korumalara bakmadan kapıya yönelip cebimdeki anahtarla kapıyı açıp içeri girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sıcak bir yaz günü | haobin
Fiksi PenggemarHanbin, ağaç dallarının güzelliğini gizlediği o anda rastlamıştı O'na. ! düzyazı & slow burn !