Çingene
Aşka yürek gerek anlasana
Her defa yanıyorum ama gitmeliyim
Yaranı sarıp acını dindiremem
Bak bana ben acının ta kendisiyimKaç kere kırık hayallerin peşine düştüm ben
Kaç kere bile bile yenik savaşa girdim benKorkma çok sürmez
Aşk bu öldürmez
Kimseler duymaz
Yine de ağla istersen çare olmazAltay'ım
Engel kalkmış
Ama trip yiyorum.
Doğru muyum?Çingene
Ewt.Altay'ım
Yuh nokta mı o?Çingene
Neye benziyor?Altay'ım
İş ciddi
Nasıl affettirebilirim kendimi
Cidden seni üzmek değildi amacımÇingene
Rahatsız mı oluyorsun benden?Altay'ım
Yoo ne alaka?
Bayağıdır konuşuyoruz ve alıştım sana
O yüzden arkadaşlarımla nasıl konuşuyorsam
Samimi olduk gibi gelmişti
Bir anda öyle gelişti yani
Başımdan atmak falan değildi amacım
Öyle anlaşıldıysam özür dilerimÇingene
↪️Bayağıdır konuşuyoruz ve alıştım sana
Farkındayım bunun
Noktalama işaretlerine o kadar dikkat etmiyorsun artıkAltay'ım
Cidden mi
Yuh ya
Nasıl fark ettin bunu?
LAN
HARBİDEN ÖYLEYMİŞ
OHAÇingene
HJLSGCAŞJGCİAKGCŞGAJF
Platonik adamız olm
İşimiz buAltay'ım
Sen prof olmuşsun
Başka bir seviye bu
👏👏Çingene
Aynen öyle canım ne sandın
Bu arada
Trip atmaya da devam edicem
Random attım diye affettim falan sanma
Haberin olsun önden söylimAltay'ım
Tamam
Dikenine de katlanalım bakalım---
Kerem kargalar daha kahvaltısını etmeden başına dikilen Ferdi ve Miha'yı sorguluyordu. Her sabah uyandığında boşluğa gözlerini dikip hayatını sorgulayarak ayılma ritüelini gerçekleştirememiş onun yerine arkadaşlarının yüzünden odanın içinde bir oraya bir buraya sürükleniyordu. Hâlâ ayılamadığı için karşı da çıkamıyordu.
Ferdi'nin kafasına attığı gömlekle irkilirken tıslamıştı. "Sikicem, belanı sikicem Ferdi."
"Sana da günaydın sevgılım. Hadi giyin daha saçını yapıp kahvaltıya geçicez."
Kerem asılı olan okul formasınım yanına ilerlerken bu sefer konuşan Miha'ydı. "Gömlekle pantolonu almayı unuttun."
"Ne gömleği amına koyim? Formamı giyicem işte."
"Kaç saattir ne yapıyoruz biz burada? Seçtiklerimizi giyeceksin."
"Lan okula formasız mı gidicem? Sabah sabah siktirtmeyin feriştahınızı."
Miha bundan adam olmaz der gibi kafasını sallarken konuşma sırası Ferdi'ye geçti bu sefer. "Olm biz dün grupta ne konuştuk? Doğru düzgün bir giydirelim seni de Altay etkilensin demedik mi?"
"Ne alaka ya? NE ALAKA!? HEM OKULA FORMASIZ NASIL GİRİCEM AMINA KOYİM?"
"Formaya en çok benzeyen pantolonu seçtik. Üstüne de benim okul polarını giyeceksin sınıfta çıkarıp bana verirsin."
Kerem yatağın üstündeki gömleğe gözlerini çevirirken "Ferdi sorması ayıp poları sana verirsem götüm donar benim en ince gömleğimi niye giyiyorum kışın ortasında güzel kardeşim? Cekete henüz karar vermediniz diye ceket göremiyorum di mi ortalıkta?"
"Yoo kombin bu kadar."
"Allahım sabır ver şimdi sikecem belasını."
"Uzatma da giyin gel aşağı. Açız kahvaltı edelim."
---
Altay, Kerem'i incelerken hâlâ şaşkınlığını tam olarak üstünden atamamıştı. Kerem'i ilk kez okula forma harici bir kıyafetle geldiğini görmüştü. Son derece kurallara bağlı olan sıra arkadaşı için bu bir ilkti.
Kısa kollu beyaz bir t-shirtün etekleri siyah kumaş pantolonun içine sokulmuş, üstüne de düğmeleri iliklenmemiş açık mavi bir gömlek giymişti. Saçları da alnına dökülmüş perçem gibi duruyordu. Kerem zaten tatlı bir çocuktu ama gözüne böyle çok şirin gözükmüştü.
Kerem yanındaki çocuğun şaşırdığının farkındaydı ve bakışlarını üzerinde hissediyordu. Vücudunu ona çevirdiğinde Altay'ın yakalanmış yüz ifadesi onu mutlu etmişti. Sormak yerine mimikleri ile kıyafetlerini işaret etmişti.
"Ben de bilmiyorum. Sabah bir anda başımda Ferdi ve Miha'yı buldum. Bunları giyeceksin diyip zorla giydirdi şerefsizler."
"Ferdi mi? Ferdi ne alaka sabahın köründe sizde? Hem o dedi diye giymek zorunda değildin."
"Ferdi yakın arkadaşım ve Miha ile geldiler. Ayrıca yakışmamış mı?" Kerem o cümlelerin arkasında kıskançlığı hissetmişti ama uğraşmak istemedi. Sadece uzun olandan yakıştığına dair bir şeyler duymak isterken kedi gibi bekliyordu oğlanın ağzından çıkacakları.
"Öyle bir şey mi dedim ben şimdi? Yakışmış." Kerem cevap olarak sadece gülümserken kısa süreli bir sessizlik oluşmuştu aralarında.
Altay'ın gözlerini tekrar üstünde dolaştırırken sordu bu sefer. "Üşümüyor musun böyle? Çok ince duruyor o gömlek."
"Üşüyorum ama kombin böyleymiş, bozamazmışım."
Kendi ceketini çıkarıp Kerem'in omuzlarına bırakırken konuştu bu sefer Altay. "Aynen ondan sonra da üşütüp ateşlenirsin bir kombin uğruna."
Kerem küçük teşekküründen sonra aydınlanan telefon ekranı ile ilgisini Altay'dan çekmişti.
Elti
Mission completed 👌Pezevenk
Elti
Ayıp---
Alican elendi çok mutsuzum :(
Alın o Sergeninizi başınıza çalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çingenem ¦ AlKer
Fanfic9. sınıftan beri sıra arkadaşına aşık olan Kerem son sınıfta harekete geçmeye karar verir.