YILLAR ÖNCE
Böyle bir evde doğmak kaderdi. Evet Elmas'ın kaderiydi. İstermiydi bu kaderi ? Asla istemezdi. Kim isterdi ki babasından dayak yemeyi. Kim isterdi ki zorla evlendirilmeyi.
Evet Elmas evlendiriliyordu. Elmas on yedi yaşında küçücük kız olmasına rağmen otuz yaşında bir adamla evleniyordu. Niye evleniyordu biliyormusunuz? Zengin olduğu için. Zengin olduğu için babası Ahmet ağa kızı küçücük bir kızı veriyordu.
Elmas yatağının ucuna oturmuş gelinliğini izliyordu. Saatlerce o gelinliği izledi. Hâlâ'da izlemeye devam ediyordu.
Elmas ne kadar istemesede göz yaşları istemsizce dökülüyordu. Elmas evlenmek istemiyordu. Küçüktü. Hayalleri vardı. Sevdiği vardı.
Tayfun. Yirmi yaşında genç bir oğlandı. Boyu bir seksen civarında esmer bir oğlandı. Onunda gönlü Elmastaydı. Tayfun Elmas için yanıp tuttuşuyordu. Her gün sayısızca işlerde çalışıyordu. Ahmet ağa'nın ıstediği parayı kazanmak bilmek için.
Ama Ahmet ağa o adama vermek için kaç kez Tayfunu evden kovmuştu. Kaç kez dayak atmıştı. Ama Tayfun hâlâ Elması istiyordu. Elmassız dünya düşünemiyordu. Elmas'ın gözlerinde bulduğu huzuru başka bir kadından bulamazdı. Bulmakta istemiyordu zaten. Elmas'ın güzel çiçek kokusundan vazgeçemezdi. Vazgeçmemeliydi.
Elmas derin bir nefes aldı. Durmak bilmeksizin akan göz yaşlarını sildi.
İçinden sayısızca kez zikir ettiği cümleyi dıştan söylemeye başladı. " Hayır Elmas hayır, şimdi Tayfun gelip seni burdan alacak kızım" Elmas'ın gönlü sıkışıyordu. Elmas'ın elleri tittriyordu korkudan. Korkuyordu. Tayfunsuz bir hayattan korkuyordu. Tayfunun kahverengi gözlerine bakmadan bir gün geçmezken bir ömür nasıl geçerdi?" Ağlama Elmas ağlama gelecek Tayfun gelecek" Elmas hâlâ umut kırıntısı besliyordu içinden.
" Elmas!" Diye bir ses geldi. Sinirli ve gür sesti. Elmas'ın korktuğu bir sesti. Babasının sesiydi.
Elmas bugünde mi dövülecekti?
Ama yarın düğün vardı. Elmas'ın düğünü.
Elmas yerinden sıçradı. Titreyen elleri daha da titremeye başladı. Vücudu titriyordu. Göğüs kafesi hızlı inip kalkıyordu. Elmas koşar adımlarla odasından çıkıp babasının yanına gitmek için adımlar atmaya başladı.
Merdinevlerden başında diz kapağının altına gelen eteğini düzeltti. Ve basamaklardan inmeye başladı.
En sonki basamakta kısık ama üzgün bir ses duydu." Ne oluyor kızım?" Annesinin sesiydi bu.
Gülten. Gülten Elmas'ın annesiydi. Gülten Ahmet ağadan korkuyordu. Çünkü Ahmet ağa Gültene yapmadığım eziyet kalmamıştı. Gülten ise kendi çapında kızlarını korumaya çalışan anneydi. Ama ne kadar koruyabilirdi ki?
Elmas annesine bakmadı. Çünkü annesinin ağladığını görmek Elması daha da üzerdi.
Bir adım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHŞER ALANI
Teen Fiction(01.23) Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Artık dayanacak gücüm kalmamıştı. Güçlü bir kızdım. Ama hayat beni öyle bir yere getirmişti ki güçlü kızı yıkmıştı. Sevdiğim adam, gözleri elimdeki silaha kenetlenmiş bir şekilde bakıyordu. Korkuyordu. Kendimi v...