•1•

161 36 42
                                    


•_• Başlama Tarihinizi bırakın... <3

"Pardon bakar mısınız?" Elimdeki telefonu bırakarak. Beni Çağıran müşterinin yanına gittim. "Buyrun nasıl yardımcı olabilirim?"

"Acaba çocukla alakalı, kitaplarınız var mı?" Diye sordu. Başımı sallayarak onu onaylamış ardından. "Beni takip edin." Diyerek, Çocuklar ile ilgili özenle düzenlediğim raflara getirdim.

"Teşekkür ederiz."

"Hangi kitabı arıyordunuz? Ben yardımcı olayım." Kadın gülümseyerek karşılık verip. "Çok minnettar oluruz." Yanındaki sarışın olan küçük kızın elini tutarak kendisine çevirdi. "Annecim hadi ablaya söyle hangi kitabı istediğini." Diye sordu. Küçük kız, Dudaklarını büzerek. "Ama ben kitabın ismini bilmiyorum ki." Dedi, Dolan gözleri ile.

Küçük kızın, ellerinden tutarak, Önünde diz çöküp. "Sen bana masalı anlat, Ben sana istediğin kitabı vereyim. Tamam mı prenses?" Dedim gülümseyerek.

"Gerçekten mi?"

Başımı salladım. "Ama... İlk önce bu prensesin ismini öğrene bilir miyiz?" Küçük, Tatlı bir kıkırtı eşliğinde "Elif. Elif ay."

"Wow... Elif ay. Bende istiyorum senin isminden." Diye mızmızlanarak. Küçük kızı kucağıma alıp. Masalı anlatmasını bekledim.

"Hadi anlat bakalım masalı Nasılmış?" Diyip raflarda tek tek elimi gezdirmeye başladım.

"Bir kız, fareleri var konuşuyor. İki kötü kız kardeşi birde kötü bir annesi var! Ona hep kötülük yapıyorlar."

"Sanırım buldum." Küçüğün gözleri pırıldadı. "Gerçekten mi?" Dedi elerini çırparak.

"Hı hım. Hatta-şu!" Diyip, kül kedisi kitabını aldım. "Kül kedisi mi?" Diye sordum. "Evet! Bu o kitap." Diyip. Kitabın kapağına baktı.

Küçük heyecanla kucağımdan inip "Anne! Bak bu o kitap!" Diyip annesinin yanına koştu. Annesi küçüğün elindeki kitabı alıp baktı. "Kül kedisi mi?" Dedi şaşkınlıkla. "Evet."

Annesi kahkaha attı. " Anlatsaydın bana, güzel kızı yormazdık." Dedi. "Estağfurlla, ne yorması ablacım."

Kadın gülümsedi. "Borcumuz?" Kitabı, kadının elinden alıp. Kasaya gidip, Bir süslü paket getirip, içine birkaç lolipop ve kalem defter koyup, küçük kıza uzattım. "Buda prensese hediyemiz olsun."

"Çok teşekkür ederiz. Çok minnettarız."

"Rica ederim. Tekrar bekleriz." Dedim gülümseyerek. "Annecim teşekkür ettin mi ablana?"

"Teşekkürler ablacım." Küçüğün yanağını öpüp "Rica ederim~"

"Güley güleyy!" Diyip el salladı. "Güle, güle!"

Müşterimi gönderirken, arkadaşım yanıma gelerek "Selo, Kendimle, Mert'e kahve yapcam. Sanada yapıyorum. Gel." Dedi.

"Tamam ama Vanilya-" sözümü keserek "Vanilyalı hazırlayacağım, Merak etme!"

Onu onaylayarak, yerime geçip oturacakken, Başka bir müşterinin çağırmasıyla ayaklandım. "Buyrun?" Diyerek, koşar adımlar ile yanlarına gittim.

***
Yazar'dan

"Selin neden evlenmiyorsun?" Arkadaşı Gizem'den gelen ani soruyla, yudumladığı kahve boğazına kaçmıştı.

"Nerden çıktı şimdi bu?" Dedi, Selin anlamayarak. Gizem kendini savunmak için, Mert'e dönerek "öyle değil mi Mert?" Dedi, Kitap okuyan ve hiçbir şeyden haberi olmayan arkadaşına.

"İnsanın başı dara düşsün gelsin şu sersemden yardım istesin. Herneyse..." devam ederek. "Çocuklu müşteri geldiğinde seni izledim. Ayy... Ne yalan söyleyim annelik sana çok yakışıyor. Çok tatlıydınız."

"Gizem!" Dedi. Selin kızarak. Yanında duran raftan eline aldığı dört yüz sayfalık kitabı gizeme doğru tutu. "Ne? yalan mı söyleyeyim?!" Selin kitabı atmaya yettelendiğinde, gizem yerinden kalkarak.

"Ay yapma! Ölürüm bak. Ağlarsın sonra arkamdan, Adın çıkar hem katil piskopat, hemde ağlıyor diye." Konuşmasını bitirdikten sonra koşarak uzaklaştı.

"Geri zekâlı ya!" Diye, Arkasından söylendi Selin. "Öhö!" Biraz ötede gelen boğaz temizleme sesi ile, koltukta oturan, kitap okuyan iki gencin kendisine baktığını gördü. Tatlıca gülümseyip "pardon. Çok pardon." Diyerek önüne dönüp başını masaya yasladı.

***
akşam saat 21:30 gösterirken. Selin, kapanma saati geldiği için Yerinden kalkıp, etrafa göz gezdirdi. Dağınıktı.

Masaları sildi, Sandalyeleri masaya yasladı, Eldiven takıp çöp kutularını boşaltı. Ardından herşeyi bitince yerleri sildi. Tüm bunları yaparken yarım saatini almıştı.

"Bugün çok yorucuydu."

Kütüphanede sadece iki kişi kalmıştı. O iki müşteride her zaman, Açılış saatinden 4 saat sonra gelip. Gece 22.00 kadar kalıyordular.

Selin, Telefondan saate baktı. 10 dakika vardı saat 22.00'ye. Başını telefondan ayırdığından ikisininde ayaklandığını gördü.

Oda hazırdı sadece çıkmalarını bekledi. Kapıdan çıkmadan önce, Selin hoş bir şekilde "Hoşgeldiniz tekrardan yine bekleriz." Diyip. İkisinin selamınıda aldıktan sonra. Dükkandan çıkıp kapıyı kilitledi. Hiç bir şekilde durmadan beş dakka önce çağırdığı taksiyi binip eve gitti.

"Buyrun amca. Teşekkür ederim." Diyerek, Parayı taksiciye vermiş, Taksiden inmişti.

Evden içeri geçmeden önce, Gizemi aramıştı. "Gizem. Ben eve geldim. Mert'ede sen haber verirsin merak etmesin."

"...."

"Tamam canım öpüyorum. Görüşürüz." Diyip kapattı. Çantasından ev anahtarını çıkarıp, Kapıyı açtı ve içeri girdi. evin ışıkları sönmüştü. "Herkes mi uyudu?" Dedi, Kendi kendine.

Montunu askılığa asıp, Ayakkabılarını çıkardı. Ardından içeri geçti.

Oturma odasına geçince, Karanlıkta gördüğü beden ile gözleri korkuyla açıldı. Önüne gelen vazoyu eline alıp ışıkları açtı. Arda abisini görünce rahatlıkla derin bir nefes verdi.

"Abi sen miydin? Korkuttun beni."

"Neden geç geldin?" Dedi, Selin ise elindeki vazoyu yerine bıraka. "Müşterim çoktu." Diyerek yanıtladı.

"Emre abim uyudu mu?" Daha 'Gelmedi' demesine kalmadan, dış kapı açıldı "dışarısı çok soğuk ya..." Emre içeri geçince. Oturma odasına Selin ve Arda ile karşılaşmıştı.

"Aaaa toplanmışız bakıyorum. Ne oldu?" Dedi. Ardından devam ederek. "Neden karanlıktasınız ya?"

"Çok soru soruyorsun emre." Emre, Gözlerini kısarak baktı ardaya. "Selin, Açsan yemek hazırlayayım sen duş alana kadar."

"Yok sağol abim. Ben yedim gizemlerle. Duş alıp yatarım bende. Size iyi geceler." Diyerek öpücük atıp. Odasına çıktı.

Odasına girer girmez, kendini yatağa atmıştı. Bugün'ü düşünerek uykuya dalacakken, Emre abisinin bağırmasıyla sıçrayarak uyanmıştı.

İçinden 'yine kavga ediyorlardır' diye düşündü. "Duş almadan uyuyamam." Dedi. Ve kalkıp duşa girdi. Duştan sonra ise geceliğini giyip. Yatmıştı.

Ve Bir günü böyle daha sonlandırmıştı.

Umarım beğenmişsinizdir. Bu kitabı okuyanlar olmuştur. Sekizinci bölüme kadar ilerlemiştim. Ve yayından çıkarmıştım. Ama bir süre sonra, Kitaba girip okudum.
okuduktan sonra bu kitaba yazık etiğimi düşündüm.

Kitabı düzenleyerek, tekrar yayınlamak istedim. Ve birinci bölümü bitirdim.

Umarım beğenirsiniz...❤️ sizleri çok seviyorum <3 bana destek olmayı, Düşüncelerinizi yorumlara, beğendiğinizdede yorumlamayı unutmayın
🥺💕


By_pianoX

Lavanta Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin