Tanrı sonunda yüzüme bakmış ve bana onu göndermişti. Şehrin ücra noktalarında görünmez olan beni görmüş ve çıkarmıştı oradan. Beklentiyle gözlerime bakarken kendisine düştüğüm melek beni isitiyordu.
Neydi bu ? Hayat yoksa yinemi oynuyordu benimle? Yoksa tüm bunlar aciz benliğimin yaşamak istediği şeylermiydi , ben rüyamda görüyordum. Ama o rüyamdan daha güzeldi.
Belime dolanan koluysa gerçek. Yutkunarak yine mantığım dışı kalbimin sesiyle "Evet " dediğimde sonrasını düşünmedim. İlk defa sonrasını değil anı düşünmek istedim.
Şimdi istediğim tek şey oydu. Ben onu isitiyordum. Belki yine bana yakışmayacaktı ama ben düştüğüm o meleğin ateşiyle yanmak gerekirse kül olup yok olmak isitiyordum.