15 | 'cause i get so scared

574 83 731
                                    

dün attığım bölümü gözden kaçırmayın.

beni tamamen bilmiyorsun diye çok korktum çünkü

🌬️🌊

götürdüler el üstünde
koyup gittiler beni

🌬️🌊

gecenin bir yarısı, bir anahtar sesi ile içeri biri girdi.

yoongi'nin dairesinin anahtarı zaten sadece iki kişide vardı. taehyung şu an salonunda uyuduğuna göre, eve bu saatte sızan jimin olmalıydı. onun yavaşça yatak odasına kadar gelmesini bekledi hiç kıpırdamadan yatarken. bu gece kokusundan arınmıştı, ruh eşleri olmasalardı kimin geldiğini kestiremeyeceğini biliyordu.

yatak odasına gelene kadar otuz saniye geçerken en sonunda sepsessiz bir halde odanın kapısından da girdi omega. hiçbir tepki vermeden yorganın altında kalmaya devam etti fakat bu anason ve rezenenin yayılmasına engel değildi. jimin onun uyanık olduğunu biliyor olmalıydı. tam sırtını döndüğü yere yerleşti, bacaklarının üstüne kurulurken konuştu. "hissediyorsun, değil mi?"

"neyi?" diye sordu yoongi gözleri kapalıyken.

"onu işte, ben hissediyorum çünkü. doktor onun hakkında kötü şeyler söyledi ama ben hissediyorum ama hâlâ."

"senin ona bir şey yapamayacağını biliyorum, doktor ne dedi?"

"onu zehirlediğimi, kabullenmeyip zehirlediğimi."

gözlerini araladı en sonunda ve sesini yumuşatmadı. "sen benim bebeğimi zehirleyemezsin ki."

onun bebeğiydi çünkü, jimin yoongi ile tam hissediyorken bebeği nasıl zehirlesindi?

"bana güvenin kırıldı, değil mi?"

yoongi, bu acılı ses tonuna yanıt vermedi. onun yerine, "neden geldin ki?" diye sordu. "yarın akşam gideceksin, hastane sondu demiştik."

jimin alamadığı cevaba kırılırken, "geldim çünkü yüzüme bak istiyorum, senin her şeyini sevdiğimi gör istiyorum." diye mırıldandı. bunu aklına koymuştu. yirmi iki yaşındaki kendinin sanrılarına, haejun'a veya jungha'ya, hiçbirine kapılmayacaktı. onlar yoktu, karnındaki bebek aşkındandı. jimin onu sevecek miydi? bilmediği zamanlarda bile arada eli karnına düştüğünde sıcak hissediyordu.

"jimin bunu sadece söyleyerek gösteremezsin."

"bu gece bana bir düğüm ve mühür ver."

yoongi onun sözlerinin ciddi olup olmadığını bilemiyordu. "kes saçmalamayı ve uyu." dedi ama uykusu tamamen kaçmıştı. şimdi sabaha kadar gözünü bile kırpamayacaktı. jimin sessizce kıvrıldı onun arkasına. "hak etmiyorum biliyorum ama- ben ne olduğunu bile anlayamadım. sana kendimi acındırmak istemiyorum, bahane yaratmak istemiyorum. çok üst üste geldi ve yirmi iki yaşındayım sandım."

"hak et o zaman," dedi yerinde doğrulurken. "düğümümü ve mührümü." ikisini de hak eden tek kişinin çipil çipil bakan bu çocuk olduğunu biliyordu.

yoongi ayaklanıp jimin'i yatakta tek başına bırakırken jimin, bir an onun çekip gideceğinden korkmuştu ama yoongi sadece kapıyı kapatıp kilitlemişti. sırtını kapıya verip, kollarını göğsünde kavuşturup gözlerini omegaya dikti. "ne kadar korktuğunu biliyorum. bunu sana hissettiren herkesi tek tek kanlarıyla boğmak istiyorum ama- ben senin," yatağın ortasında dizlerinin üstünde oturmuş, dudakları aralık, tam bir bağlılıkla kendini izleyen eşine bunu ilk defa söyleyecekti. "eşinim, seni seviyorum ve bunun ne kadar sağlam bir halatla olduğunu biliyorsun."

annabel lee | yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin