dudakların dinim,
tapınak kalçalarım🌬️🌊
"gerçekten... şimdiden mi jimin?"
alfanın hangi duygularla söylediğini bilmediği cümleye karşı kulağını kabarttı omega. sonra kaşlarını çatıverdi, mızmızca kalçasını altındaki kıyafetlerden birine sürtüp kaşıntısını gidermeye çalışsa da yok olmuyordu kaşıntısı. birer safir gibi olan gözlerini kırpıştırıp sırtını kapıya yaslayan alfaya yoongi'nin kafasını duvara vurmak isteyeceği bir ses tonuyla konuştu. "sen kötü bir alfasın."
"öyle mi?" onun bunu neden söylediğini bildiği için elindeki paketi kaldırdı. "alfan dediğini yapmaya gitti oysa."
omega paketi gördüğünde ve onun ne olduğunu anladığında aralanan ağzını örtemedi. "b-beni düğümlemeyecek misin ki?"
"ne-"
"bebeğini taşıyamadığım için beni düğümlemeyecek misin?"
yoongi, jimin'in ağzından dökülenlerle buz kesmeden edemedi. biliyordu, bununla karşılaşacağını biliyordu ama ilk cümlesinin bununla ilgili oluşunu beklememişti işte. sarsıntıyı atlatamadan uzun uzun öfkeyle ve kırgınlıkla onu izleyen sevgilisine baktı. nasıl ikna ederdi ki? "ben... bebeğimizi kaybetmemiz senin yüzünden değildi, zamanı değildi." dedi tane tane. "ve seni düğümleyeceğim. çünkü bunun için her şeyi yaparsın, değil mi?"
"yaparım, bu sefer ona iyi bakacağım, söz veriyorum." jimin tişörtünün koluyla yanaklarını kurulayıp kıyafetlerin arasından yatağın sonuna kadar emekledi ve sonrasında dengesini korurken zorlansa da buram buram kokan alfasına tutundu. "çok güzel kokuyorsun."
"gel buraya," dedi yatağa oturduğunda omegayı kucağına çekerken. "şimdiden böyle bir dağınıklığa dönüştün... iki günün sonunda ne yapacağız seninle?" jimin huzursuzca yoongi'nin üstündeki ceketi çıkarmaya çalışırken onun ne dediğini duymuyordu, bir yandan da nemli iç çamaşırını alfanın dizine sürtüyordu. kendini tamamen bırakmadığı belliydi jimin'in, bilinci belli belirsiz yerindeydi ama normalde bu sürtünmeyi bile utanarak yapacağından emindi yoongi. şimdi ara ara arsızca alfanın bacağını kendisi için kullanıyor, onun pantolonunun da nemlenmesini sağlıyordu.
gelen bir dalgayla boynunu geriye attı sevgilisi. muhtaç bir inlemeyle artık daha fazla dayanamayacağını anladığında karşısında öylece duran alfasının bir çift pembe dudağı ilk hedefiydi. jimin onları öyle bir öperdi ki alfası bir daha asla onun dudaklarından başka yere bakamazdı ve düşünemezdi.
bu yüzden kendi dolgunluklarını onunkilere bastırdığında ve aceleyle çıkarttığı ceketin altındaki kazağın da altındaki ruh eşi çiçeklerine uzattı ellerine. işte şimdi yoongi ancak odaklanabilmiş, çoktan dilini kavramış ve sıcak yuvasına davet etmiş omeganın ne kadar tehlikeli olduğunu fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
annabel lee | yoonmin ✓
Fanfiction[tamamlandı] annabel lee, messina kumsallarından birinde fildişi tarağını unutur. iki apayrı deniz kasabasında yaşamak, iki apayrı hayata sahip olmak veya iki farklı kişi olmak kaderin bu iki şeyi bir araya getirmesine engel değil. min yoongi messi...